Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/3375 E. 2023/13560 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3375
KARAR NO : 2023/13560
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/818 E., 2016/101 K.
SUÇLAR : Silahla tehdit, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/2-a, 43/2, 53, 54, 58 inci ve 6136 sayılı Kanun’un 15/1 maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.
2. Yalvaç Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/818 Esas, 2016/101 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a, 43/2-1, 53 üncü maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis; 6136 sayılı Kanun’un 15/1, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince 6 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebebi
A. Suçun unsurlarının oluşmadığına, kastının bulunmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiğine,
B. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1- Sanık …’ın daha önceden aralarında husumet bulunduğu anlaşılan katılanlar … ve … …’ın Yalvaç ilçe merkezinde bulunan … kafe isimli iş yerinin önünde oturdukları esnada motosikletle “sosyete” diye bağırıp önlerinden geçtiği, 10 dakika sonra da sanığın tekrar katılanların oturduğu dükkanın önünden geçerken 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak niteliğe haiz bıçaklardan olan kemik kabzalı samurai brant ibaresi yazılı 1 adet bıçağı katılanların dükkanının önüne doğru fırlattığı, katılan …’in sosyete isimli dükkanı olduğundan dolayı kendisinin çevrede sosyete olarak bilindiği, sanık her ne kadar üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyip, kendisinin daha önceden husumeti olan ve yaraladığı … ile babası … Altunay’a karşı aralarında husumetin bittiğini ve barış olduğunu belirtmek kastıyla adet gereği elindeki bıçağı attığını beyan etmişse de, sanığın savunması devamında katılanlarla barışmadığını kabul ettiği, bu beyana karşılık katılanların da husumetlerinin devam ettiğini, … ile barışmadıklarını beyan etmeleri karşısında sanığın savunmasına itibar edilmemiş, sanığın daha önceden aralarında husumet bulunan katılanları silahtan sayılan bıçağın korkutucu etkisinden faydalanmak suretiyle tehdit suçunu işlediği, sanığın samurai brant marka kemik kabzalı, kabza kısmı 12,2 cm uzunluğunda, kesici kısmı 10 cm uzunluğunda, 6136 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu 28.07.2015 tarihli ekspertiz raporu ile sabit olan bıçağı taşıyarak 6136 sayılı Yasa’nın 15/1.maddesine muhalefet suçunu işlediği vicdan ve kanaatine varıldığının, kabulü ile karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Katılan … aşamalarda alınan ifadelerinde özetle, “.. … beni daha önce satırla yaralamıştı olay tarihinde karar duruşması vardı ceza aldı babam ve ben mahkemeden çıkıp iş yerimiz olan sosyete pazarı adlı iş yerine gittik saat 12.55 sıralarında dükkan komşumuz olan … kafenin önünde babam ile oturuyorduk yan masada tanımadığımız iki kişi vardı … motosikleti ile ilk geçtiğinde bize doğru sosyete diye bağırdı, kısa bir süre sonra yine motosiklet ile geçtiğinde elinde bulunan beyaz bir bıçağı sosyete diye bağırdı esnada babam ve benim üzerime doğru attı yanımızda oturan şahıslar bunu gördü. dükkan komşumuz olan … kafe isimli iş yerinin önünde babamla oturuyorduk, … motosikletle geçerken sosyete diye bağırdı, kısa bir süre sonra da motosikletle geçerken beyaz bir bıçağı bizim dükkanın önüne doğru fırlattı, babam bu esnada içerideydi, kendisiyle barışmadık.. ” şeklinde beyan etmiştir.
3. Katılan … aşamalarda alınan ifadelerinde özetle, “… olayın olduğu gün … ile oğlum olan … arasında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinde dava vardı, bu davanın nedeni …’ın oğlum olan …’ı bıçaklamasından kaynaklıydı, bu dava bittikten sonra benim iş yerimin bulunduğu sosyete pazarı diye tabir edilen yerden motosikletiyle sosyete diye bağırarak geçti, sonra saat:13:00 sıralarında tekrar motosiklet ile geçtiğinde sosyete diye bağırdı, ben kendisinin motosikletle geldiğini görünce yönümü kafeye doğru döndüm, bunun üzerine yanımda bulunan şahıslar …’ın beyaz renkli bir bıçağı bize doğru fırlattığını söyledi, bıçak bizim bir metre yakınımıza düştü, yanımda oğlum olan … ile Veli isimli banka güvenlikçisi arkadaş bu durumu gördü…” şeklinde beyan etmiştir.

