Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2012/16723 E. 2013/11557 K. 04.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16723
KARAR NO : 2013/11557
KARAR TARİHİ : 04.07.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiralayan tarafından açılan 2010 Ekim ayı kira parasından bakiye 1.150 TL kira parası ve erken tahliye nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle 9.200 TL tazminatın davalı kiracıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın ıslah talebi ile birlikte kabulüne ve toplam 14.950 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının davacıya ait işyerinde davalının 1.8.2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı iken 2010 yılı Ekim ayında bir ihtarda bulunmadan taşınmazı tahliye ettiğini belirterek 2010 yılı Ekim ayı kira parasından bakiye 1.150 TL kira parası ile erken tahliye nedeniyle mahrum kalınan kira parasından oluşan 9.200 TL tazminatın tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı vekili,cevap dilekçesinde,kira sözleşmesinin 7.maddesinde, “kiracının herhangi bir tarihte bir ay önceden haber vermek kaydı ile kira akdini sonlandırabileceğinin” kararlaştırıldığını, davalının otopark sıkıntısı olması ve kiralananın davalıya dar gelmesi nedeniyle taşınmazı tahliye etmek istediğini davacıya 3.9.2010 tarihinde sözlü olarak bildirdiğini,aralarında tahliye hususunda sözlü bir mutabakata varıldığını,2010 Ekim ayı kira parasının ½ si olan 1.150 TL’nin davacı hesabına yatırıldığını belirterek davanın reddini savunmuş,mahkemece 2010 Ekim ayı kira parasından bakiye 1.150 TL’nin ve kiralananın 6 ayda yeniden kiraya verilebileceği kabul edilerek 6 aylık kira parası olan 13.800 TL tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasında 1.8.2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu,kira sözleşmesinin 7.maddesinde, “kiracının kontrat süresince herhangi bir tarihte bir ay önceden haber vermek kaydı ile kira akdini sona erdirebileceğinin” kararlaştırıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca,davalının taşınmazı 13 Ekim 2010 tarihinde tahliye ettiği ve Ekim ayı kira parasının ½ sini ödediği davacının da kabulündedir. Taşınmaz kira süresi dolmadan erken tahliye edildiğine göre kiracı kural olarak dönem sonuna kadarki kiralardan sorumludur. Buna karşın kiralayanın da, kendi üzerine düşen görevi yapması, kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi, Borçlar Kanunu’nun 98. maddesinin yollaması ile aynı kanunun 44. maddesi hükmü gereğidir. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe
kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Ancak kira sözleşmesinin 7.maddesinde taraflar bir aylık feshi ihbar süresi getirerek bu süreyi bir ay olarak kararlaştırmışlardır. Kira sözleşmesinin 7.maddesinde,kiracının bir ay önceden haber vereceği kararlaştırılmış,ihbarın yazılı olması koşulu getirilmemiştir. Yasalarımızda feshi ihbarın mutlaka yazılı şekilde yapılması gerektiği yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalı kiracı,taşınmazı tahliye edeceğini 3.9.2010 tarihinde sözlü olarak davacıya bildirdiğini savunmuş,davacının bildirim yapıldığını kabul etmemesi üzerine davalı tarafça davacıya “bir ay önceden tahliye edileceğinin bildirilip bildirilmediği hususunda”yemin teklif edilmiş ancak mahkemece yemin teklifi isteminin kabul edilmediği görülmüştür. Kiracı sözleşmenin 7.maddesine uygun şekilde bir ay önceden haber vererek sözleşmenin feshedildiğini davalı kanıtlamalıdır. Bu nedenle davalıya sözleşmenin 7.maddesine uygun şekilde feshi ihbarda bulunduğu kanıtlamak üzere imkan tanınmalıdır. Davalı tarafça delil listesinde açıkça yemin deliline dayanıldığına göre davalının feshi ihbarda bulunulup bulunulmadığı hususunda davacıya yemin teklif etmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır..Mahkemece,davalının yemin teklif etme hakkı kullandırılarak sonucuna göre davalı, bir ay önceden feshi ihbarda bulunduğunu kanıtladığı takdirde davacının tahliye tarihinden sonraki bakiye kira alacağı ve yeniden kiraya verme süresi kadar kira parası talep edemeyeceği, bir ay önceden feshi ihbarda bulunduğunu kanıtlayamaması halinde ise yukarıda açıklandığı üzere yeniden kiraya verme süresinin taraflarca bir ay ile sınırlandırıldığının göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.