Yargıtay Kararı 6. Hukuk Dairesi 2009/9889 E. 2010/491 K. 25.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9889
KARAR NO : 2010/491
KARAR TARİHİ : 25.01.2010

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, imar amaçlı esaslı tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6570 sayılı yasanın 7/ç maddesi hükmü uyarınca taşınmazın yeniden inşa veya imar amacıyla esaslı surette tamir, tevsi ve tadil nedeniyle açılacak davalarda, tadil, tevsi veya tamirin imar amaçlı olması, yapılacak tadil, tevsi veya tamirin esaslı işlerden olması ve tadil, tevsi veya tamir esnasında kiralananda ikamet etmenin mümkün olmaması gerekir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının davacı vakfa ait 24/d kapı numaralı dükkanda 01.01.1999 tarihinden itibaren birer yıllık süreler ile yenilenen kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, vakfa ait camii ve altındaki dükkanların eski eser niteliğinde olduklarını, bakım-onarım ve restorasyonu için kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulunun onayladığı proje gereği tadilat yapılacağının davalıya ihtar edildiğini ancak davalı kiracının taşınmazı boşaltmadığını belirterek 6570 sayılı yasanın 7/ç maddesi gereğince imar amaçlı esaslı tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde, yapılmak istenen tadilatın imar amaçlı ve esaslı nitelikte olmadığını, Borçlar Kanunu’nun 251.maddesi kapsamında bir tadilat olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.05.1998 başlangıç ve 31.12.1998 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafça, davacı vakfa ait camii ve altındaki dükkanlarda bakım, onarım ve restorasyon için kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulunun onayladığı proje doğrultusunda tadilat yapılacağı gerekçesiyle tahliye istenmiştir. Mahkemece yargılama sırasında keşif yapılmış ve sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu eksik inceleme ile hazırlanmış olup davanın kabulü için yeterli değildir. Yukarıdaki ilke doğrultusunda mahallinde uzman
bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılarak hazırlanacak bilirkişi raporunda, davacı tarafın yapmak istediği bakım, onarım ve restorasyon işlemlerinin neler olduğu ayrıntılı olarak belirlenmeli, ilgili belediye ve kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulunca onaylanmış proje yerine uygulanmalı, yapılmak istenen tadilatların imar amaçlı ve esaslı nitelikte tadilat olup olmadıkları ayrıntılı olarak belirlenip ve bu tadilatların yapımı sırasında taşınmazın kullanımının can ve mal güvenliği açısından sakıncası bulunup bulunmadığı tesbit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda, açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.