Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2665 E. 2023/12679 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2665
KARAR NO : 2023/12679
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/435 E., 2016/139 K.
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, onama, bozma

A. Katılan sanık … hakkında hakaret suçundan kurulan hüküm yönünden; 14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2 nci maddesi uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkûmiyet hükümleri kesin olup, sanığa hakaret suçundan dolayı tayin edilen adli para cezasına ilişkin hükmün cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı Kanun’nun 317 nci maddesi gereğince katılan sanık …’ın temyiz itirazının REDDİNE karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Katılan sanık … hakkında tehdit suçundan, katılan sanık … hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümler yönünden; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel mahkemenin kararı ile katılan sanık … hakkında hakaret ve tehdit suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, katılan sanık … hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin ikinc, fıkrası, 62 nci maddesi ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 3.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Sanık …’ün Temyiz sebepleri;
Eksik araştırma ile karar verilmiş olduğuna, karşı tarafın eşinin yalan beyanlarına dayanılarak kendisinin cezalandırılmasına karar verilirken lehe tanık beyanı olduğu halde katılan sanık … hakkında beraat kararları verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca beraat etmesine gerektiğine,
İlişkindir

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü katılan … ile eşi olan katılan sanık …’nin, katılan …’ın abisi olan katılan sanık …’in evinin önüne geldikleri miras meselesi sebebiyle aralarında tartışmaya başladıkları, tartışma sırasında katılan sanık …’in katılan … ve katılan sanık …’ye hitaben “köyden si.. gidin arazileri vermiyorum, öldürürüm sizi” demek suretiyle üzerine atılı tehdit suçunu işlediği kabul edilerek, mahkûmiyet kararı verilmiştir.

2. Katılan sanık … hakkında katılan sanık …’e hitaben “seni, evinide yakarım, kurtlara kuşlara yem ederim, a..na koyduğum” demek suretiyle hakaret ve tehdit suçlarını işlediğinden bahisle cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerine atılı hakaret ve tehdit suçlarını işlediğine dair tarafsız bir tanığın bulunmadığı, tanık N.G.’nin işitme engelli olması sebebiyle tehdit ve hakaret içerikli sözleri duymasının mümkün bulunmadığı, soyut isnattan öte herhangi bir delil elde edilememesi nedeniyle amacı maddi gerçeğin ortaya çıkartılması olan ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden olan ”şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca sanığın üzerine yüklenen suçları işlediğinin sabit olmaması nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Sanık … Hakkında Tehdit Ve Hakaret Suçlarından Kurulan Beraat Hükümleri Yönünden;
Sanığın üzerine atılı suçları işlediğinin şüphe boyutunda kaldığı, tanık N.G.’ni sanığın annesi ve işitme engeli bulunması nedeniyle beyanlarına itibar edilemeyeceği, katılanın başkaca deliller ile desteklenmeyen soyut beyanlarına itibar edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sanığın aşamalarda istikrarlı ve hayatın olağan akışına uygun, samimi savunmasının aksini gösterir suçları işlediğine dair delil olmadığı anlaşıldığından hükümlerde, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Katılan Sanık … Hakkında Tehdit Suçlundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden;
1. Katılan sanık … hakkında, basit yargılama usulüne tabi olmayan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında düzenlenen alenen hakaret suçundan hüküm kurulması ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin sekizinci fıkrasındaki “Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereğince, tehdit suçu bakımından Tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

2. Katılan sanık …’in atılı tehdit suçunu kabul etmediği, katılan sanık … ve katılan …’ı tehdit ettiğine ilişkin olarak olaya şahit olan tarafsız görgü tanığı bulunmadığı, katılan … ve katılan …’nin birbirlerinin eşi olmaları ve taraflar arasında miras sebebiyle husumet bulunması nedeniyle beyanlarının hükme esas alınamayacağı, katılan sanık …’in üzerine atılı tehdit suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından yüklenen suçun katılan sanık tarafından işlendiği sabit olmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;

3. Katılan sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden 1/4 oranında artırım yapıldığında 7 ay 15 gün hapis cezası yerine hesap hatası sonucu 8 ay hapis cezası olarak hükmedilmesi,

4. Sanık hakkında hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin birinci fıkrası birinci cümlesindeki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı anlaşılmış olmakla, aynı Kanun’un 2 ve 7 inci maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Nedeniyle hükümde hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
A. Katılan Sanık … Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, katılan sanık …’ün temyiz isteğinin Tebliğnameye uygun olarak oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan Sanık … Hakkında Tehdit Ve Hakaret Suçlarından Kurulan Beraat Hükümleri Yönünden;
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gerze Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2016 tarihli ve 2014/435 Esas, 2016/139 Karar sayılı kararında katılan … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan …’ün temyiz sebebinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

C. Katılan sanık … Hakkında Tehdit Suçlundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden;
Gerze Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2016 tarihli ve 2014/435 Esas, 2016/139 Karar sayılı kararına yönelik katılan …’ün temyiz isteği, gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

25.09.2023 tarihinde karar verildi.