Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/3112 E. 2023/11882 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/3112
KARAR NO : 2023/11882
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 28.09.2016
SAYISI : 2016/198 E., 2016/551 K.
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, temyiz talebinin reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Reddin onanması, bozma

… 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2016/198 Esas, 2016/551 Karar sayılı kararı ile 28.09.2016 tarihli ek kararının; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2016/198 Esas, 2016/551 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi, 29, 62 ve 52 inci maddeleri uyarınca neticeten 2.240,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29, 62, 50 ve 52 inci maddeleri uyarınca neticeten 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmiştir.

B. … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.09.2016 tarihli ve 2016/198 Esas, 2016/551 Karar sayılı ek kararı ile sanığın temyiz başvurusu hakkında, 1412 sayılı Kanun’un 315 inci maddesinin birinci fıkrası gereği “Kasten yaralama suçu yönünden temyiz talebinin reddine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri;
A. Mahkûmiyet için yeterli delil olmadığına,
B. Lehe hükümlerin uygulanmadığına,
C. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık hakkında, katılan Ç. T.’ye “Sen kimsin o…u evladı, buyur gel pastanedeyim, gel de ananı kucağımda sinkaf edeyim her kimsen” içerikli mesaj attığı, ardından telefonla arayarak “Ben …, sen benim ağzımı burnumu kıracakmışın, hadi hodri …, ben seni yolda gördüğüm yerde ağzını burnunu dağıtacağım seni felç edeceğim, seni burada yaşatmayacağım” dediği, bu olaydan bir kaç gün sonra sokakta karşılaştıklarında da sanığın kafa atmak suretiyle katılanı yaraladığı iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık savunması, katılan beyanı, tanık ifadeleri, telefon inceleme tutanağı ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçları işlediği kabul edilerek, mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği asıl kararın re’sen temyize de tabi olmadığı, aynı Kanun’un 315 inci maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Temyiz isteği kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan mahkeme bir karar ile temyiz dilekçesini reddeder.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, ek kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın temyiz isteği yerinde görülmemiştir.

B. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Kanun’un 2 ve 7 nci maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirmesinde zorunluluk bulunması,

2. Uzlaşmanın sağlanamaması halinde;
7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’u ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde basit yargılama usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasanın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 ve devamı maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu bulunması, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.09.2016 tarihli ve 2016/198 Esas, 2016/551 Karar sayılı ek kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden ek kararın, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle … 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.06.2016 tarihli ve 2016/198 Esas, 2016/551 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

03.07.2023 tarihinde karar verildi.