Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2010/346 E. 2010/4772 K. 21.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/346
KARAR NO : 2010/4772
KARAR TARİHİ : 21.04.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan … tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Tebligat Kanununun 10.maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.Tebligat Kanununun 35/1.fıkrası ile kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılan kimseye, adresini değiştirdiği takdirde yeni adresini hemen tebliğ yaptıran kaza merciine bildirme yükümlülüğü getirilmiş, bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı öngörülmüştür. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.(T.K.35/2)Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan imzası resmi merciiler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adres ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. (TK 35/son) Tebligat Kanununun 35/2 ve Tüzüğün 55.maddelerine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması gerekmektedir. Evvelce yapılan tebligat usulsüz ise 35.maddeye göre tebligat yapılması mümkün değildir. Tebligat Kanununun 35/son fıkrasında ise muhatabın daha önce tebliğ yapılan adresinin değiştirilmesi değil, değiştirildiği için tebliğ yapılamayıp, tebliğ evrakının iade edilmesine yol açan adres sebebiyle Tebligat Kanununun 35/2-3.fıkralarının uygulanması öngörülmüştür. Bu durumda; dava dilekçesinde gösterilen adres, 35/son maddede belirtilen kurum ve kuruluşlardan birine verilen adres ile aynı olduğu takdirde ve bu adrese çıkarılan tebligatın tebliğ edilemeden dönmesi halinde tebligat, Tebligat Kanununun 35/son fıkrası uyarınca Tebligat Kanununun 35/2-3 maddeleri hükümlerine göre yapılır.
Olayımıza gelince; mahkemece davalı …’ın tapu Sicil Müdürlüğü’nde bulunan “…/…” adresine dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiye tanınmadığından söz edilerek tebliğ edilemeden dönmesi üzerine açık bir adresi ihtiva etmeyen yukarıda belirtilen ilkelere aykırı şekilde aynı adrese Tebligat Yasası’nın 35. maddesi hükmü gereği tebligat yapılması yukarıda açıklanan esaslara uygun olmadığından geçersiz olup, davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Mahkemece, HUMK’un 73. maddesi gereğince yöntemine uygun bir şekilde dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelemesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.