Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2012/17100 E. 2013/11753 K. 09.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17100
KARAR NO : 2013/11753
KARAR TARİHİ : 09.07.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Önalım

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde, diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Olayımıza gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, … ilinde bulunan … Parselin 400/4580 hissesinin babası … adına kayıtlı iken mirasbırakanın ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılardan … ve …’nın iş bu davaya noterden düzenlenmiş muvafatname vererek muvafakat ettiklerini, taşınmazdaki 399/4580 hissenin babası …’nın boşandığı eşi … adına kayıtlı iken hissesini diğer hissedarlara danışmadan ve haber vermeden davalı …’e satıp devrettiğini belirterek, MK’nun 732. maddesi gereğince önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı …, dava konusu yerin emlakçıda 2 yıldır satılık olduğunu, davacının satıştan haberdar olup kötüniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacının, dava konusu payı satan …’ın oğlu olduğu ve annesinin taşınmazdaki payını satılığa çıkardığını bildiği, davacının maddi durumunun iyi olmaması nedeniyle taşınmazdaki payı satın alamayacağını söylediği, bu şekilde payı satın almadığı, bu aşamadan sonra artık şufa hakkını kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, taşınmazda paydaş olan …’nın mirasçısı olup, diğer mirasçılar tarafından iş bu davanın açılmasına noterde düzenlenen muvafakatname ile muvafakat verdikleri, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmış olup, davacının önalım hakkını kullanmasına bir engel bulunmamaktadır. MK’nun 733/2. maddesi gereğince önalım hakkından feragat resmi şekilde yapılmalıdır. Sözlü ya da zımni şekilde önalım hakkından feragat mümkün değildir. Davacının önalım hakkından feragat ettiğine ilişkin belge sunulmamıştır. Davacı ile dava konusu payı satan …’ın anne-oğul olması, davacının payın davalıya satılacağından önceden haberdar olması davacının kötüniyetli olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önalım hakkı paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Bu nedenlerle davacının dava konusu taşınmazda davalıya pay satılması üzerine MK’nun 732.maddesi gereğince önalım davası açması MK’nun 2.maddesinde gösterilen dürüstlük kuralına aykırı kabul edilemez. Mahkemece, işin esası incelenerek esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.