YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9792
KARAR NO : 2023/9518
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/1840 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık … hakkında katılan …’ya yönelik silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ( 5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.10.2013 tarihli ve 2012/424 Esas, 2013/632 Karar sayılı kararıyla; sanık … hakkında katılan …’ya yönelik silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve müsadereye karar verilmiştir.
3. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.10.2013 tarihli ve 2012/424 Esas, 2013/632 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 09.05.2019 tarihli ve 2015/1818 Esas, 2019/8457 Karar sayılı kararı ile;
“Sanığın aşamalarda, eşi ile arasında tartışma olduğu, eşine, kendisine ait eşyaları alarak evi terk etmesini söylemesine rağmen, baldızı olan katılanın eve gelip tüm eşyaları aldığı şeklindeki savunması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2019/445 Esas, 2020/458 Karar sayılı kararıyla; sanık … hakkında katılan …’ya yönelik silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve müsadereye karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri;
1. Beraatine karar verilmesi gerektiğine,
2. Haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine,
3. Vesaire
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın eşi tanık N.T.’nin ailesini arayarak kızlarını ve daha önce icra gelmesi sebebiyle eşyaları da almalarını söylemesi üzerine, eşyaların taşınması sırasında tanık N.T.’nin yanında eve gelen katılana kurusıkı tabanca doğrultarak, “defol git buradan seni öldürürüm” dediği anlaşılmıştır.
2. Görgü tanıkları D.A.E., N.T., H.K. ve Ö.U.’nun katılanın iddialarını destekler nitelikte beyanları dosya içerisindedir.
3. Katılanın tüm aşamalarda tutarlı beyan ve iddialarda bulunduğu anlaşılmıştır.
4. Sanığın evinde yapılan aramada bir adet kuru sıkı tabancanın ele geçirildiğinin belirtildiği 10.04.2012 tarihli tutanak dava dosyasında mevcuttur.
5. Mahkemece, Hukuki Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafında bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Beraatine Karar Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden Yapılan İncelemede;
Katılan beyanı, katılan beyanı ile uyumlu tanık beyanları, Olay ve Olgular başlığı altında 4 numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen tutanak ve Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Haksız Tahrik Hükümlerinin Uygulanması Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden Yapılan İncelemede;
5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca haksız tahrik indirimi uygulaması için sanığın, haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında eylemi gerçekleştirmesi gerektiği, ancak somut olay incelendiğinde, sanık, katılan ve tanık N.T.’nin kendine ait eşyaları almaları nedeniyle katılana bağırdığını belirtmişse de, yargıtay bozma ilamı sonrası dinlenen tanık beyanlarına göre, eve daha önceden haciz gelmesi nedeniyle bir kısım eşyanın bulunmadığı, sanığın kalan eşyaların da icra yoluyla alınmaması için götürülmesini tanık H.K.’ya söylediğinin anlaşıldığı olayda haksız tahrik koşulları oluşmadığından, temyiz sebebine yönelik hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Vesaireye İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden Yapılan İncelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2019/445 Esas, 2020/458 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
23.03.2023 tarihinde karar verildi.