Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2012/18408 E. 2013/11668 K. 08.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/18408
KARAR NO : 2013/11668
KARAR TARİHİ : 08.07.2013

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Asıl dava kiracı hakkında, birleşen dava ise vefat eden kefilin mirasçıları hakkında aynı döneme ilişkin kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kiralayan vekili, 29.09.2011 günlü dava dilekçesi ile Davacı … ve davadan önce öldüğü anlaşılan … hakkında açtığı davada; Davalıların 01/07/2005-31/12/2006 tarihleri arasında müvekkillerinin kiracısı olduğunu, kira parasını ödememeleri nedeniyle daha önce 25.01.2007 tarihinde … 1 İcra Müd. 2007/265 E. sayılı dosyası ile 8775 TL kira alacağına ilişkin olarak icra takibi yapıldığını, davalıların 1680 TL sini kabul ederek ödediklerini, alacağın 7095,00 TL faiz ve masraflarının ödenmediğini belirterek davalıların bakiye kalan 7095 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı …’ın davadan önce vefat etmesi nedeniyle hakkındaki dava tefrik edilmiş, sonrasında 22.02.2012 tarihinde mirasçıları hakkında açılan ve dava ile birleştirilen davada ise davacı vekili, asıl davadaki taleplerini tekrar ederek davalılardan 7095,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.. Mahkemece alınan birlikişi raporu doğrultusunda hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulü ile 6.807,38 TL nin 01.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 520 TL’si alacağın ödendiğinden konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Davalı vekilinin kiracı hakkındaki asıl davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
Mahkemece davacının talebi aşılarak 520,00 TL’sinin konusuz kaldığına karar vermesi doğru olmadığı gibi, kira alacağına yönelik yapılan kısmi ödemelerin de dava tarihinden önce 02.07.2008, 01.08.2008, 01.09.2008 ve 09.10.2008 tarihlerinde yapıldığı dosya kapsamındaki ödeme makbuzlarından ve bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Ödemenin dava tarihinden önce yapılması nedeniyle davacı fazlaya ilişkin isteminde haksız olduğundan, haksız talep edilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan kira borcu bilirkişi tarafından hesaplanırken, davalının kısmi ödeme yaptığı tarihlere kadar kısmi ödeme yapılan miktarların faizleri de, alacak hesaplamasına dahil edilmiştir. Alacak bu şekilde belirlendiğine göre alacağın tamamı yönünden, kısmi ödemelerden önce 01.03.2007 tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesi de faize faiz işletilmesi yasağına aykırı olduğundan doğru değildir..
2-)Davalılar vekilinin kefil … mirasçıları hakkında açılan ve birleştirilen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında düzenlenen 01.07.2005-31.12.2006 başlangıç ve bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyi davalılardan … kiracı sıfatıyla Davalılar murisi … ise müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Kefilin sorumluluk süresine ilişkin sözleşmede başkaca madde bulunmamaktadır. Bu nedenle kefaletin kira sözleşmesi süresi ile sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Davacının talep ettiği kira alacağı 01.07.2005-31.12.2006 dönemine ilişkin olduğundan kefilin sorumlu olduğu dönem içinde ise de, Borçlar Kanununun 493.maddesi “ Bir kimse mahdut bir zaman için kefil olupta bu zamanın inkızasını takip eden bir ay zarfında alacaklı bu bapta icraya veya mahkemeye müracaatla hakkını takip etmezse yahut takibatına uzun müddet fasıla verirse kefil kefaletten beri olur.” hükmünü içermektedir. Davalıların murisinin kefaleti 31.12.2006 tarihinde sonra ermiş olup, davacı tarafından daha önce kefil hakkında bir aylık süre zarfında 25.01.2007 tarihinde icra takibi yapılmış ise de, kefilin itirazı üzerine takibe devam edilmemiş, süresi içinde itirazın iptali davası açılmamıştır. Temyize konu dava ise 22.02.2012 tarihinde kefilin mirasçıları hakkında kefalete istinaden açılmıştır. Davacının kefil hakkında bir ay içinde takip yaptığı kabul edilse dahi, uzunca bir müddet takibe ara vermiştir. Bu nedenle kefil sorumluluğundan kurtulmuştur. Buna göre …’ın kefaleti nedeniyle mirasçıları hakkında açılan birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 08.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.