Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2112 E. 2023/11630 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2112
KARAR NO : 2023/11630
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

İ S T İ N A F S O N R A S I T E M Y İ Z

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/3082 Esas, 2021/2949 Karar
KATILANLAR : …, …
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 21.10.2020 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (5237 sayılı Kanun) 106/2-a, 43/2 ve 53. maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2020/453 Esas,2021/409 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-a,43/2,62/1,53 maddeleri gereğince 1 yıl 19 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2020/453 Esas,2021/409 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince duruşma açılmadan verilen 22.10.2021 tarihli ve 2021/3082 Esas, 2021/2949 Karar sayılı kararı ile,
“Sanığın tevilli ikrarda bulunarak olay günü üzerinde bıçak olduğunu, aracında da silah olduğunu, ancak kimseyi tehdit etmediğini beyan ettiği, tanığın soruşturma beyanından dönerek sanık ile çelişecek şekilde bıçağın kendisinin olduğunu beyan ettiği, bu nedenle tanığın beyanının sanığı korumaya yönelik olduğu kanaatine varılmış ve sanığın tevilli ikrarı, yakalama tutanağı ve olayın ortaya çıkış şekli göz önüne alındığında sanığın üzerine atılı silahla tehdit suçunu işlediği kanaatine varılmış ve cezalandırma cihetine gidildiği” belirtilmişse de; sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, sanığın atılı suçu işlediğine dair katılanların soyut iddiaları dışında delil bulunmadığı, sanığın aracında bıçak bulunmasının, sanığın atılı suçu işlediğini göstermeyeceği, bu nedenle yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dikkate alınarak, sanık hakkında beraat kararı yerine, mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı olmakla birlikte; 05/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunla değişik CMK’nun 280/1-a. maddesi yollamasıyla CMK’nun 303/1-a maddesi gereğince, olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse istinaf mahkemesince duruşma açılmadan bu aykırılık düzeltilebilir nitelikte olduğundan bozma ya da yeniden yargılama sebebi yapılmayarak yüklenen suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmadığından sanığın CMK 223/2-e maddesi gereğince beraatine..”
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanığın suçu işlediğine mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık ile katılanlar arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, aralarında çok sayıda devam eden dava olduğu, olay tarihinde, katılanlar ile sanığın Sarmaşık Pastanesi civarında karşılaştıkları, sanığın belindeki bıçağı katılanlara gösterdiği, akabinde aracına bindiği ve katılanların yanından geçerken arabanın farını kapatarak katılanlara karşı şarjörlü av tüfeğini göstermek suretiyle “a..nıza koyacağım'” diyerek tehdit ettiği, katılanların olaydan sonra şikayetçi olmadan evlerine gittikleri, sanığın ise yanında bulunan tanık …’yı katılanları şikayet etmesi için emniyete gönderdiği, tanık …’nın kendisini sanık …’ın göndererek katılanlardan cinsel taciz iddiasıyla şikayetçi olmasını söylediğini beyan ettiği, tanık …’nın emniyete gitmesi üzerine katılanların emniyete çağrıldığı ve tehdit edildiklerini beyanla şikayetçi oldukları, tanığın sanığın aracının yakınlarda olduğunu söylemesi üzerine sanığın yakınlardaki aracının yanına gidildiğinde koltukta tüfek ve bıçak görüldüğü, sanığın rızasıyla bunları teslim ettiği, sanığın tevilli ikrarda bulunarak olay günü üzerinde bıçak olduğunu, aracında da silah olduğunu, ancak kimseyi tehdit etmediğini beyan ettiği, tanığın soruşturma beyanından dönerek sanık ile çelişecek şekilde bıçağın kendisinin olduğunu beyan ettiği, bu nedenle tanığın beyanının sanığı korumaya yönelik olduğu kanaatine varılmış olduğunun, kabulü ile karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Katılanlar aşamalardaki ifadelerinde (1) nolu bentteki gibi beyan etmişlerdir.

