Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2190 E. 2023/11554 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2190
KARAR NO : 2023/11554
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

İSTİNAF SONRASI TEMYİZ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/878 E., 2022/2755 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükme temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Cide Cumhuriyet Başsavcılığının, 29.08.2018 tarihli ve 2018/505 soruşturma numarası ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1. 1. cümle, 53/1, uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Cide Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.10.2019 tarihli ve 2018/274 Esas 2019/288 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223/2-a maddesi gereği fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 10.10.2022 tarihli ve 2020/878 Esas, 2022/2755 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının ve üst Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280/2 nci maddesi gereğince kaldırılmasına, 5237 sayılı Kanunun 106/1-1, 62/2 , 62/1 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51/1. maddesi uyarınca 1 yıl denetim süresinin belirlenmesi suretiyle ertelenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
1. Kendisinin pipoyar bozukluğu hastalığı olduğu,
2. İş göremez durumda bulunduğu,
3. Olayda kusuru olmadığı maktu vekalet ücretini ödeyemeyeceği,
4. Maktu vekalet ücretinin iptaline,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Katılanın olay tarihinde Cide Devlet Hastanesi’nde doktor olarak görev yaptığı ve sanığın diyaliz hastası olan babasının tedavisi ile ilgilendiği, sanığın katılan doktoru arayarak randevu almadan babasını diyalize getirmek istediğini söylediği, katılanın ise hastanede yer olmadığını öncesinde yazılı olarak talepte bulunmak zorunda olduğunu beyan ettiği, ertesi gün tekrar sanık ile katılanın hastanın diyaliz tedavisi için telefonda konuştuğu esnada sanığın katılana ”ben kimseyi tehdit etmem, gelir direk icraat yaparım, senin ananı avradını sinkaf ederim, o hastaneyi de sizi de yakarım” diyerek hakaret ettiği, sanığın üzerine atılı tehdit suçu yönünden telefon görüşmesinde sarf ettiği söylemlerin karşı tarafın iç huzurunu bozacak, ruhsal tedirginlik yaratacak nitelikte olmadığı babasının içinde bulunduğu duruma tepki olarak yakınma niteliğinde söylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığından tehdit suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı dikkate alınarak sanığın üzerine atılı bu eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraatine karar verildiği görülmüştür.

2. Sanık … Mahkemedeki Savunmasında; ”Bipolar hastası olduğunu, düzenli olarak kullandığı ilaçı olduğunu, hastalığı etkisiyle babasının da içinde bulunduğu durumun vefahetmiyle kötü olduğunu yaptıklarının doğru olmadığını, söylediği sözler ve hakaretler için çok pişman olduğunu” beyan etmektedir.

3. Katılan … Mahkemedeki beyanında “Ben …’ı bilgi vermek için aradım. Kaymakamlıkla belediye ile de konuşmuş. Ben onlara da durumu izah ettim. Yer olmadığını, haftanın altı günü çalıştığımı, sabah yediden akşam ona kadar diyalizi tek başıma döndürdüğümü söyledim. … beyi de bunu açıklamak için aradığımda … bey öfkelendi bana hakaret etmeye küfür etmeye başladı. Beni ölümle tehdit etti. Daha önce abisiyle de aynı problemleri yaşamıştık…” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4. Sanık hakkında 19.04.2019 tarihli 2019/2391 sayılı Adli Tıp Kurumu raporunda suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu raporlanmış ve dosya arasına alınmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
… Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesinin, 10.10.2022 tarihli ve 2020/878 E., 2022/2755 Karar sayılı kararı ile Cide Asliye Ceza Mahkemesinin 11.10.2019 tarihli ve 2018/274 Esas 2019/288 Karar sayılı kararını kaldırarak;
“…Sanığın katılanı yukarıda belirtildiği şekilde tehdit ettiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin tehdit suçundan kurduğu beraat hükmünün kaldırılmasına, sanığın yasal unsurları oluşan ve TCK’nın 106/1-1 inci maddesinde tanımı yapılan tehdit suçundan beraat kararı kaldırılarak sanık hakkında hükümde gösterilen şekilde mahkûmiyetlerine karar vermiştir.

IV. GEREKÇE
Sanığın Kendisinin Pipoyar Bozukluğu Hastalığı Olduğu, İş Göremez Durumda Bulunduğu, Maktu Vekalet Ücretini Ödeyemeyeceği, Kusuru Olmadığına, Maktu Vekalet Ücretinin İptaline, Yönelik Yapılan Temyiz İtirazlarının İncelenmesinde
Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.

Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.

Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilir ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.

Somut olayda sanık hakkında 19.04.2019 tarihli 2019/2391 sayılı Adli Tıp Kurumu raporunda suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğunun raporlanmış olduğu tüm dosya kapsamı katılan beyanı ve sanığın ikrarı karşısında sanığın katılanı tehdit ettiği, sanık hakkında açılan kamu davasının yargılaması sonucunda sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiş olması karşısında, Bölge Adliye Mahkemesinin kararı vekalet ücreti yönünden hukuka uygun bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi 10.10.2022 tarihli ve 2020/878 E., 2022/2755 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden ve 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Cide Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

14.06.2023 tarihinde karar verildi.