Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2011/4062 E. 2011/8898 K. 14.09.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4062
KARAR NO : 2011/8898
KARAR TARİHİ : 14.09.2011

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan … tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HUMK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; Davalı …’a dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye “adreste muhatabın kardeşi olduğunu beyan eden ehil kardeşi … imzasına tebliğ edildi” şerhi ile tebliğ edilmiş ise de, tebligatta davalı ile tebligatı alan kişinin birlikte oturup oturmadığı yazılmadığı gibi bu kişinin o adreste oturmadığı davalı … tarafından da beyan edilmiş ve mahkemece yapılan emniyet araştırmasında da bu davalının yurt dışında olduğu bildirilmiştir. Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilemediğinden davalıya yapılan tebligat geçersizdir.
Mahkemece, davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir yöntemine uygun tebligat yapıldıktan sonra, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.9.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.