YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/11196
KARAR NO : 2013/3370
KARAR TARİHİ : 27.02.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde; davalı ile paydaş oldukları taşınmazda, davalının kendisinden aldığı yetkiye istinaden, dava dışı … İletişim A.Ş. ile kira sözleşmesi imzaladığını, 01/05/2008-01/05/2009 ve 01/05/2009-01/05/2010 dönemi kira paralarını aldığı halde payına düşen kira parasını kendisine ödemediğini belirterek 7600,00 TL kira parasının davalıdan Tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, davacının davaya konu taşınmazdaki payını 01.05.2008 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığını, sonrasında ise davacıdan aldığı muvafakatnameye istinaden dava dışı … İletişim A.Ş. ile alt kira sözleşmesi imzaladığını, davacının taraf olmadığı alt kira sözleşmesine istinaden kira parası talep edemeyeceğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı ile davalı davaya konu taşınmazda paydaştır. Davacının davaya konu tapuda boş arsa olarak kayıtlı bulunan taşınmazdaki payını, taraflar arasında imzalanan 01.05.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile aylık 150,00 TL kira bedeli ile davalıya kiraladığına ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık imzalanan ilk sözleşmeden sonra davalı tarafından dava dışı … İletişim AŞ ile imzalanan 31/07/2008 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinin alt kira sözleşmesi olup olmadığı ve davacının söz konusu kira sözleşmesine istinaden davalının tahsil ettiği kira parasından taşınmazdaki payı oranında alacak talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Kiraya verenin kiralanan şeyin maliki olması gerekmediği için, kiracı da kiraladığı şeyi tekrar kiraya verebilir. Böyle bir kira sözleşmesine alt kira denir. Üçüncü kişiler arasındaki sözleşme olarak alt kira sözleşmesi, ilk kiralayana etki yapmaz ise de kiracı tarafından üçüncü kişi ile imzalanan sözleşmenin, alt kira sözleşmesi olup olmadığının, kiracının üçüncü kişi ile imzaladığı sözleşmeye istinaden ilk kiralayanın kira parası talep edip edemeyeceğinin belirlenmesi için her iki sözleşmenin değerlendirilmesinde zorunluluk vardır.
Somut olayda; Davacı davaya konu 1 parsel no’lu boş arsa vasfındaki taşınmazdaki ¼ payını, taşınmazın ¾ payına sahip davalıya 01.05.2008 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile kereste deposu olarak kullanılmak üzere kiraya vermiştir. Kira sözleşmesinin 1. maddesinde “Kiracı kiralananı amacı dışında kullanamaz, kısmen veya tamamen devir ve ciro edemez, bir başkasının istifadesine sunulamaz.” hükmüne yer verilmek suretiyle, taşınmazın kısmen veya tamamen alt kiraya verilemeyeceği kararlaştırılmıştır. Sonrasında ise davacı tarafından 10.05.2008 tarihli muvafakatname belgesi imzalanarak davalıya verilmiştir. Söz konusu muvafakatname “hissedarı bulunduğumuz aşağıda adresi yazılı tapuda … ili … ilçesi 1 parselinde kayıtlı bina/arsa üzerinde kurulacak olan GSM baz istasyonu ile ilgili olarak … iletişim Hiz. A.Ş. ile kira sözleşmesi yapmaya şartlarını tayin ve tespite kontrat süresince kira parasını ortaklar adına almaya, ibraya, imzalanması gereken evrak ve belgeleri imzalamaya bu konu ile ilgili olarak tarafımızca yapılması gereken işlemleri yapmaya mezun ve yetkili olmak üzere …’ı vekil tayin ederiz. Bu konu ile ilgili yapacağı her türlü işleme muvafakat ettiğimizi beyan ederiz.” ibarelerini içermektedir. Söz konusu muvafakatnamede davalı …’ın taşınmazdaki kiracılık hakkına ilişkin taşınmazı kiraya verebileceğine ilişkin bir ibare yer almamaktadır. Aksine kira parasını taşınmaz ortakları adına alacağı kararlaştırılmıştır. Bu durumda ilk kira sözleşmesi ve muvafakatname değerlendirildiğinde davalı …’ın, taşınmazda paydaş olması, muvafakatnamedeki kira bedelinin ortaklar adına alınacağı ve Davalı …’ın hissedarı bulunduğu taşınmazda payına karşılık vekil tayin edildiği ibareleri ile taşınmazın 3. kişiye kiraya veriliş amacı ve ilk kiracının kiralananı kullanmasını kısıtlayacak nitelikte olmaması, kira sözlemesinin birinci maddesinde de taşınmazın kısmen veya tamamen devrinin yasaklanması karşısında, İletişim Hizmetleri A.Ş. ile yapılan sözlemenin alt kira sözleşmesi olduğu ispatlanamamıştır. Nitekim davalıya verilen kiralama yetkisinin ilk kira sözleşmesi ile sınırlı olarak verilmemiş olması, davalının ilk kira sözleşmesini bir yıl süreli imzalamış olmasına rağmen sonradan dava dışı… İletişim A.Ş. ile imzaladığı sözleşmeyi 5 yıl süreli imzalamış olması da, davacının muvafakatinin davalıya alt kira sözleşmesi düzenleme yetkisi vermediğini, paydaşlar adına kira sözleşmesi imzalama yetkisi verdiğini göstermektedir . Bu durumda davalı paydaş taşınmazı alt kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini ispatlayamadığına göre davacının taşınmazdaki payı oranında davalıdan, dava dışı kiracıdan tahsil edilen kira parasından payına düşeni talep etmekte hakkı vardır. Hal böyle iken mahkemece, davalı ile dava dışı … İletişim Hizmetleri A.Ş. arasındaki kira sözleşmesi alt kira sözleşme kabul edilerek, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma niteliğine göre, davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.