Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/3858 E. 2023/14604 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3858
KARAR NO : 2023/14604
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/968 Esas, 2015/1230 Karar
SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığının, 15.09.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/2-a, 43/2, 53, 54 ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Atetler Hakkındaki Kanunu’nun (6136 sayılı Kanun) 13/1 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.12.2015 tarihli ve 2015/968 Esas, 2015/1230 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun kapsamında sanık hakkında silahla tehdit suçundan 106/2-a, 43/2, 62, 53 üncü maddeleri gereğince 1 yıl 13 ay hapis ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1, 5237 sayılı Kanun’un 52/2, 53 üncü maddeleri gereğince 1 yıl hapis 600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
A. Mala zarar verme kastıyla eylemin gerçekleştirildiğine, tehdit kastı olmadığından suçun unsurlarının oluşmadığına, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığına,
B.Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’ın kullanımındaki aracıyla mağdur …’ya ait araca çarptığı, akabinde ele geçirilemeyen ruhsatsız tabancası ile mağdura ait araca tehdit kastıyla 5-6 el ateş ettiği, çarpma sesini duyan mağdurların olay yerine yönelmeleri üzerine ”Sizi buralarda yaşatmayacağım, sizi kovacağım” diyerek tehdit ettiği somut olayda, sanığın alkolün etkisiyle mağdura ait araca çarptığını ve ruhsatsız tabancası ile sayısını hatırlamadığı kadar mağdura ait araca ateş ettiğini kabul ettiği, ancak mağdurlara yönelik sarf ettiği iddia edilen tehdit içerikli cümleyi söylemediğini belirttiği görülmüş, mağdurların sanıktan şikâyetçi olmadıkları ancak sanığın iddianame ile üzerine yüklenen suçları işlediğini beyan ettikleri, dinlenen tanığın da sanığın kullanımındaki minibüs ile mağdura ait araca çarptıktan sonra 5-6 el silahla ateş ettiğini ve sinkaflı küfürlerle birlikte tehditte bulunduğunu bizzat gördüğünü ve işittiğini belirtmesi ve sanığın ikrarı birlikte değerlendirilerek üzerine atılı suçları işlediğinin, kabulü ile karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Mağdurlar aşamalarda alınan ifadelerinde olay bölümü (1) No.lu bentteki gibi beyan etmiştir.

3. Sanık aşamalarda alınan ifadelerinde özetle, “. olay günü aracımla park ederken park halindeki araca çarptım aracı parkedip aşağıya indim kazanın etkisi ve alkolün verdiği etkiyle de bir anlık sinirlendim ve silahım ile araca doğru ateş ettim amacım havaya ateş etmekti alkolün etkisiyle havaya ateş ettiğimi sanıyordum aramızda herhangi bir alacak meselesi husumet yoktur.. 1 yıl önce tanımadığım şahıstan aldığım tabancayı ormanlık alana attım sizi yaşatmayacağım, kovacağım şeklinde tehditte bulunmadım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum..” şeklinde beyan etmiştir.

4. Tanık E. Ö.’nün aşamalarda alınan ifadelerinde, “.. Sanık “yola park ediyorsunuz sizin amınıza koyarım arabanızada koyarım” diyerek hakarette bulundu ve tabancayı çıkarıp mağdurların aracına 6/7 el ateş etti.. şuanda hatırlayamadığım ancak tehdit içerikli olduğunu bildiğim bir cümle ile tehditte bulundu..” şeklinde beyan etmiştir.

5. Kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme ve diğer tutanaklar dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Mala Zarar Verme Kastıyla Eylemin Gerçekleştirildiğine Tehdit Kastı Olmadığından Suçun Unsurlarının Oluşmadığına, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü Maddesinin Uygulanma Koşullarının Bulunmadığına İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
A. Sanık Hakkında Silahla Tehdit Suçundan Kurulan Hükümde:
1. Mağdurların aşamalardaki birbirleriyle uyumlu değişmeyen beyanları, sanığın ikrarı, tanık E. Ö’nün beyanı, kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme ve diğer tutanakları ile uzmanlık raporları dikkate alındığında, toplanan tüm delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, suçun kesin delillerle sanık tarafından işlendiğinin saptandığı, temyiz sebepleri yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Vesaire Yönünden
a. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığı vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
b- Ancak, sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi gereğince indirim yapılırken sonuç cezanın, 2 yıl 1 ay hapis yerine 1 yıl 13 ay hapis olarak belirlenmek suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

B. Sanık Hakkında 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet Suçundan Kurulan Hükümde İse:
Anayasa Mahkemesinin 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’un 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “… Seri muhakeme usulü.” yönünden 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması,
Nedeniyle hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Silahla Tehdit Suçundan Kurulan Hükümde:
Gerekçe bölümünde (A/1,2) başlıklı paragrafta açıklanan nedenlerle Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 24.12.2015 tarihli ve 2015/968 Esas, 2015/1230 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık Hakkında 6136 sayılı Yasaya Muhalefet Suçundan Kurulan Hükümde İse:
Gerekçe bölümünde (B) paragrafında açıklanan nedenle, başkaca yönleri incelenmeyen Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 24.12.2015 tarihli ve 2015/968 Esas, 2015/1230 Karar sayılı kararının, 1412 sayılı

Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

23.11.2023 tarihinde karar verildi.