Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2861 E. 2023/11777 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2861
KARAR NO : 2023/11777
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/66 E. 2016/525 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, bozma

Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde;
Doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkûmiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 317. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür,

Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükmün İse;
Karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. Cumhuriyet Başsavcılığının 20.01.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrası birinci cümlesi, kasten yaralama suçundan 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.

2…. 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.07.2016 tarihli ve 2016/66 Esas, 2016/525 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrası birinci cümlesi, 62 nci madde ve 50 nci madde gereğince 3.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, sanık hakkında kasten yaralama suçundan 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci madde ve 52 nci madde gereğince 2.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
Beraatine karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanık ve katılan arasında suç tarihinde işyeri önüne araç parketme meselesi yüzünden çıkan tartışma sonucu sanığın katılana yumrukla saldırıp basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıktan sonra sanığın işyerinde bulunan çalışanlara seslenip “bıçağı getirin” şeklinde sözle tehditte bulunduğu kabul edilmiştir.

2.Sanığın suçu kabul etmediğine dair ifadesi, katılan beyanları ile tanık ifadeleri dosya içerisinde mevcuttur.

3.Katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığına dair adli rapor dosyada bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
1.Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesine Gelince;
Sanığın diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir
Ancak;
1.Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Yasa’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı Kanun’un 106/1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Yasa’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı Yasa’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, hukuka aykırılık görülmüştür.

2.17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251. maddesinde basit yargılama usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak; 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan 5271 sayılı Kanun’un ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı Yasa’nın 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu gözetilmemesi sebebiyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmüştür,

V. KARAR
1. Sanık Hakkında Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde;
Öninceleme bölümünde (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.07.2016 tarih ve 2016/66 Esas, 2016/525 Karar sayılı kararında doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3.000,00 TL dahil adli para cezasına mahkûmiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,

2. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükmün İncelemesinde;
Gerekçe bölümünde (2) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle … 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.07.2016 tarih ve 2016/66 Esas, 2016/525 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden hukuka aykırılık görüldüğünden hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

21.06.2023 tarihinde karar verildi.