Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2556 E. 2023/11260 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2556
KARAR NO : 2023/11260
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1538 E., 2016/453 K.
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, müsadere
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin karar tarihleri itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2014 tarihli ve 2014/30279 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü, 54 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.07.2013 tarihli ve 2014/1538 Esas, 2016/453 Karar sayılı kararıyla; sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 53 üncü, 54 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, suçta kullanılan silahın müsaderesine ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Suçun yasal unsurlarının oluşmadığına,
2. Müsaderenin hukuka aykırı olduğuna,
3. Usul ve yasaya aykırı mahkûmiyet kararının bozulması gerektiğine,
4. Vesaire,
İlişkindir

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, mağdur …’in babası olduğu, olay tarihinde mağdurun öğrenim gördüğü … Baydar Anadolu Lisesinde uyuşturucu madde kullandığından şüphelenilmesi üzerine mağdurun anne ve babasının okula çağırıldığı, okula gelen sanığa olay anlatıldığında, sanığın polis memuru olması nedeniyle belinde takılı bulunan silahını mağdurun kafasına dayayarak “Sana bunu kim verdi, öldürürüm seni söyleyeceksin kimin verdiğini” diye bağırdığı, odada bulunan beden eğitimi öğretmeni tanık B.K.’nın “Siz ne yapıyorsunuz okul burası” şeklinde tepki göstermesi üzerine de sanığın “Böyle evlat olacağına hiç olmasın” diye söylediği iddiası ile kamu davası açılmıştır.

2. Mağdurun aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu, babası olan sanığın kendisine yönelik silahla tehdit eyleminin olmadığını ifade ettiği görülmüştür.

3. Sanığın üzerine atılı suçlamayı inkar ettiği görülmüştür.

4. Tanıklar B.K., O.Ç., G.F.F. ve H.Ş.’nin beyanları dava dosyasında mevcuttur.

5. Okul müdürü, rehber öğretmenler ve beden eğitimi öğretmeni tarafından düzenlenen 15.01.2014 tarihli tutanak dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Dosya içerisinde yer alan ve altında okul müdürü ile üç öğretmenin imzası bulunan tutanak tarihinin 15.01.2014 tarihli olmasına karşın, olaydan yaklaşık altı ay sonra 21.07.2014 tarihinde yetkili makamlara bildirimde bulunulması, sanığın bu süre zarfında okul müdürü olan tanık G.F.F.’ye yönelik BİMER aracılığıyla çok sayıda şikayette bulunması nedeniyle tanık hakkında idari soruşturma açılması sonucu tanık G.F.F. tarafından suç bildiriminin bu şikayetlerden sonra yapılması, tanıklar B.K., O.Ç., G.F.F.’nin aşamalardaki çelişki beyanları, mağdurun aşamalarda babası olan sanığın kendisine yönelik silahla tehdit eyleminin olmadığı yönündeki beyanları ve sanığın tüm aşamalarda inkara dayalı savunma yapması hususları bir arada değerlendirildiğinde, tanıkların çelişki barındıran beyanlarının mahkûmiyet için yeterli olmadığı, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden “Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan açıklanan nedenle … 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.04.2016 tarihli ve 2014/1538 Esas, 2016/453 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

01.06.2023 tarihinde karar verildi.