Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2233 E. 2023/14166 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2233
KARAR NO : 2023/14166
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3611 E., 2022/828 K.
SUÇ : Şantaj
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Şavşat Cumhuriyet Başsavcılığının 15.05.2017 tarihli iddianamesi ile; sanık hakkında şantaj suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmesi talebiyle kamu davası açılmıştır.

B. Şavşat Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.02.2018 tarihli ve 2017/84 Esas, 2018/56 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında şantaj suçundan 5237 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 7.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

C. … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.02.2022 tarihli ve 2018/3611 Esas, 2022/828 Karar sayılı kararı ile;
Şavşat Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2018 tarih, 2017/84 Esas, 2018/56 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında zincirleme şantaj suçundan verilen hükmün 5271 sayılı Kanun’un 280/2. maddesi gereğince kaldırılmasına,

Sanık hakkında şantaj suçundan 5237 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve 12.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
Dosyada sanığın cezalandırılmasını gerektiren somut delil bulunmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin iki kez uygulanmasının hukuka aykırı olduğu, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık … suç tarihinde katılanlarla iletişime geçerek elinde, katılanların akrabası olan tanık H.K.’ye ait müstehcen fotoğraflar olduğunu, istediği paranın gönderilmemesi halinde bu resimleri paylaşacağı yönünde katılanları tehdit etmek suretiyle şantajda bulunduğu anlaşılmıştır.

2. Katılanların aşamalardaki birbirleriyle tutarlı beyanları dava dosyasında bulunmaktadır.

3. Sanık savunmalarında, “..H.K. müstehcen fotoğraflarını kendisi gönderdi, çıplak fotoğrafları başkalarına yaymakla tehdit edip şantaj yaparak ailesinden para koparabileceğimizi söyledi, H.K. kendi telefonu bozuk olduğu için bana ait telefon hattından abisine mesaj atıp şantaj yaparak para istemiş, H.K.’nin hesap numarası olmadığından iddianamede yazılı olan paralar benim hesabıma geldi, çektiğim paraları H.K.’ye teslim ettim, 2.000,00 TL’sini bana verdi, daha sonra bu parayı geri istedi, ben de üzerimde para olmadığından vermedim.” diyerek tevil yollu ikrarda bulunmuştur.

4. Tanık H.K. beyanlarında, “..Whatsap’tan sanığa çıplak fotoğraflarımı göndermiştim. O da abimin telefon numarasını bulmuş. benden ve abimden para talep edip eğer vermezsek fotoğraflarımı aileme göndereceğini söyleyerek beni ve abimi tehdit etti, abim ve ben verdiği hesaba birkaç kez para gönderdik, bir süre sonra olaydan babamın da haberi oldu, çünkü babama da ulaşıp para isteyerek şantaj yapmış, babama para vermezse Facebook hesabında bulunan arkadaş listesindeki arkadaşlarına benim çıplak fotoğraflarımı göndereceğini söylerek para talep etmiş” demiştir.
5. Kolluk tarafından düzenlenen tutanaklar dava dosyasında bulunmaktadır.

6. Tanık H.K.’ye ait müstehcen fotoğraflar, mesaj kayıtları, banka dekontları dava dosyasında bulunmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanığın, katılan …’un kızı, katılan …’in ise kardeşi olan tanık H. ile bir süre arkadaşlık yaptığı, suç tarihlerinde sanığın katılanlarla birçok kez iletişime geçerek, elinde H.’ye ait müstehcen fotoğraflar olduğunu, kendisine para göndermemeleri halinde bu fotoğrafları paylaşacağı yönünde söylemlerde bulunduğu, bunun üzerine katılan …’in, kız kardeşi H. ile görüştüğü ve sanık ile kız kardeşinin bir süre arkadaşlık yaptıklarını, sanığın kız kardeşinin fotoğraflarını çektiğini öğrenmesi üzerine sanığa bir ay içerisinde farklı tarihlerde 1.650,00 TL, 1.200,00 TL, 300,00 TL ve 1.200,00 TL olmak üzere para gönderdiği, katılan …’un ise sanığa para göndermediği, sanığın para istemeye devam etmesi üzerine katılanların sanıktan şikâyetçi oldukları, bu suretle sanığın üzerine atılı şantaj suçunu işlediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1-Şantaj suçunun, 5237 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen şeklinde, fail kendisine veya bir başkasına menfaat temin etmek için, bir başkasına şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunmaktadır. Eğer fail herhangi bir fayda elde etmeye çalışmadan yalnızca şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı tehdidinde bulunursa, eylem şantaj değil, sair tehdit suçunu oluşturacaktır.

İkinci fıkrada yer alan suçun öğelerinden olan “yarar” kavramı sadece maddi çıkarları değil, fail veya üçüncü kişinin yararına olan her durumu kapsamaktadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Olay ve Olgular başlığı altında “B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü” kısmında izah edildiği şekilde gerçekleşen sanığın eyleminin şantaj suçunu oluşturduğu, katılanların aşamalardaki birbirleriyle tutarlı beyanları, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunmaları, tanık H.K.’nın katılanların beyanlarını doğrulayan beyanları, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklar, tanık H.K.’ye ait müstehcen fotoğraflar, mesaj kayıtları ve banka dekontları ile anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2-Sanığın şantaj suçunu bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla katılana karşı değişik zamanlarda birden fazla kez işlemesi nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince iki kez artırım yapılması isabetli görüldüğünden, hükümde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3-Sanığın suçun işleniş biçimine yansıyan sosyal ilişkileri ve yargılama sürecindeki inkara yönelik savunmaları gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi isabetli görüldüğünden, hükümde bu yönüyle de hukuka aykırılık görülmemiştir.

4-Sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarının 2 yıl 12 ay hapis cezası olması karşısında bu cezanın, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrası gereği seçenek yaptırımlara çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığı belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmamıştır.

5- Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince hüküm kurulurken, hesap hatası sonucu “3 yıl” hapis cezası yerine “2 yıl 12 ay” hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 28.02.2022 tarihli ve 2018/3611 Esas, 2022/828 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Şavşat Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

07.11.2023 tarihinde karar verildi.