YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3581
KARAR NO : 2023/13581
KARAR TARİHİ : 23.10.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/133 E., 2016/314 K.
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Menemen Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/418 soruşturma numaralı ve 27.01.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun), 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
2. Menemen 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2016/133 Esas, 2016/314 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında; tehdit ve hakaret suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İstekleri;
1. Temyiz iradesinden ibarettir.
2. Vesaire,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Her ne kadar sanık hakkında, olay tarihinde araç içerisinde eşi olan katılana yönelik “gebertirim seni, anasını sattığım karısı, allah belanı versin” demek suretiyle tehdit ve hakaret suçlarını da işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de, sanığın suçlamayı kabul etmemesi, olayı aydınlatacak tarafsız bir tanığın bulunmaması, tanık L.N.S.’nin, katılanın kardeşi olup tarafsız olamayacak olması, olay sonrası katılan ve sanığın boşanma aşamasına girmiş olması sebebiyle taraflar arasında husumetin bulunması dikkate alındığında tanığın somut delille desteklenmeyen bu yöndeki anlatımlarına itibar edilmeyerek, sanığın üzerlerine atılı suçu işlediğine dair mahkûmiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
2. Sanık aşamalardaki savunmalarında üzerine atılı suçlamaları kabul etmemiştir.
3. Tanık Y.D. ve A.S.’nin atılı suçlamalara ilişkin görgüsü ve bilgisinin bulunmadığına dair beyanları mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Olay ve Olgular başlığı altında yer alan (1) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde gerçekleşen olayda, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın soyut iddiasından başkaca sanığın mahkûmiyetini gerektirir, her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden bahisle beraatine karar verilen hükümlerde, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Menemen 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.05.2016 tarihli ve 2016/133 Esas, 2016/314 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
23.10.2023 tarihinde karar verildi.