Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/4972 E. 2024/326 K. 10.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/4972
KARAR NO : 2024/326
KARAR TARİHİ : 10.01.2024

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1495 E. 2016/636 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, silahla tehdit, 6136 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, onama, düzeltilerek onama

Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür,

Sanık Hakkında Silahla Tehdit Ve 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet Suçundan Kurulan Hükmün İse;
Karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye Ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 20.08.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrası (a) bendi, kasten yaralama suçundan 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi, 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan ise aynı kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.

2…. 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarih ve 2014/1495 Esas, 2016/636 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrası (a) bendi, 62 nci madde gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, kasten yaralama suçundan 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi, 21inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci madde ve 52 nci madde gereğince 2.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ayrıca sanık hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan 6136 sayılı yasanın 13 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci madde ve 52 nci madde gereğince 6.000,00 TL ve 500,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
Beraatine karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın suç tarihinde gece vakti saat 21.00 sularında arkadaşlarıyla buluşup konuşmakta olan mağdur …’nın bulunduğu yere gittiği mağdura “ne bakıyorsun” diye sorduğu mağdurun da sanığa “sen ne bakıyorsun” diye cevap verdiği buna kızan sanığın üzerinde bulundurmuş olduğu ele geçmeyen bıçağı çıkartarak elinde tutup mağdura gösterdiği, mağdurun kendisini savunmak için kemerini çıkarıp eline aldığı, sanığın ise bu sefer üzerinde bulundurmuş olduğu 6136 sayılı yasa kapsamında yasak olduğu belirtilen silahı çekerek yere doğru ateş ettiği seken kurşunun mağdur …’i basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı kabul edilmiştir.

2.Sanığın suçları kabul etmediğine dair ifadesi, mağdur beyanları ile tanık ifadeleri dosya içerisinde mevcuttur.

3.Mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığına dair adli rapor dosyada bulunmaktadır.

4.Suçta kullanılan silaha ait ekspertiz raporu dosyada bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE

1.Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği görülmüştür,

2.Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde
Mağdur beyanları, sanığın kısmen tevilli ifadesi, tarafsız tanık ifadesi ve mağdura ait adli rapor karşısında sanığın üzerine atılı müsnet suçu işlemediğine ve beraat etmesi gerektiğine yönelik temyiz sebeplerine itibar edilmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

3.Sanık Hakkında 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet Suçundan Kurulan Hükmün İncelenmesine Gelince;
Suç tarihi, 7331 sayılı Kanun’un 22 nci maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin onbirinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten önce olmakla;

Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan ”…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin ”…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri yargılama usulüne tabi olması ve mağdurun kamu hukuku olması karşısında sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
1.Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde;
Gerekçe bölümünde 1 numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarih ve 2014/1495 Esas, 2016/636 Karar sayılı kararında doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkûmiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2.Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde;
Gerekçe bölümünde 2 numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarih ve 2014/1495 Esas, 2016/636 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

3.Sanık Hakkında 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet Suçundan Kurulan Hükmün İncelenmesine Gelince;
Gerekçe bölümünde 3 numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarih ve 2014/1495 Esas, 2016/636 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden hukuka aykırılık görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün Tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

10.01.2024 tarihinde karar verildi.