Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/3737 E. 2023/14181 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3737
KARAR NO : 2023/14181
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/727 E., 2016/33 K.
SUÇLAR : Silahla tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, onama

Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

Sanığın 18.01.2016 tarihinde verdiği temyiz dilekçesinde kendisine yönelik verilen cezaları temyiz ettiği anlaşılarak yapılan incelemede;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.01.2016 tarihli ve 2015/727 Esas, 2016/33 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un (5237 sayılı Kanun) 86/2-3e, 29, 62/1, 52/2-4 maddeleri uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası, aylık olmak üzere 6 eşit taksitte tahsili, aynı Kanun’un 106/2-a, 29, 62/1, 50, 52/2-4 maddeleri uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası, aylık olmak üzere 20 eşit taksitte tahsili, taksitlendirmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
1. Cezayı kabul etmediğini, tekrar incelenmesini istediğine,
2. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mağdur sanık …’ın …’den olan alacağını, …’in kayınbiraderinden istemesi nedeniyle kızan …’in …’ın dükkanına gelip bu konuyu sormasından sonra çıkan tartışmada …’in …’a “şerefsiz, yavşak ” diyerek hakaret ettiği, …’ın da elindeki sopa ile vurduğu, buna sinirlenen …’in eve giderek tüfeğini alıp geldikten sonra …’a doğrultup şimdi konuş diyerek tehdit ettiği, tüfeğin dipçiği ile de vurup basit nitelikte yaraladığı kabul edilmiştir.

2. Mağdur sanık … şikâyet ve savunmasında; önceki anlatımlarını tekrarla, diğer mağdur sanıktan alacağı olduğunu, bu alacağını kayınbiraderi Ertan aracılığıyla haber göndererek istediğini, buna sinirlendiğini ve yanına gelip “sen benim kayınçoma nasıl borçlu olduğumu söylersin, şerefsiz haysiyetsiz bir insansın, pezevenksin” şeklinde hakaretler ettiğini ve elinde göremediği bir cisimle de vurduğunu, daha sonra ayrılıp gittiğini, yaklaşık 5 dakika kadar sonra geri döndüğünü ve elindeki tüfeği kendisine doğrultup “şimdi konuş” diyerek tehdit ettiğini, tüfeğin dipçiği ile koluna vurduğunu, kendisinin de sopa ile karşılık verdiğini, ancak şikâyetçi olmadığını ifade etmiştir.

3. Mağdur sanık … şikâyet ve savunmasında; önceki anlatımlarını tekrarla, diğer mağdur sanığa borçlu olduğunun doğru olduğunu, bir kaç kez evine geldiğini, kayınbiraderi ile haber gönderdiğini, konuşmaya gittiğinde tartıştıklarını, kendisine yavşak dediğini kabul ettiğini başka bir söz söylemediğini, kendisini sopa ile kovaladığını ve vurduğunu, o anda kendisine vurmadığını, o sinirle eve gittiğini, tüfeği alıp geldiğini ve kendisine doğrultarak “şimdi konuş” dediğini, zaten tüfeğin boş olduğunu, aralarında arbede yaşandığını, tüfeğin dipçiği ile vurduğunu, onun da kendisine sopa ile vurduğunu, şikâyetçi olmadığını ifade etmiştir.

4. Dosya içerisindeki 29.06.2015 tarihli Adli Tıp Kurumundan verilen raporda basit tıbbi müdahale ile giderilir yaralama olduğu anlaşılmaktadır.

5. Dosya arasında bulunan 27.06.2015 tarihli CD görüntü inceleme tutanağınında … isimli kişinin elinde tüfek ile markete geldiği ve tüfeğin dipçiği ile …’ye vurduğu ve daha sonra iki tarafın birbirini tutarak aralarında arbede yaşandığı ve markete gelen kişilerinde araya girmesi ile şahısların marketten dışarıya çıktıkları tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra 14.10.2022 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkemece araştırılarak 5237 sayılı Kanun’un 64 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

II. KARAR
Sanık Hakkında Yaralama Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Yapılan Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2 nci madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkûmiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında yaralama suçundan dolayı tayin edilen adli para cezalarına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince sanığın temyiz itirazlarının Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükmün Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.01.2016 tarihli ve 2015/727 Esas, 2016/33 Karar sayılı kararında sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

08.11.2023 tarihinde karar verildi.