YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11770
KARAR NO : 2012/83
KARAR TARİHİ : 16.01.2012
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde … Mahallesi … Sokağında bulunan …ada 6 parselde 9/20 hissenin müvekkili vakfa ait iki katlı+ahşap evin ekli krokide A harfi ile işaretli 47,50 m2 kısmının … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarası ile tasdikli kira sözleşmesi ile ikametgah ve cafe bar olarak davalı … tekere kiralandığını, taşınmazın 2 grup eski eser olarak tescil edildiğini, sözleşmenin 20.maddesinde kiracı giderler kendisine ait olsa bile idareden resmen yazılı izin almadan bölme, duvar kapı oda gibi taşınmaz malın esas yapısını değiştiremez ve her hangi bir ek yapamaz, taşınmaz eski eser ise 2863 Sayılı kanun gereğince tasarruf edilir. İdaremiz elamanınca tutulan 16.4.2010 tarihli rapordan ve çekilen resimlerden kiracının müvekkil idarenin izni olmaksızın taşınmazı boyadığı dış kısmına duvara monteli klima motorlarının ve bacalarının takıldığı,zemin kata giriş kapısının ve caddeye cepheli doğramaların ve şekillerinin değiştirilmiş olduğu üst katlarında metruk halde bulunduğu,eski hale getirmesi ve idareye müracaat etmesi için ihtar keşide ettikleri halde idareye müracaat etmediğini belirterek akte aykırılık nedeniyle aktin feshi ile kiralananın tahliyesini istemiştir.
Davalı vekili ise taşınmazda 5.5.2004 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, taşınmazın kiralandığında metruk vaziyette bulunduğunu,müvekkilin kiralandığında akte muhalefet olarak belirtilen hususların orada olduğunu, kiralamadan önce klima motorlarının iki yer arasındaki bağlantının ve bacanın daha öncede var olduğunu akte aykırılık olarak tespit edilen hususların akit tarihinden önce olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Hükme esas alınan 1.1.2004 başlangıç tarihli ve 31.12.2004 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Sözleşmenin 20.maddesinde” kiracı giderleri tamamen kendisine ait olmasını kabul etse dahi idareden resmen yazılı izin almadan bölme, duvar, kapı, oda gibi taşınmaz malın esas yapısını değiştiremez ve herhangi bir ek yapamaz.Aksi takdirde taşınmaz malı eski duruma getirmeye ve kiralananda meydana gelen zarar ve ziyanı ayrıca ödemeye zorunludur.Bu gibi hallerde idare kira sözleşmesini fesihte serbesttir.Kiralanan eski eser ise 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca tasarruf edilir.Kiracı İdareden ve yetkili kamu kurumlarından izin almadan taşınmaz malda hiçbir tamirat,tadilat ve eklenti yapamaz.Aksi halde kiracı hakkında tazminat ve tahliye
davası açılacağı gibi cezai takibata geçilir” şartı vardır bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Davacı idare yetkilisi tarafından 22.10.2004 tarihinde tutulan tutanakta, caddeye cephesi olan (A) işaretli kısımdaki yapının kiracısının … olduğundan, bu kiracımızın kirasında olmayan ( B) ile işaretli kısmın bodrum ve zemin katının duvarlarını kırarak kullandığından tekrar duvar örüp kullanmaması için ihtar çekildiği, taşınmazın son durumunun tespitinde, yukarda bahsedilin duvar kırıp kapı açma olayının aynen durduğu, B ile işaretli kısmı meyhanenin mutfağı, zemin katında yazar kasanında bulunduğu meyhane devamı büro durumunda olduğu, ayrıca üst katlara (B) işaretli kısımdaki yerden çıkış kapı anahtarlarında yine Süleyman tekerde olduğu, üst katların boş ve metruk olduğu çalışan personelden öğrenildiğini” belirttiği, tutanak tutulması üzerine bu davacının 12.5.2005 tarihinde keşide ettiği ihtarla mahallinde elamanlarca tutulan tutanakta belirtilen hususların kira şartnamesi doğrultusunda gerekli tamir ve tadilatı yapmak üzere dilekçe ekindeki proje ile 7 gün içinde idareye müracaat etmesi aksi takdirde aleyhine akte muhalefetten tahliye davası açılacağının bildirildiği, bilahare 16.4.2010 tarihli davacı kurum elamanlarınca tutulan tutanakta “ 22.4.2004 tarihli raporda belirtilen hususların devam etmekte olduğu,ayrıca ekli fotoğrafta görülen kısımlarda değişiklik yapıldığı dış duvara monteli olan klima motorların ve bacasının takılmış olduğu krokide, A harfi ile işaretli kısmın zemin kata giriş kapısının ve caddeye cepheli kısımların değiştirilmiş olduğu, üst katların metruk durumunun devam ettiği, bahse konu yerin üst katı dıştan görülmüş olup üst katların kapılarının kilitli olduğu ve içten görülmediği Parsel üzerindeki taşınmazın tamiratının yapmaması halinde yıkılacağı” belirtilmiştir. Bu tutanağa dayanarak davacı idarece 14.6.2010 tarihli ihtarla “kiranızda bulunan eski eser özellikli taşınmazın mahallinde yapılan tespitte,bodrum zemin katların duvarları kırılarak aynı parsel üzerinde ve işgalinizde bulunan krokisinde (B) harfi ile işaretli kısma geçiş sağlayarak caddeye cepheli kısımların değiştirilerek,dış duvara klima motorlarının ve bacalarının takılarak zarar verildiği üst katların metruk bir vaziyette bulunduğundan her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dair rapor tanzim edildiğini,bu itibarla idaremizle olan kira şartnamesi doğrultusunda bahse konu yeri eski haline getirerek dilekçe ile 15 gün içerisinde idaremize müracaat etmenizi aksi takdirde aleyhinize akte muhalefetten tahliye davası açılacağı” ihtar edilmiştir. Bu ihtarın, akte aykırlığın giderilmesi ve eski hale getirme için uygun süreli ihtar olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece taşınmaz başında bilirkişi marifetiyle keşif yapılmış bilirkişi yüksek mimar … 3.5.2011 tarihli raporunda “taşınmazın dış cephesinde akte muhalefet teşkil edecek bir durum yer almadığı,davalı tarafça eski hale getirilmiş bulunduğu, taşınmaz içinde halen yer almakta olan baca ile ilgili takdir mahkemeye ait olduğunu” bildirmiş ancak raporunda, 14.6.2010 tarihli ihtara konu davacı vakfın elamanları tarafından tutulan 16.10.2004 ve 16.4.2010 tarihli raporlarda belirtilen hususların giderilip giderilmediği tartışılmadığı gibi ihtardan sonra giderilen kısımların nelerden ibaret olduğu ve davalı tarafça eski hale getirilen kısımların nelerden ibaret olduğu eski hale getirilen hususların ihtardan sonramı yoksa verilen sürede mi giderildiği belirtilmediğinden bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.Bu nedenle mahkemece yapılacak iş davacı tarafından keşide edilen 14.6.2010 tarihli ihtarın davalıya ne zaman tebliğ edildiğinin araştırılması, mahallinde konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak davacı tarafından keşide edilen ihtara konu ve vakfa ait elamanlarca tutulan tutanaklar da belirtilen hususların verilen süre içinde giderilip giderilmediğinin tesbiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.1.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.