Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2010/3401 E. 2010/6697 K. 02.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3401
KARAR NO : 2010/6697
KARAR TARİHİ : 02.06.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı kayyım (… Defterdarı) tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmiş hüküm davalılar kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 01.11.2006 tarihli kararı dairemizin 20.03.2007 tarih 2007/1421-3007 E.-K. sayılı ilamı ile; dava konusu parselin paydaşlarından … ve …’ın adreslerinin temin edilememesi üzerine kendilerine 3561 sayılı Yasa gereği kayyım atandığı, oysa davada kimliği bilinmekte olan davalıların gaip olduğundan söz edilemeyeceği, kaldı ki Tapu Sicil Müdürlüğünce davalılar … ve …’ın adreslerinin bildirildiği, bu durumda Mahkemece adı geçen davalıların bildirilen adreslerine dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılması, tebligat yapılamaması halinde T.K. 35. ve Tebligat Tüzüğü’nün 55. maddeleri gereği usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak, bozma gereklerinden olan kimliği ve adresleri bilinen davalılar … ve …’a dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliği sağlanmıştır. Ancak; dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın paydaşlarından … karısı …, … karısı …ile … çocukları …, …, …, …, …ve …’nın adresleri ve açık kimlikleri bilinmemektedir. Adı geçen davalıların adreslerinin tespiti için Tapu Sicil Müdürlüğü’ne, Belediye Başkanlığı’na, Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne ve kolluk birimlerine yazılan yazılara verilen cevaplarda ikamet adreslerinin bulunmadığı, kimlik bilgilerine de ulaşılamadığı görülmüştür. Mahkemece adı geçen kişiler hakkında ilanen tebligat yoluyla taraf teşkili sağlanmış ve hüküm de bu şekilde tebliğ
edilmiştir. Tapuda açık kimliği bilinmeyen, uzun süreden beri bulunamayan ve oturduğu yer tesbit edilemeyen kişilerin mal varlıkları üzerindeki hazine yararının daha iyi korunmasını sağlamak üzere 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun gereğince mahallin en büyük mal memurunun kayyım atanması, davanın da kayyım huzurunda görülmesi gerekir. Mahkemece kayyım İstanbul Defterdarı’nın davada sıfatı kalmadığından onun yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece açık kimlik ve adresleri bilinemeyen yukarıda isimleri bildirilen davalılara 3561 sayılı yasa uyarınca daha önce atanmış kayyım huzuruyla davaya devam olunarak hüküm kurulması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.