Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2527 E. 2023/11681 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2527
KARAR NO : 2023/11681
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/326 E., 2019/474 K.
SUÇ : Nitelikli tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/7573 soruşturma numaralı ve 12.08.2011 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi; cinsel saldırı suçundan aynı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2013 tarihli ve 2012/134 Esas, 2013/236 Karar sayılı kararı ile, sanığın bıçak çıkararak mağdurun boğazına doğru tutma eyleminin cinsel saldırı suçunun nitelikli halini oluşturduğundan sanık hakkında, tehdit suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına; cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

3. … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2013 tarihli ve 2012/134 Esas, 2013/236 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 10.05.2016 tarihli ve 2015/1712 Esas, 2016/4764 Karar sayılı kararı ile,
“1. Sanığın, sokakta yürüyen yirmiüç yaşındaki mağdurenin peşinden gelip iki eliyle kalçasını tutmasının ardından, mağdurenin bağırması üzerine, bıçak çıkartıp göstermek suretiyle susmasını istediği ve yakında bulunan tanık S.’nin de … atması üzerine, başkaca cinsel bir davranışta bulunmaksızın olay yerinden kaçtığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, mevcut haliyle sanığın eylemlerinin basit cinsel saldırı ve silahla tehdit suçlarını oluşturduğu gözetilip, mağdurenin duruşmada şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle basit cinsel saldırı suçundan görülen kamu davasının düşmesine ve tehdit suçundan eylemine uyan TCK’nın 106/2a. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi yerine, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemler bütün halinde silahla basit cinsel saldırı kabul edilip mahkûmiyet hükmü kurulması,
2. Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.10.2016 tarihli ve 2016/408 Esas, 2016/521 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında, cinsel saldırı suçundan şikayetten vazgeçme nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşme; tehdit suçundan 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, aynı sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıl denetim süresi belirlendiği ve bu kararın 08.11.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

5. … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2019 tarihli ve 2017/292 Esas, 2019/111 Karar sayılı kararı ile; sanığın denetim süresi içerisinde 09.05.2017 tarihinde işlediği nitelikli kasten yaralama suçu nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca doğrudan 3.000,00 TL adi para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek anılan kararın 28.02.2019 tarihinde kesinleşmesi üzerine iş bu dosyaya ihbar edilmiştir.

6. İhbar üzerine … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2019 tarihli ve 2019/326 Esas, 2019/474 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında tehdit suçundan 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
1. Gerekçe içermeksizin kararı temyiz ettiğine,
2. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay günü sanığın, sokakta yürüyen mağdurun peşinden gelip iki eliyle kalçasını tutmasının ardından, mağdurun bağırması üzerine, bıçak çıkartıp göstermek suretiyle susmasını istediği ve yakında bulunan tanık S.’nin de … atması üzerine, başkaca cinsel bir davranışta bulunmaksızın olay yerinden kaçtığı anlaşılmıştır.

2. Sanığın savunmalarında özetle, mağdurun kalçasına dokunduğunun doğru olduğunu bıçak kullanmadığını beyan ettiği görülmüştür.

3. Tanık S.B.’nin anlatımı, dava dosyasında mevcuttur.

IV. GEREKÇE
Mağdur ve tanığın beyanları, sanığın savunması ve dosya içerisinde mevcut diğer tutanak ve belgeler ile Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı ve mahkemece gösterilen gerekçeye göre; eylemin, sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kararın usul ve kanuna uygun olduğu kabul edilen hükümde hukuka aykırılık bulunmamış olup sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebebi de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.09.2019 tarihli ve 2019/326 Esas, 2019/474 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

19.06.2023 tarihinde karar verildi.