Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2292 E. 2023/11854 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2292
KARAR NO : 2023/11854
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/117 Esas, 2022/1549 Karar
SUÇLAR : Nitelikli tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 04.03.2015 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/2-a, 53 üncü maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.09.2015 tarihli ve 2015/147 Esas, 2015/586 Karar sayılı kararı ile silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-(a) maddesi gereğince 2 hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrir olduğunun kabulü ile hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.09.2015 tarihli ve 2015/147 Esas, 2015/586 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 24/11/2021 tarihli ve 2019/5145 Esas, 2021/27612 Karar sayılı ilamı ile;
“..Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-6136 sayılı Yasanın 15/4. maddesinde tanımlanan suçun tehlike suçu olması ve “taşınması ve bulundurulması yasak olmayan bıçak ve diğer aletlerin bir suçta kullanılmaksızın sırf saldırı amacıyla taşınması halinde oluşacağının” belirtilmesi karşısında, 6136 sayılı Yasanın 4. maddesi kapsamında yasak niteliği haiz bıçaklardan olmayan suça konu bıçağın silahla tehdit suçunda kullanıldığı ve sanığın da silahla tehdit suçundan da mahkum olduğu anlaşıldığından “sırf saldırıda kullanmak amacıyla taşıma” unsurunun ne şekilde oluştuğu tartışılmadan, sanık hakkında ayrıca 6136 sayılı Yasanın 15/4. maddesinden mahkumiyet karar verilmesi, 2-6136 sayılı Yasanın 15/4. maddesinde öngörülen cezanın miktarı itibariyle ön ödeme kapsamında olmasına karşın, TCK’nın 75. maddesi uyarınca sanığa ön ödeme uyarısında bulunulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması, 3-Tekerrüre esas alınan kasıtlı suçun, TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca hükmolunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma olması, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinin değiştirilmiş olması ve anılan Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7.maddesindeki düzenleme karşısında; bu suç yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre, tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi, 4-TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması..”
Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.12.2022 tarihli ve 2022/117 Esas, 2022/1549 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-(a) maddesi gereğince 2 hapis cezası ile cezalandırılmasına, mükerrir olduğunun kabulü ile hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Suçu işlemediğine, mahkûmiyeti gerektirir yeterli delil bulunmadığına,
2. Beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Vesaire
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Oluş ve dosya kapsamına göre; mağdur … aşamalarda alınan ifadelerinde özetle, “.. ben lokanta işletiyorum, sanığıda tanırım, kendisi tiner bağımlısıdır, ara sıra dükkana gelir, bizden yemek ister, karnını doyururuz, olay günü saat 11.00 sıralarında elinde bıçakla iş yerime gelerek bıçağı bana doğru uzattı ve bana paça vereceksiniz size para vermem kelleni gövdenden ayırırım dedi, polisi aradık, polisler sanığın elinden bıçağı aldılar..” şeklinde beyanda bulunmuştur.

2. Sanık … soruşturma aşamasındaki ifadesinde, “..ben müştekinin iş yerinden üç ay boyunca yemek yedim ve parasını da benim bir arkadaşım vermişti, bu şahıs aynı zamanda müştekinin de arkadaşıdır, suç tarihinde yine paça yemek için lokantaya gitmiştim, müşteki, arkadaşın iki üç gündür gelmiyor, parada ödemiyor diye sert bir şekilde konuştu, bunun üzerine müşteki ile aramızda bir tartışma olmuş olabilir, ben ilaç kullanıyorum, ayrıca uyuşturucu bağımlısıyım, neler konuştuğumuzu ne tepki verdiğimi tam olarak hatırlamıyorum, üzerimde bıçak olup olmadığından da emin değilim, ben müştekiye bıçak çektiğimi hatırlamıyorum..” kovuşturma aşamasında ise özetle; “..ben … Paça isimli işyerinde bir arkadaşımın para ödemesi üzerine yaklaşık olarak 1 ay yemek yedim, arkadaşım müştekinin devamlı müşterisiydi, arkadaşım müştekinin parasını veriyordu, daha sonra benim arkadaşım bu işyerinde yemek yemeyi bırakmış, ancak müşteki taraf bunu bana söylemedi ve beni uyarmadılar, olay günü de dükkanın içinde benim üzerime saldırdılar, benim üzerimde bulunan küçük çakıyı kendimi korumak amaçlı dışarıya çıkardım, herhangi bir kimseye bu çakıyı sallamadım, zaten karşı taraf 5-6 kişiydi, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum,..” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Tanık F.G’nin mağduru destekleyen anlatımlarını içerir ifade tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

III. GEREKÇE
A. Suçu İşlemediğine, Mahkûmiyeti Gerektirir Yeterli Delil Bulunmadığına, Beraat Kararı Verilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanın aşamalardaki değişmeyen kararlı beyanları, sanığın tevil yollu ikrarı, tanığın mağduru destekleyen beyanları, Hukuki Süreç bölümünün (3) paragrafındaki bozma ilâmı dikkate alındığında, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığı anlaşıldığından, sanığın temyiz sebebine yönelik hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Vesaireye İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, bozmaya uyulduğu, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2022 tarihli ve 2022/117 Esas, 2022/1549 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

22.06.2023 tarihinde karar verildi.