Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2011/11557 E. 2012/1295 K. 02.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/11557
KARAR NO : 2012/1295
KARAR TARİHİ : 02.02.2012

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının müvekkiline ait taşınmazda 1.12.2005 başlangıç, 30.11.2010 bitiş tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının her ayın ilk 5 günü içerisinde ödemesi gereken 2009/Aralık ile 2010/Ocak,Şubat,Mart ayları kira paralarını süresinde ödememesi edeniyle bu aylar için ayrı ayrı ihtar keşide edildiğini,Temmuz 2010 kira bedeli için ise icra takibi yapıldığını, davalının her defasında bu ihtarlar ve ödeme emri tebliğinden sonra kira bedellerini ödediğini belirterek iki haklı ihtar nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ise ihtarnamelerin tebliğinin şirket yetkilisine yapılmamış olması nedeniyle usulsüz olduğunu, davalının dava dilekçesi ile ihtarnamelerden haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
Davalı tüzel kişi olup, davacı tarafından keşide edilen ve hükme esas alınan ihtarnamelerin tamamı şirket çalışanına tebliğ edilmiştir. Tüzel kişilere tebligatın ne şekilde yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanununun 12 ve 13. maddeleri ve Tebligat Tüzüğünün 17 ve 18. maddelerinde gösterilmiştir. Buna göre tüzel kişilere tebliğ, yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır, kendisine tebliğ yapılacak kimse her hangi bir nedenle mutat iş saatlerinde yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olmaları halinde tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Olayımızda şirket çalışanının şirketi temsile yetkisi olmayıp, tebliğ işleminin yapıldığı sırada şirket yetkilisinin orada bulunup bulunmadığı veya tebligatı alamayacak durumda olup olmadığı da saptanmamıştır. Bu nedenle tebliğ işlemi yasada öngörülen usule uygun değildir.Davalı usulsüz tebliğe davanın açıldığı tarihte muttali olduğunu bildirmiştir. Bu durumda tebliğ edilemeyen ihtarnameler hukuki sonuç doğurmayacağından bunlara bağlı olarak tahliye kararı verilemez. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken bu husus gözardı edilerek tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.