Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2012/14511 E. 2013/7921 K. 06.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14511
KARAR NO : 2013/7921
KARAR TARİHİ : 06.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Önalım

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu … numaralı parselin paydaşlarından olduğunu,davalının ise taşınmazda …’in payını trampa yolu ile devraldığını,ancak davalının söz konusu payı aslında satış yolu ile aldığı halde önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacı ile tapuda yapılan temliki muvazaalı olarak trampa olarak gösterdiğini, belirterek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.Davalı, tapuda trampa olarak yapılan temlikte muvazaa olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde,diğer paydaşa o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve o payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Olayımıza gelince; müdahil …’in önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu … parselde 1/12 payını, davalının … parseldeki 1/4 payı ile 10/02/2010 tarihinde trampa etmesi üzerine davacı önalım hakkının tanınmasını istemiştir. Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir. Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu iddia ederek gerçekte satış yapıldığı iddiasında bulunmuştur. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Bu konuda dinlenen davacı tanığı tapuda yapılan işlemin niteliği konusunda bir açıklamada bulunmamış olup görgüye dayalı bilgisi bulunmamaktadır. Trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkı tek başına
tapuda trampa olarak yapılan temlikin aslında satış olduğunu göstermeye yeterli değildir. Bu husus tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle kesin olarak kanıtlanamamıştır.Bu durumda Mahkemece,davacının dava dilekçesinde “diğer tüm deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.