YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/773
KARAR NO : 2023/8972
KARAR TARİHİ : 28.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma, kasten yaralama
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
A. Kasten yaralama suçuna yönelik yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararı nazara alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçun, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin temyiz isteminin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Nitelikli yağma suçuna yönelik yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/72 soruşturma numaralı iddianamesi ile; sanık hakkında nitelikli yağma ve kasten yaralama suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) (d) ve (h) bentleri, 149 uncu maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53, 54 ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. … 7.Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.06.2022 tarihli ve 2022/23 Esas, 2022/266 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma ve kasten yaralama suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) (d) ve (h) bentleri, 62 nci ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasına, 149 uncu maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 86 ncı maddesinin 3 üncü fıkrasının (a) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 62, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 14.10.2022 tarihli ve 2022/4178 Esas, 2022/2248 Karar sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’un 280/1.a maddesi gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, kasten yaralama suçu yönüyle 5271 sayılı Kanun’un 286/2.a maddesi uyarınca kesin olmak üzere karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanığın Temyiz Sebepleri
Cezasının onanması yönündeki talebinden ibarettir.
B.Sanık müdafiinin Temyiz Sebepleri
1.Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
2.Eksik inceleme ile karar verilmesine,
3.Sanık lehine hükümlerin uygulanmadığına,
4.Alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğuna,
5.Sanığın mahkumiyetine yeter nitelikte delil bulunmadığına,
C.Katılan vekilinin Temyiz Sebepleri
1.Sanık hakkında takdiri indirim uygulanmasının usul ve yasaya aykırılığına,
2.Üst sınırdan ceza tayin edilmediğine,
3.Lehine vekalete hükmedilmemesine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanığın katılan …’un oğlu olduğu ve aynı evde ikamet ettikleri, sanık hakkında tedbiren evden uzaklaştırma kararı verildiği ancak sanığın 01.01.2022 günü gece saat 19.30’da eve geldiği, katılan ile sanığın mutfakta karşılaştığı, sanığın mutfaktan aldığı bıçağı katılana doğrultarak “Seni keserim, eceline susama” demek suretiyle tehditte bulunduğu ve katılanı itekleyerek yere düşürdüğü ve katılanın yere düşerken sırtını masaya çarptığı ve katılana “Bana para ver dediği” katılanın para olmadığını belirtmesi üzerine bu kez sanığın bıçakla katılanın üzerine yürüyerek katılanın cebinde bulunan 100,00 TL para, cep telefonu ve kimlik kartını alarak konuttan ayrıldığı maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.
2. Katılan aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunmuştur.
3. Sanık aşamalarda olay tarihinde eve geldiğini beyan etmiş fakat atılı suçlamaları kabul etmemiştir.
4. Kolluk tarafından düzenlenen 01.01.2022 tarihli muhafaza altına alma tutanağına göre, sanık ifadesinin alındığı sırada annesine ait olduğunu beyan ettiği sim kartını rızası ile kolluğa teslim etmiştir.
5. Katılanın soruşturma aşamasında kendisine teslim edilen sim kartı yönünden kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediğine ilişkin 09.03.2022 tarihli mahkeme beyanı bulunmaktadır.
6. Katılana ait 13.04.2022 tarihli adli raporda; yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek ve kemik kırığı oluşturacak nitelikte olduğu belirtilmiştir.
7. Kolluk tarafından düzenlenen 02.01.2021 tarihli tutanakta; katılan tarafından suçta kullanıldığı belirtilerek teslim edilen 1 adet sap kısmı 12 cm metal kısmı 14 cm uzunluğunda siyah renkli bıçak kolluk tarafından muhafaza altına alınmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
A.Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Suçun Maddi ve Manevi Unsurlarının Oluşmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Sanığın suç tarihinde annesi olan katılanın yaşadığı eve geldiği, katılan ile sanığın mutfakta karşılaştığı, sanığın mutfaktan aldığı bıçağı katılana doğrultarak “Seni keserim, eceline susama” demek suretiyle tehditte bulunduğu, katılanı itekleyerek yere düşürdüğü, katılanın düşmenin etkisiyle sırtını masaya çarptığı, sanığın “Bana para ver dediği” katılanın para olmadığını belirtmesi üzerine bu kez sanığın bıçakla katılanın üzerine yürüyerek katılanın cebinde bulunan 100,00 TL para, cep telefonu ve kimlik kartını alarak konuttan ayrıldığının katılan beyanları, sanık savunması, adli raporlar ve kolluk tutanakları karşısında sabit olduğu, sanığın cebir kullanarak katılanın üzerinden eşyalarını alması şeklinde gerçekleşen eyleminde; nitelikli yağma suçunun unsurlarının oluştuğu belirlendiğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Eksik İnceleme ile Karar Verilmesine ve Mahkumiyete Yeter Nitelikte Delil Bulunmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Lehe Hükümlerin Uygulanmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiri indirim sebebi uygulandığı, sanık hakkında hükmedilen netice ceza miktarının 10 yıl hapis cezası olduğu, diğer lehe hükümlerin (5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevirme, aynı Kanun’un 51 inci maddesi uyarınca, sanığın suç tarihindeki yaşı da gözetilerek erteleme ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması) uygulanmasında, sonuç ceza miktarı itibarıyla kanunî engel bulunduğu anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Alt Sınırdan Uzaklaşılarak Hüküm Kurulmasına İlişkin Temyiz Nedeni Yönünden
Oluş ve dosya içeriğine göre; konutta, gece vakti, silahla yağma suçunu işleyen sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 149 uncu maddesinin (a) (d) ve (h) bentleri ile uygulama yapılıp aynı Yasanın 61 inci maddesi uyarınca, birden fazla nitelikli halin gerçekleşmesi nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayini yapılmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B.Katılan Kurum Vekilinin Temyiz Sebepleri
1.Takdiri İndirim Uygulanmasının Hukuka Aykırılığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Sanığın kaçamaklı ikrarı, pişmanlığı ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri gerekçe gösterilerek takdiri indim nedeni olan 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Üst Sınırdan Ceza Verilmemesine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Sanığın kastı, suç işleme şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, suç sonrası oluşan zarar göz önüne alındığında temel cezanın üst sınırdan verilmemesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
3.Vekalet Ücretine Hükmedilmemesine İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Giriş bölümünde yer alan (A) paragrafında açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün B paragrafının (3) nolu bendinde açıklanan nedenle katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 14.10.2022 tarihli ve 2022/4178 Esas, 2022/2248 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasına sanığın mahkumiyetine karar verilen bölümden hemen sonra gelmek üzere “Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 10.250,00 TL maktu vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 7. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
28.02.2023 tarihinde karar verildi.