Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2010/2636 E. 2010/6615 K. 01.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2636
KARAR NO : 2010/6615
KARAR TARİHİ : 01.06.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan … tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan üç adet taşınmazda ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HUMK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince;dava konusu taşınmazın paydaşlarından …’ya gönderilen dava dilekçesiyle duruşma gün ve saatini bildirir tebligat adı geçenin yurt dışında olduğundan bahisle tebliğ edilememiştir. Mahkemece zabıtaya yaptırılan araştırmada adı geçenin yurt dışında olduğu belirlenmiş, ancak yurt dışı adresi tespit edilememekle birlikte telefon numarası tespit edilerek mahkemeye gönderilmiştir. Daha sonra mahkemece adı geçen davalının adresinin tespiti amacıyla vergi dairesi, tapu sicil müdürlüğü, seçim müdürlüğü ve belediyeye yazılar yazılmış adresin tespit edilememesi üzerine ilanen tebligat yaptırılmıştır. Mahkemece adı geçen paydaşın yurt dışında ikamet ettiği anlaşılmasına rağmen yurt dışında adres araştırması yaptırılmadan yanlızca yurt içinde adres araştırılması yapılarak sonucunda ilanen tebligat yaptırılması doğru değildir. Bu şekilde yapılan tebligatla taraf teşkilinin sağlandığından sözedilemez. Bu nedenle yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece adı geçen paydaşın usulünce davaya katılması sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.