Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2010/2539 E. 2010/6709 K. 03.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2539
KARAR NO : 2010/6709
KARAR TARİHİ : 03.06.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalılar tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak niteliği itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, 11.6.2008 tarihli dava dilekçesinde davalılardan …’in müvekkillerine ait kiralananı kiracı olarak kullanmakta iken, sözleşmeye aykırı şekilde … Ltd Şti – … Öğrenci Yurtları’na devrettiğini, bunun sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğinden … 36. Noterliği’nin 05/10/2007 tarih 14661 yevmiye no lu ihtarnamesi ile her iki davalıya haksız devir nedeni ile sözleşmenin feshedildiği, kiralananın 30 gün içinde tahliye edilmesi, ödenmemiş kira bedellerinin de 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiği halde kiralananın tahliye edilmediğini ileri sürerek tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalılar, durumdan davacıların haberdar olduklarından zımni muvafakat nedeniyle akde aykırılığın söz konusu olmadığı nedeniyle davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, sözleşmede devir yasağı bulunmasına rağmen davalı kiracı …’un sözleşmeye aykırı olarak kiralananı diğer davalıya devrederek akde aykırı hareket ettiklerinden bahisle istemin kabulüne karar verilmiştir.
6570 Sayılı Yasa kapsamına giren yerler için Yasanın 12.maddesi gereğince kiracı veya fuzuli şagil hakkında akde aykırılıktan dava açılabilir. Kiracı veya fuzuli şagil hakkında aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından ayrı ayrı dava açılabileceği gibi birlikte davalı gösterilmek suretiyle de kiralanandan tahliyeleri istenebilir. Kiracının tahliyesi için daha önce kendisine süreli bir ihtarın tebliğ edilmesi, verilecek süre içerisinde kiralananın akte uygun hale getirilmesinin istenmesi ve bu ihtarın sonuçsuz kalması gerekir. Kiralayan tarafından kiracıya tebliği ettirilecek ihtarnamede verilecek süre uygun bir süre olmalıdır. Fuzuli şagil hakkında açılacak davada kendisine önceden ihtar gönderilmesi koşulu aranmaz.
Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan başlangıç tarihi belli olmayan beş yıl süreli kira sözleşmesinde kiralayan … olup, kiracının ise … olduğu, kiralanan yerin “dükkan olup öğrenci yurdu olarak kullanılacağı” ve özel şartlar 1.maddesinde devir yasağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacılar tarafından keşide edilen 5.10.2007 tarihli ihtarnamede davalıya akde aykırılığın giderilmesi için uygun bir süre verilmemiş olduğundan, bu ihtara dayanılarak davalı … hakkında açılan davanın dinlenilme olanağı bulunmamaktadır. Ayrıca, dosya kapsamındaki tapu kaydının incelenmesinde ise, tahliyesi istenilen taşınmazın on adet bağımsız bölümden oluşan bina olduğu ve davacıların elbirliği şeklinde 2,4,6,8 ve 10 nolu bağımsız bölümlerde malik oldukları, aynı binadaki 1,3,5,7 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin ise dava dışı … adına kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.
Davacılar tarafından her ne kadar dava konusu binanın tamamının tahliyesi istenilmiş ve mahkemece de taşınmazın tamamının tahliyesine karar verilmiş ise de; dava konusu binanın tamamının davacılara ait olmadığı gibi, davacılardan … ile davalı … arasındaki sözleşmede kiralananın vasfı “dükkan” olarak belirtilmiş olmakla sözleşmenin binadaki hangi bağımsız bölümlere ait olduğu anlaşılamamaktadır. Ayrıca dosya kapsamında 1,3,5,7 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin maliki dava dışı … ile davalılardan … Ltd.Şti arasında 1.9.2007 başlangıç tarihli sözleşme örneği de bulunmaktadır. Tüm bu durumlar karşısında mahkemece mahallinde keşif yapılarak, davacıların dayanak sözleşmelerinde belirtilen “dükkan” ın ve tapu kaydına göre davacılara ait olan kısımların belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde taşınmazın tamamının tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle HMUK.nun 428 maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 3.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.