Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2252 E. 2023/11226 K. 05.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2252
KARAR NO : 2023/11226
KARAR TARİHİ : 05.06.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/285 E., 2022/1570 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.10.2020 tarihli ve 2019/823 Esas, 2020/551 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2021/285 Esas, 2022/1570 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 29, 62, 58 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri;
A. Tanıkların tarafsız olmadığına,
B. Eylemin meşru savunma sınırları içerisinde kaldığına,
C. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece, “Sanığın müştekinin arazisine tecavüz ettiğini ve pat pat ile yolunu kestiğini, bu nedenle sanığın müştekiyi başından savmak için baltayı müştekilere gösterdiğini ifade ettiği, sanık ile müştekinin arazi anlaşmazlığı yüzünden husumetli olduğu, tanık olarak beyanlarına başvurulan kişilerin müştekinin akraba ve tanıdıkları olduğu, tüm bu nedenlerle tanık beyanlarının tarafsız olmadığı, sanığın silahla tehdit kastı ile hareket ettiğine dair başkaca bir delilin bulunmadığı, yalnızca müştekinin ve onun tarafındaki kişilerin soyut beyanlarının mevcut olduğu, sanığın suçlamaları kabul etmediği belirlenerek sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunun sabit olmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece, “Suç tarihinden evvel katılan R.M. ile sanık … arasında mirastan kaynaklanan anlaşmazlık bulunduğu, suç tarihinde katılan ile tanıklar A.M. ve E.M.U.’nun, hayvanlarını sulamak için “pat pat” diye tabir edilen araçla katılana ait araziye gittikleri, arazinin sınırlarını belirleyen tel çiftler ile kazıkların sökülmüş olduklarını gördükleri, katılanın aralarındaki husumetten dolayı sanığın sökmüş olduğunu düşünüp, traktörü ile yoldan geçmekte olan sanığın yolunu pat patla kapattığı, araziyi çevreleyen tel çiftler ile kazıkları neden söktüğünü soran katılan ile sanık arasında tartışma başladığı, çıkan tartışma sırasında sanığın, eline aldığı baltayı katılana gösterip, “Sizi burada parçalarım” diyerek tehdit ettiği hususunda, katılanın aşamalardaki beyanı, bu beyanı doğrulayan tanıklar A.M. ve E.M.U.’nun anlatımları ile sanığın tevilli ikrarına göre tam bir vicdani kanaate varıldığı” gerekçesiyle beraat kararı kaldırılarak mahkûmiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Tanık Beyanları Yönünden
Tanık A.M. ilk derece mahkemesinde verdiği beyanında; “Müşteki olan eşim ile akşamüstü hayvanları sulamak için araziye gittik. Gittiğimizde arazinin kıyılarındaki çitlerin sökülerek yere atıldığını, hayvanlarıma su koyduğumuz fıçı ve buzdolabının yere atıldığını gördük. Daha sonra konuşmak için sanığın yanına gittik. Sanık traktörün üstündeydi. Eşim neden böyle yapıyorsun diye sorduğunda eşime baltayı gösterdi ve eşime seni keserim dedi.” şeklinde,
Tanık E.M.U. ise; “Müşteki olan abim ve yengem ile akşamüstü hayvanları sulamak için araziye gittik. Gittiğimizde arazinin kıyılarındaki çitlerin sökülerek yere atıldığını, hayvanlarıma su koyduğumuz fıçı ve buzdolabının yere atıldığını gördük. Daha sonra konuşmak için abim sanığın yanına gitti. Sanık traktörün üstündeydi. abim neden böyle yapıyorsun diye sorduğunda abime baltayı gösterdi ve abima seni keserim, seni öldürürüm şeklinde birçok hakaret ve tehditte bulundu.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık beyanlarının, gerek kendi içerisinde gerekse katılan beyanı ile uyumlu olduğu ve çelişkiye yol açmadığı anlaşıldığından, mahkemece tanık beyanlarına itibar edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Meşru Savunma Hükümleri Yönünden
Katılan ilk derece mahkemesinde verdiği ifadesinde; “Olay günü akşamı pat pat ile hayvanlarıma su götürüyordum. Sanık ile arazi meselesi yüzünden husumet bulunmaktaydı. Olay akşamı da söz konusu araziye gittiğimde arazinin kıyılarındaki çitlerin sökülerek yere atıldığını, hayvanlarıma su koyduğum fıçı ve buzdolabının yere atıldığını gördüm. Sanık ile konuşmak için pat pat ile yanına gittim. Yaptıklarını sorduğum esnada bana baltayı göstererek, “Burada sizi doğrarım, keserim” dedi” şeklinde,
Sanık ise aşamalarda özetle; “Müşteki ile aramızda arazi uyuşmazlığı nedeniyle husumet vardır. Olay tarihinde müşteki ben traktör ile giderken pat pat ile benim önümü kesti. Bana “Seni tarlaya gömeceğim” dedi. Ayrıca müştekinin yanında bulunan kızı E. traktöre taş atmaya başladı. Ben de kendimi korumak için traktörde bulunan baltayı müştekilere gösterdim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanıkla katılan arasında olay günü bir tartışma yaşandığı ve tartışma sırasında sanığın eline balta aldığı konusunda gerek katılan beyanı, gerek sanık savunması, gerekse tanık beyanları arasında çelişki bulunmamaktadır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince, sanığın eyleminin meşru savunma kapsamında değerlendirilmeyip, sanık ile katılan arasında gerçekleşen olayda ilk haksız hareketin kimden geldiğinin şüpheden uzak, kesin olarak anlaşılamaması nedeniyle eylemin haksız bir fiile tepki olarak gerçekleştirildiğinin kabulünde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

C. Sair Hususlar Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 08.06.2022 tarihli ve 2021/285 Esas, 2022/1570 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

05.06.2023 tarihinde karar verildi.