Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2246 E. 2023/10574 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2246
KARAR NO : 2023/10574
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli tehdit, mala zarar verme, nitelikli yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

1. Sanık hakkında nitelikli yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları nazara alınarak 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun’un (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları” nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu suçların, 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında da bulunmadıkları dikkate alındığında, sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin, aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca REDDİNE karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … Cumhuriyet Başsavcılığının 11.12.2020 Tarihli ve 2020/63300 Soruşturma Sayılı İddianamesiyle
Sanık hakkında adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli tehdit, mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesi, 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 151 inci maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

B. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.05.2021 Tarihli ve 2020/401 Esas, 2021/170 Karar Sayılı Kararıyla,
1. Sanık hakkında nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarında ayrı ayrı 5271 sayılı Kanun’ un 223 maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine;

2. Sanık hakkında nitelikli yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası uyarınca 2 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.

C. … Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Ceza Dairesinin, 15.06.2022 tarihli ve 2022/1484 Esas, 2022/1906 Karar sayılı kararıyla,
Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulüne karar verilerek, duruşma açılarak yapılan yargılama neticesinde,
1. Sanık hakkında nitelikli yaralama hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,

2. Sanık hakkında nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından İlk Derece Mahkemesinin mahkûmiyet hükümlerinin kaldırılmasına,
a. Sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,

b. Sanık hakkında mala zarar verme suçundan 151 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkrası uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri
Nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından sanığın cezalandırılması için yeterli delil bulunmadığından beraat kararı verilmesi gerektiğine,

B. Sanığın Temyiz Sebepleri
Olay tarihinden önce katılan tarafın kendisinin evine silahla ateş ettiğini, oysaki kendisinin katılanın evine ateş etmediğini suçsuz olduğunu belirterek beraat kararı verilmesi gerektiğine,

C. Sanık Müdafinin Temyiz Sebepleri
1. Hatalı değerlendirme yapılarak sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulduğuna, beraat kararı verilmesi gerektiğine
2. Takdiri indirim sebeplerinin gerekçe gösterilmeden en alt sınırdan uygulandığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ile katılanın çocukluk arkadaşı olduğu, sanığın çocuklarının katılanın iş yerinde bir süre çalıştığı, burada çıkan bazı sorunlar nedeniyle katılan ve sanık arasında anlaşmazlık başladığı, yine katılana ait bir aracın işçisinin evinin önünde iken kundaklandığı, bu olayla ilgili olarak katılanın sanıktan şüphelenerek şikâyetçi olduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki anlaşmazlığın husumete dönüştüğü, olay günü saat 23.00 sıralarında katılan yanında işçisi olan tanık M.Y.’yi alarak sanıkla konuşmak amacı ile sanığın evinin gittiği ve birlikte konuşmak amacı ile üçü katılanın aracına bindikleri, bu sırada taraflar arasında bir kavga olayının yaşandığı, sanığın, katılan ve yanındaki tanık M.Y.’nin kendisine saldırdıklarını iddia ettiği, katılan ve tanık M.Y.’nin, de sanığın kendilerine saldırdıklarını iddia ettikleri, bu olay sonrası tanık M.Y.’nin karakola gittiği, katılanın da arkasından gittiği, bu sırada katılanın eşi tanık S.Ş’nin aradığı ve evlerini sanığın kurşunladığını söylediği, tanık S.Ş’nin evini kurşulayan aracın sanığın aracı olduğunu gördüğünü söylediği, katılan önce eve gidip evinin kurşunlandığını gördükten sonra tekrar sanığın evine geldiği, sanığın eşi tanık D.C.’nin, sanığı arayarak söylemesi üzerine sanık tekrar eve gelince katılana gitmesini söylediği, katılan aracı ile giderken sanıkta kendi aracı ile arkasından geldiği ve katılanın bacaklarına doğru ateş ederek yaraladığına iddia edilerek kamu davası açılmıştır.
İlk derece mahkemesi “Her ne kadar sanık hakkında suç tarihinde yaralama olayından önce müştekinin evini kurşunlayarak silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de, sanığın aşamalarda alınan tüm savunmalarında suçlamayı kabul etmediği, müştekinin eşi olan tanık Selvi Şahin’in suç tarihinden önceki bir zamanda sanığın gelip evlerini kurşunladığını, suç tarihinde böyle bir olayın olmadığını beyan ettiği, sanığın evinin önünde ele geçen boş kovan ve mermi çekirdeğinin 9 mm çaplı olduğu, oysa müştekinin vücudundan çıkartılan mermi çekirdeğinin 7,65 mm çaplı olduğu, yine yakalandığında sanığın aracında 7,65 mm çaplı mermilerin ele geçtiği, dolayısıyla sanığın suç tarihinde müştekinin evini kurşunlayarak silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarını işlediğine ilişkin, müştekinin soyut iddiası dışında, cezalandırılmasına yeterli somut delil bulunmadığı kanaatine varılmış ve sanığın bu suçlardan beraatine karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile sanık hakkında nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından beraat kararı vermiştir.