4. Sanık … 08.07.2015 tarihli kollukta ifadesinde, “.. olay günü saat 12.30 ile 13.30 arasında otogar karşısında bulunan … ustaya ait işyerinde iftar yemeği için hazırlık yapıyordum başka bir yere gitmedim ben az ceza aldığım için bana iftira atıyorlar bıçak beni değil uzaktan yakından ilgim yoktur..” şeklinde, 09.07.2015 tarihli Cumhuruyet başsavcılığında ve sorgu hakimliğinde alınan ifadelerinde özetle, “.. benden şikayetçi olan … ile dün Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan benim sanık olduğum satırla yaralama olayı vardı. Bu dosyadan bana ceza verildi. Ben esasında … ve babası ile husumetimi kendi içimde bitirdim… dün yani 08.07.2015 günü saat 12.30-13.30 arasında akrabama ait motorsiklet ile Denizbank’ın önünden geçerken kendime ait daha önceden satın almış olduğum bıçağı kesici kısmı kapalı şekilde …’ın işletmekte olduğu Denizbank’ın yanındaki sosyete ucuzluk pazarına doğru attım. Ben herhangi bir şekilde ne …’ı ne de …’ı hedef alarak bıçağı fırlatmadım. Bıçakta zaten kapalıydı. Bizde bir gelenek vardır. Husumet bittiği zaman kapısının önüne kapalı bıçak bırakılır. Ben de bu niyetle bıçağı attım. Yaralamak veya başka bir suç işlemek kastım yoktur…” şeklinde kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde ise benzer anlatımlarına ek olarak, “.. ben …’ı daha önceden yaralamıştım, kendileriyle bu konuda barışmadık ancak ben bizim burada adet olduğu üzere ağzı kapalı bıçağı …’ın dükkanının önüne attım, bu esnada … ve …’ı olay yerinde görmedim, ben kesinlikle sosyete diye bağırmadım, tehdit kastım yoktur, şuan kendileriyle halen barışmadım..” şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

5. Tanık M.K.’nın aşamalarda alınan ifadelerinde özetle, “..olay tarihinde ben Yalvaç’ta sosyete pazarının orada bulanan kahvenin orada çay içiyordum, yanımda da Vahit isimli yardımcım vardı, biz otururken bir kişi motorla geçerken sosyete diye bağırdı, bir kaç dakika sonra aynı kişi tekrar geçti, geçerken bir bıçak fırlattı, bıçak benim yanıma düştü, birşey söyledi ancak ne söylediğini anlamadım, sonradan yanımızda oturan tanımadığım kişilerle husumetli olan bir kişinin bıçak attığını öğrendim, sanığı tanımıyorum.” şeklinde, tanık V.M.’nin aşamalarda alınan ifadelerinde özetle; “..olay günü arkadaşım … Korkmaz ile birlikte çay içmek için … Kafe isimli mekana geldik oturuyorduk. Yan masamızda da ismini sonradan öğrendiğim müştekiler de otuyordu. Kısa bir süre sonra motosikletli bir şahıs bağırarak kafenin önünden hızlı geçti. Ancak ne dediğini duymadık. Aradan 10 dakika geçtikten sonra bu motosikletli şahıs yeniden kafenin önüne motosikleti ile geldiği sırada, seyir halinde iken elinde bulunan beyaz renkli bıçağı kafeye doğru fırlattı. Bıçak bizim olduğumuz tarafa doğru geldi. Ancak bıçak bize değmedi…” şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

6. Kolluk tarafından düzenlenen görüntü izleme tutanağı, olay yeri fotoğrafları, bıçak hakkında düzenlenen ekspertiz raporu dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
A. Tehdit Suçundan Kurulan Hükümde
1. Suçun Unsurlarının Oluşmadığına, Suç İşleme Kastının Bulunmadığına, Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Gereğince Beraat Kararı Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanların aşamalardaki birbirleriyle uyumlu değişmeyen beyanları, sanığın ikrarı, tanıkların mağduru destekleyen anlatımları, kolluk tarafından düzenlenen görüntü izleme tutanağı, olay yeri fotoğrafları, bıçak hakkında düzenlenen ekspertiz raporu dikkate alındığında, toplanan tüm delillerin gerekçeli kararda tartışıldığı, suçun kesin delillerle sanık tarafından işlendiğinin saptandığı, temyiz sebepleri yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Vesaire Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığı vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

B. 6136 sayılı Yasaya Muhalefet Suçundan Kurulan Hükümde
Anayasa Mahkemesinin 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’un 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “… Seri muhakeme usulü.” yönünden 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) başlıklı paragrafta açıklanan nedenlerle Yalvaç Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/818 Esas, 2016/101 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık Hakkında 6136 sayılı Yasaya Muhalefet Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) paragrafında açıklanan nedenle, başkaca yönleri incelenmeyen Yalvaç Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/818 Esas,2016/101 Karar sayılı kararının, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
19.10.2023 tarihinde karar verildi.