Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/3477 E. 2023/13959 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3477
KARAR NO : 2023/13959
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/118 E., 2016/697 K.
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, Onama, Bozma

I- Katılan Sanık …, Sanık … Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İtirazının İncelenmesinde;

14.04.2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkûmiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında yaralama suçundan dolayı tayin edilen adli para cezalarına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 317. maddesi gereğince katılan sanık …’in, temyiz itirazının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,

II- Katılan Sanık … Hakkında Katılanlara Yönelik Tehdit Suçundan Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İtirazlarının İncelenmesinde;
Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Kanun’un 2 ve 7 nci maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hukuka aykırılık bulunmuştur.

Uzlaşmanın sağlanamaması halinde;

Hükümden sonra 19.08.2020 gün ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 gün ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Kanun’un 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “… kovuşturma evresine geçilmiş …” ibaresinin aynı bentte yer alan “… basit yargılama usulü …” yönünden Anayasaya aykırı görülerek iptaline karar verilmiş olması ve 5271 sayılı Kanun’un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin (f) bendinde kovuşturmanın “İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi” ifade eder şeklinde tanımlanması karşısında, 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle başlığı ile birlikte yeniden düzenlemeye konu edilen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Bozmayı gerektirmiş başkaca yönleri incelenmeyen … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/118 Esas, 2016/697 Karar sayılı kararına yönelik katılan sanığın temyiz isteği, yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliği ile BOZULMASINA,

III- Katılan Sanık …’in Sanık … Hakkında Silahla Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Beraat Hükmünün Temyiz İncelemesinde;
Katılan sanık …’e yönelik yaralama eyleminde, Metin’in soruşturma aşamasında alınan beyanında sanığın kendisinin yüzüne yumrukla vurmak suretiyle darp ettiğini beyan etmesi ve sanık …’in soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan savunmalarında da katılan sanık …’e yumruk attığını beyan etmesi de dikkate alındığında, mahkeme gerekçesinde yer alan Hikmet’in kendisine vurup vurmadığından bahsetmediğinden bahisle beraat hükmü verilmesi hukuka aykırı olup, bu hususta ayrıntılı beyanlarının alınması ve olayın otogarda gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında olay yerinde kamera olup olmadığının araştırılması gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli ve 2016/118 Esas, 2016/697 Karar sayılı kararına yönelik katılan sanık …’in temyiz isteği, yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliği ile BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
01.11.2023 tarihinde karar verildi.