Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2199 E. 2023/11760 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2199
KARAR NO : 2023/11760
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

İ S T İ N A F S O N R A S I T E M Y İ Z

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/823 E., 2022/1146 K.
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Kaldırılarak yeni hüküm kurulması
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 08.06.2020 tarihli ve 2020/6493 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ıncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.11.2020 tarihli ve 2020/266 Esas, 2020/582 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
3. … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 19.04.2022 tarihli ve 2021/823 Esas, 2022/1146 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a ve 62 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına ve 58. maddesi gereği mükerirlere özgü infaz rejimine göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın atılı suçu işleme kastı olmadığına,
2. Suçun unsurlarının oluşmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mağdur ile sanığın sevgili oldukları, aralarındaki anlaşmazlıktan dolayı bir süredir görüşmedikleri, olay tarihinde mağdurun sanık ile buluşmaya giderken yanına bilgi sahibi arkadaşı P.’yi de aldığı, hep birlikte sanığın arkadaşlarının da bulunduğu kalfa korusuna piknik yapmaya gittikleri, sanığın arkadaşlarıyla birlikte burada alkol aldığı, sonrasında belinden çıkardığı silahı ilk olarak havaya doğrulttuğu, mağdura başka sevgilisi olup olmadığını sorduğu, mağdurun cevap vermemesi üzerine bu sefer silahı mağdura doğrultup bilgi sahibi P.’nin ifadesine göre mağdura “korkutayım mı seni” dedikten sonra bir iki sefer tetik düşürdüğü, ancak silahın ateş almadığı, sanığın silahı yere fırlatması sonrası bilgi sahibe P.’nin silahı yerden alıp sanığın bir arkadaşına verdiği iddiası ile dava açıldığı görülmüştür.

2. Sanığın üzerine atılı suçlamayı ısrarla reddettiği görülmüştür.

3. Mağdurun mahkemede alınan beyanlarında sanığın silah kaldırdığı ancak kendisine doğrultmadığını beyan ettiği görülmüştür.

4. Tanık P.’nın mahkemede alınan beyanında aynı şekilde silahın sanık tarafından mağdura doğrultulmadığının beyan edildiği, yine aynı tanık beyanlarında sanığın tehdidi yönünden “öldürürüm, keserim” ve benzeri şekilde herhangi bir söyleminin bulunmadığının beyan ettiği anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 19.04.2022 tarihli ve 2021/823 Esas, 2022/1146 Karar sayılı kararı ile … 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.11.2020 tarihli ve 2020/266 Esas, 2020/582 Karar s sayılı kararını kaldırarak;
“… sanığın yanında bulunan ve sonradan adli emanete alınan ruhsatsız tabancayı çıkarıp mağdureye göstererek tehditte bulunduğu …” diyerek sanık hakkında beraat kararlarının kaldırılması ile sanık hakkında hükümde gösterilen şekilde mahkûmiyetine karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
1. Suçun Unsurlarının Oluşmadığına ve Suç İşleme Kastı Olmadığına Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden Yapılan İncelemede;
Tehdit suçu 5237 sayılı Kanun’un özel hükümlere ilişkin ikinci kitabın “kişilere karşı suçlar” başlıklı ikinci kısmının “hürriyete karşı suçlar” başlıklı yedinci bölümünde düzenlenmiştir. Tehdit “gözdağı” olarak ifade edilmektedir.
Tehdit, failin iradesine bağlı gelecekte meydana getirilmesi hedeflenen kötülüktür. Tehdit, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasında iki şekilde yaptırıma bağlanmıştır. Mağdurun hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit edilmesi ilk yaptırım halidir. İkinci yaptırım hali ise, kişinin mağduru malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair kötülük edeceğinden bahisle tehdit etmesidir. Tehdit suçunun meydana gelmesi için soyut tehlike doğurmaya elverişli eylemin hangi vasıtayla olursa olsun (sözle, mektupla, işaretle vb.) karşı tarafa ulaşması gerekir. Tehdit suçunda önemli olan kullanılan vasıta değil, mağdurun kötülüğe maruz kalacağını bilmesidir. Sözle, yazıyla veya işaretle gerçekleştirilen tehdit eyleminin mağdurun iç huzurunu bozmaya, korku ve endişe meydana getirmeye elverişli olması gerekir. Elverişli olması suçun gerçekleşmesi bakımından yeterlidir. Ayrıca eylem neticesinde mağdurun sübjektif olarak iç huzurunun bozulması, korku ve endişe meydana getirmesi aranmaz. Bu aranan tehditin mağdurun iç huzurunu bozmaya mağdurda korku uyandırmaya elverişli olması yeterlidir.
5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasında ise nitelikli haller sayılmıştır somut olayımızla ilişkisi nedeniyle bu hallerden birisi de silahla tehdittir.
5237 sayılı Kanun’da hangi tür araçların silahtan sayılacağı, silah kavramının tanımı, “tanımlar başlıklı” 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilmiştir.
Hâl böyle olunca sanığın “ben belimde bulunan üzerinde şarjör bulunmayan tabancamı bir ara çıkardım fakat tehdit etmek için çıkarmadım silahlı göstermek için çıkardım daha doğrusu çantanıza koyun şeklinde çıkardım ve yere doğru attım sonra …’nin arkadaşı P.A hanım bu silahı alıp çantasına koydu” şeklindeki, beyanlarından ve tanık P.A’nın soruşturma aşamasındaki beyanlarından eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla kararın usul ve kanuna uygun olduğu kabul edilen hükümde, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin, 19.04.2022 tarihli ve 2021/823 Esas, 2022/1146 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, hukuka aykırılık görülmediğinden aynı sayılı Kanunun 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 7. Asliye Ceza Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

21.06.2023 tarihinde karar verildi.