2. Katılanın aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.

3. Tanık M.Y.’ nin “Katılan ve sanığın husumetli olduğunu ve olay öncesi sanıkla konuşmak amacı ile sanığın evinin gittiği ve birlikte konuşmak amacı ile üçü katılanın aracına bindikleri, bu sırada taraflar arasında bir kavga olayının yaşandığı, sanığın kendisine saldırdığını, bu olay sonrası sanığı şikayet etmek için karakola karakola gittiği belirttiği, ancak katılanın evinin kurşunlaması ve katılanın yaralanması olayında bir bilgisi olmadığı” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4. Katılanın eşi olan tanık S.Ş’ nin “Kurşunlanma olayının sonrasında baktığında sanığın aracını ve sanığın aracına bindiğini gördüğü” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5. Kolluk tarafından düzenlenen Olay Yeri İnceleme Raporu ve Krokisinde katılana ait ikamet önünde sokakta 2 adet MKE 9P ibareli kovan, sokağa bakan oturma odası pencere camında mermi giriş deliği olduğunun, aynı mermi giriş deliği istikameti oda içinde karşı duvarda mermi giriş deliği olduğunun, oturma odasına bakan bahçede beton zemin üzerinde 1 adet deforme mermi çekirdeği olduğunun tespit edilmiştir.

6. Sanığa ait araç içerisinden 9 adet üzerinde OZK 7,65 ibareleri yazılı mermi ele geçirildiğine ilişkin Ota Arama Ve El Koyma Tutanağı dosya içeriğinde mevcuttur.

7. Katılanın silahla yaralanma nedeniyle basit tıbbı müdahale ile giderilemeyecek, hayati tehlike geçirmeyecek, vücudunda kemik kırıığna neden olacak ve kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına ( 6/6 ) ağır derecede etkileyecek nitelikte yaralandığının tespit edildiğine ilişkin Adli Muayane Raporu dosya içerisinde mevcuttur.

8. Sanık savunmasında, “Katılanın yaradığını kabul ettiği ancak katılanın evini kurşunlanmadığını belirterek nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçunu kabul etmediği” anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından “Katılanın yaralama olayından önce sanığın katılanın evini kurşunlayarak silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarını işlediği, katılanın eşi olan tanık …’in evlerini kurşunlayan kişinin sanık olduğunu beyan etmesi, olaydan sonra sanığın katılanın evinin önünde ele geçirilen boş kovan ve çekirdeğinin 9mm çapında olması, taraflar arasında husumetin bulunması ile tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı silahla tehdit ve mala zarar verme suçunu işlediği anlaşıldığından sanık hakkında verilen beraat kararı kaldırılmak suretiyle ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiştir. ” şeklindeki gerekçe ile ilk derece mahkemesinin isabetli görülmeyerek kaldırılıp sanık hakkında nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Sanık Hakkında Nitelikli Tehdit ve Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden Yapılan Temyiz İncelemesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Olay günü katılanın evinin kurşunlanması olayında, olay yeri inceleme raporuna göre katılanın evinin mermi giriş delillerinin olduğu ve sokakta MKE 9 P kovan bulunduğunun tespit edildiği, sanığın 22.01.2021 tarihli duruşmada “… müşteki daha önce bende 9 mm çaplı tabanca olduğunu biliyordu, benim evimde böyle bir silah çıkacağını düşünerek tezgah kurmuş ve iddiada bulunmuştur. ..” şeklinde savunma bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanıkta 9 mm çaplı ruhsatlı ve/veya ruhsatsız tabancası bulunup bulunmadığı ilgili kurumlardan ve sanıktan sorulup araştırılarak var olması halinde getirtilip sokakta bulunan MKE 9×19 mm çapındaki iki adet kovanın ve 9 mm çapında bir adet deforma mermi çekirdeğinin bu silahtan atılıp atılmadığına ilişkin ekspertiz raporu alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik soruşturmayla yetinilerek duruşmaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulmuş olması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Nitelikli Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Ön inceleme bölümünün 1 numaralı paragrafında açıklanan nedenle sanık ve müdafinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Nitelikli Tehdit ve Mala Zarar Verme Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının, sanık ve müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 15.06.2022 tarihli ve 2022/1484 Esas, 2022/1906 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
09.05.2023 tarihinde karar verildi.