Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2010/262 E. 2010/4614 K. 19.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/262
KARAR NO : 2010/4614
KARAR TARİHİ : 19.04.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan … tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık,bir adet taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, paydaşlığın satılarak giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, her şeyden önce tarafların yargılama gününü bilmeleri ile mümkündür. HUMK.nun 73. maddesi, “mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez” kuralını içermektedir. Hukuk mahkemelerinde asıl olan tarafların huzuru ile yargılamanın yürütülmesi olup usulün olanak tanıdığı hallerde duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda yargılamanın yürütüldüğü hallerde vardır. Bu gibi durumlarda gerekli uyarıyı taşıyan çağrı kâğıdının tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, kanıtlar toplanarak sonuca ulaşılması gereklidir. Bu itibarla tebligat bilgilendirme özelliği yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. 7201 sayılı Tebligat Yasası ve Tüzüğünün amacı da tebliğin muhatabına ulaşması konusu ile ilgili olarak kişilerin bilgilendirilmesi ve bunun belgeye bağlanmasıdır.
Tebligat Yasasının 20, 21 ve Tüzüğün 28. maddesi gereğince muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesini muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
Olayımıza gelince; dava konusu taşınmaz 1/3 hisseler ile …, … ve … adına kayıtlıdır. Davalılar … ve … adlarına tebliğe çıkarılan dava dilekçesi Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edilmiş ise de, davalıların ne sebeple adreste bulunmadığı tevsik edilmediği açıklanmadan tebliğ edilmiştir. Bu durumda dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmemiştir. Taraf teşkili sağlanmadan karar verilemez. Mahkemece yapılacak iş davalılara dava dilekçesi ve duruşma gününün yöntemine uygun şekilde tebliğinin sağlanması bu şekilde taraf teşkili yapıldıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.