Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2341 E. 2023/12722 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2341
KARAR NO : 2023/12722
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/242 E., 2022/264 K.
SUÇLAR : Silahla tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, Düzeltilerek Onama

Suçtan doğrudan zarar görme ihtimali bulunan müşteki …’in davaya katılma talebiyle ilgili herhangi bir karar verilmediği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 238 inci ve 260 ıncı maddeleri uyarınca davaya katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunduğu görülmekle, aynı sayılı Yasanın 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hükmün İncelenmesinde:
Sanığa yüklenen 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasına uyan hakaret suçunun gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırına göre; aynı sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin zamanaşımı süresini kesen son işlemin, sanığın sorgusunun yapıldığı 19.03.2015 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması

Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekili ve sanık …’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,

II. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hükmün İncelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

Ancak;

Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekili ve sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322 nci maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; “Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 9.200.00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

Oy birliğiyle 25.09.2023 tarihinde karar verildi.