Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2010/4338 E. 2010/6534 K. 01.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/4338
KARAR NO : 2010/6534
KARAR TARİHİ : 01.06.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından … ve … No’lu parsellerde yapılan pay satışına yönelik olarak önalım hakkının kullanılmasına ilişkin davalı … hakkında açılan dava ile davalı adına kayıtlı payın iptali ve davacı adına tescilinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonucu mahkemece davanın reddine dair verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar Dairemizin 17.12.2009 gün ve 6539-11265 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş idi. Bu kararın incelenerek düzeltilmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin … ve … No’lu parsellerde miras bırakan annesi … nedeniyle paydaş olduğunu, davalının ise söz konusu taşınmazlarda değişik tarihlerde pay satın aldığını, yapılan pay satışlarının davacıya noter aracılığı ile bildirilmediğini, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığını, ancak tapuda önalım hakkının kullanılmasının engellemek için satış bedelinin yüksek gösterildiğini, davacının bilirkişi aracılığı ile belirlenecek bedel üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payların iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir Davalı vekili , davacının …’dan almış olduğu mirasçılık belgesi geçerli olmadığından öncelikle geçerli bir mirasçılık belgesi sunmasının gerektiğini, dayandığı payın tapuda … ismine kayıtlı olup paydaşa ait başkaca bir bilginin bulunmadığını, sunulan belgenin davacının tapu paydaşının mirasçısı olduğunu kanıtlamaya yeterli olmadığını, esas yönünden de tapuda satış bedelinin yüksek gösterilmediğini, taşınmazların paydaşları arasında fiilen taksim edilerek kullanılması nedeniyle önalım hakkının kullanılamayacağını, bunun dışında davacının Türkiye’de taşınmaz edinme hakkının olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla da kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkı alıcıya karşı Ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Türk Medeni Kanunu’nun 733 / 3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen payların ilişkin bulunduğu … ve … No’lu parsellerin paydaşlarından … ( … ) taşınmazlardaki 1539 / 2016’şar paylarını 26.3.2006 tarihinde toplam 63.280 TL bedelle davalıya satmıştır. Bu pay satışına yönelik olarak davacı 22.8.2006 tarihinde açmış olduğu dava ile paydaşlardan …’nın mirasçısı olduğunu belirterek önalım hakkının tanınmasını talep etmiştir. Davacı Lübnan uyrukludur. Bu itibarla Lübnan uyrukluların Türkiye’de taşınmaz mal edinip edinemeyecekleri hususu önem kazanmaktadır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü … ili sınırları içinde yabancıların edindikleri taşınmazların oranının binde beşi geçmesi nedeniyle 17.7.2006 tarih ve 2006 / 10782 sayılı Bakanlar Kurulu gereğince Lübnan uyruklu mirasçının miras payının tasfiyesinin gerektiğini, ayrıca 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 35. maddesi ve aynı Bakanlar Kurulu kararı gereğince … ilinin tamamının kamu yararı ve ülke güvenliği açısından yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecekleri alan olarak belirlenmiş olduğunu belirtmiş, aynı hususlar Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nün 30.10.2007 tarihli yazısında da yinelenmiştir. Var olan durum karşısında Lübnan uyruklu davacının … ili sınırları içinde önalım hakkını kullanmak suretiyle taşınmaz ya da taşınmaz payı edinemeyeceği görülmektedir. Aynı gerekçe ile yine Lübnan uyruklu şahısların açtıkları önalım davalarında … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007 / 1317 esas 2009 / 41 karar sayılı kararı ile verdiği davanın reddine dair karar Dairemizin 25.1.2010 gün ve 6540-508 sayılı ve … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006 / 233 esas 2007 / 1385 karar sayılı kararı da Dairemizin 15.7.2008 gün ve 5863-9289 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Bu dava da aynı nitelikte olup davacının Hatay ili sınırları içinde mal edinemeyecek olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı bu defaki incelemeden anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ. Davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 17.12.2009 gün ve 6539-11265 sayılı bozma kararının kaldırılarak yerel mahkemenin 26.1.2009 gün ve 2006 / 264 esas, 2009 / 28 karar sayılı kararının ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına,1.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.