Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2012/13779 E. 2013/7777 K. 02.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/13779
KARAR NO : 2013/7777
KARAR TARİHİ : 02.05.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Birleşen … As.Tic.Mah. …/… Esas Sayılı Dosyada
Birleşen … As.Tic.Mah. …/… Esas Sayılı Dosyada
Birleşen … As.Tic.Mah. …/… Esas Sayılı Dosyada
DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-Alacak

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve alacak davasına dair karar, davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kiracı tarafından kiralayana karşı açılan menfi tespit davasıdır. Kiracı tarafından açılan diğer menfi tespit davaları ile kiraya veren tarafından kiracıya karşı açılan kira alacağının tahsiline ilişkin dava eldeki dava ile birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda kiracı tarafından açılan menfi tespit davalarının reddine, menfi tespit davalarında davalı kiraya verenin kötü niyet tazminatı talebinin reddine, kiraya veren tarafından açılan kira alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı kiracı ve davalı–birleşen davacı kiraya veren vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı- kiraya veren vekilinin tüm, davacı kiracı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı- karşı davalı kiracı vekilinin makul süreye ilişkin temyiz itirazlarına gelince,
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 1.12.2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin hususi şartlar bölümünün 8. maddesinde ” kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Kiracı 8.4.2010 keşide, 15.4.2010 tebliğ tarihli ihbarla taşınmazı 30.4.2010 tarihinde tahliye edip teslim edeceğini belirtmiştir. Sözleşmenin 8. maddesine uygun feshi ihbardan söz edilebilmesi için kiralananın tahliye edileceğinin bildirildiği tarih
ile ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih arasında en az bir aylık sürenin bulunması gerekir. Feshi ihbar sözleşmenin 8. maddesindeki sürelere uygun olmadığından geçersizdir. Kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi Borçlar Kanununun 98. maddesi yollamasıyla 44. maddesi gereğidir. Ancak taraflar kira sözleşmesinin 8. maddesi ile erken tahliye halinde yeniden kiraya verme süresini bir ay ile sınırladıklarından mahkemece kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gereken makul süre sözleşmenin 8. maddesinde öngörülen bir ay olarak kabul edilerek anahtar teslim tarihinden itibaren bir aylık yoksun kalınan kira alacağına hükmetmek gerekirken, sözleşme hükümlerine aykırı olarak iki aylık yoksun kalınan kira alacağına hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Öte yandan davacı kiracının menfi tespit davasına ilişkin dava dilekçelerinde 15000 TL depozito bedelinin kira bedelinden mahsubuna karar verilmesi talebinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olması da doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı kiracı -vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.