YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9184
KARAR NO : 2023/9859
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Durağan Cumhuriyet Başsavcılığının 12.06.2009 tarihli, 2009/137 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü ve 54 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Durağan Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2010 tarihli ve 2009/93 Esas, 2010/71 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi ve 54 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve müsadereye hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, aynı kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıl denetim süresi belirlendiği, bu kararın 13.09.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. Durağana Sulh Ceza Mahkemesinin 14.11.2013 tarihli ve 2013/24 Esas, 2013/103 Karar sayılı kararı ile; sanığın denetim süresi içerisinde 24.01.2013 tarihinde işlediği kasten yaralama suçu nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 52 nci maddesi uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek anılan kararın 25.11.2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine iş bu dosyaya ihbar edilmiştir.
4. İhbar üzerine Durağana Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2014 tarihli ve 2014/2 Esas, 2014/42 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasına ve sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi ve 51 inci maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
5. Durağana Asliye Ceza Mahkemesinin 05.03.2014 tarihli ve 2014/2 Esas, 2014/42 sayılı kararının o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.09.2019 tarihli ve 2015/14168 Esas, 2019/14488 Karar sayılı kararı ile;
“1-Yerel mahkemece kendisine harhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine karar verilmek suretiyle CMK’nın 231/11. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanığın, mağdurla tartışmaları sonucu kendisine yumruk atıldığı ve yaralanması ile ilgili adli doktor raporunun bulunduğu olayda, mağdurların evine girecekleri korkusuyla tüfeği almaya çalıştığını belirtmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,” nedeniye bozulmasına karar verilmiştir.
6. Bozma üzerine, Durağan Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2019/256 Esas, 2020/38 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık …’nun Temyiz Sebepleri
1. Silahla tehdit suçunu işlemediğine,
2. Suçta kullanılan silah ile ilgili bir karar verilmediğine,
3. Vesaire,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdur …’ın köy ihtiyar heyeti tarafından köy bekçisi olarak seçildiği, olay tarihinde sanık …’nın annesi …’nun ormandan odun toplamaya gittiğini gören mağdurun sanığın evinin önüne gelerek, sanıktan annesinin sorduğunu, sonrasında aralarında tartışma yaşandığı, bir süre sonra sanığın ikametine girerek muhafaza altına alınan tüfeği aldığı ve mağdura doğrulttuğu, bu sırada sanığın eşinin tüfeği sanığın elinden alarak olay yerinden uzaklaştırdığı anlaşılmıştır.
2. Mağdurun aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.
3. Tanıklar R.D. ve Ş.K.’nin beyanları dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
1. Silahla Tehdit Suçunu İşlemediğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Olay ve Olgular başlığı altında (1) numaralı paragrafta izah edildiği şekilde gerçekleşen olayda, mağdurun olaya ilişkin anlatımlarının, dosyada mevcut delil niteliğindeki tanık R.D.’nin beyanları ve sanığın tevil yollu ikrarı ile doğrulandığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Suçta Kullanılan Tüfek Hakkında Karar Verilmediğine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Adli Emanetin 2009/29 numarasında kayıtlı 12/75 TS 870 seri numaralı Magnum marka otomatik av tüfeğinin, Durağan Asliye Ceza Mahkemesinin 12.05.2010 tarihli kararı ile müsaderesine karar verildiği anlaşıldığından, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımların dogru biçimde belirlendigi anlaşıldığından sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Durağan Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.02.2020 tarihli ve 2019/256 Esas, 2020/38 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.