3. Sanık 04.09.2020 tarihli kolluk ifadesinde, “….. ve … ile aramda husumet var, olay günü saat 21.30 sıralarında tanık … ile kafede çay içtikten sonra arabaya giderken … ve …’in karşımıza çıktı biz arabaya doğru giderken onlar geriye döndü biz arabaya bindik araba …’ya bunlar benim husumetli olduğum şahıslar dedim o da bana bu şahıslar beni rahatsız etti beni karakola götür dedi ben de karakol bırakıp sokak içerisinde beklerken polisler geldi husumetli olduğum için bıçak ve tabancayı yanımda taşırım bıçak göstermedim tüfek gösterip “sizin a.. koyacam” demedim …’ya şikayetçi ol demedim.” Kovuşturma aşamasındaki savunmasında; “Benim önceki savunmam doğrudur, ben katılanlar husumetliyim daha önce aramızda karı meselesinden dolayı husumet doğmuştu olay tarihinde ben arkadaşım … ile oturuyordum müştekilerde oraya geldiler, benim belimde bıçak takılıydı ancak müştekilerin görüp görmediğini bilmiyorum husumetlilerim olduğu içinde arabamda silah taşırım ancak bunu katılanlara göstermedim katılanlar gittikten sonra yanımda bulunan arkadaşım daha önceden şahısların kendisini rahatsız ettiğini söyledi bana istersen şikayetçi olayım dedi bende tamam dedim, arkadaşımı alarak emniyete götürdüm, emniyetin bir kaç ara sokak arkasında arabayla bekledim daha sonra polisler yanıma gelerek arama yaptılar, bana silah var mı diye sordular bende rızamla silahı çıkarıp verdim, suçlamayı kabul etmiyorum kimseyi tehdit etmedim.” şeklindeki beyanlar ile suçlamayı kabul etmemiştir.

4. Tanık …’in 04.09.2020 tarihli kolluk ifadesinde, “..eşimden şiddet gördüğüm için annemin yanına geldim … ile tanıştık olay günü saat 21.30 sıralarında birlikte gittiğimiz kafe çıkışında iki şahıs karşımıza çıktı biz arabaya doğru giderken onlar geriye doğru döndüler bu şahıslardan … bana sadece kötü baktı arabaya bindik … bana bu şahıslarla husumeti olduğunu belirterek bana karakola giderek şahısların sigara teklif ettiklerini kendileriyle olmazsam öldüreceklerini söylememi istedi polis merkezinde doğruyu söylemek için karar aldım … ve … sigara teklif etmedi birlikte olmazsan seni öldürürüz demediler. … şikayetçi ol dediği için polis merkezine geldim ben arabanın içinde tüfek ve bıçak görmedim arabayla geçerken … şahıslara tüfek göstermedi a.. koyacağım demedi.” 22.12.2020 tarihli savcılık ifadesinde, “..eşimle boşanmamız sorunlu geçmektedir bu nedenle yanımda bıçak taşıyorum olay günü telaşımdan …’ın aracına koymuştum tekrar almayı unutmuşum … olaydan bana bahsedince gelip ifade vermek istedim bıçak bana aittir..” kovuşturma aşamasında ise, “..ben bu şahısları öncesinde tanımam ancak …’ın husumetlisi olduklarını biliyorum, bu şahıslar geçerken bana çok kötü baktılar biz arabaya binince ben …’a şahısların bana kötü baktığını bana zarar verebilecekleri söyledim, bu sebepten dolayı arabada …’la kavga ettik, ben …’a beni karakola bırak bu şahıslar hakkında şikayetçi olacağım dedim çünkü şahıslar bana kötü bakmıştı, daha sonra … beni bırakıp gitti, ben karakolda …’a kızdığımdan dolayı onun aleyhinde ifade verdim, ben …’ta tüfek görmedim ancak arabada bulunan bıçak bana aittir, eski eşimindi ben …’ın arabasında unutmuştum, benim şimdiki beyanım daha doğrudur ben olay tarihinde …’a kızdığım için beyanda bulunmuştum” demiştir. Katılanlar vekilinin talebi ile soruldu: “Bizim eşimle boşanma davası devam ediyordu kendimi korumak için yanımda bıçak taşıyordum olay tarihinde çantamı arabada bıraktığım için bıçak arabada kalmıştır.” şeklinde beyanlarda bulunmuştur.

5. Kolluk tarafından düzenlenen olay yakalama tutanağı dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 22.10.2021 tarihli ve 2021/3082 Esas, 2021/2949 Karar sayılı kararı ile, “Hukuki Süreç” başlığının (3) paragrafında belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.

III. GEREKÇE
Sanığın Suçu İşlediğine Mahkûmiyetine Karar Verilmesi Gerektiğine, İlişkin Temyiz Sebepleri Yönünden
Katılanların aşamalardaki değişmeyen kararlı ve birbiriyle uyumlu beyanları, katılanların ifadelerindeki, “husumetli oldukları sanıkla karşılaştıklarında sanığın belindeki bıçağı gösterdiği, olay çıkmaması için geri döndüklerine” ilişkin anlatımlarının, sanık ve tanığın “katılanlar ile karşılaşınca katılanların geri döndüklerine” ayrıca sanığın duruşmada ki ifadesinde, “benim belimde bıçak takılıydı ancak müştekilerin görüp görmediğini bilmiyorum” şeklindeki ifadeleriyle doğrulandığı, olay gecesi çocuklarına dondurma almak için pastahaneye gittiğini söyleyen katılanların sanığı görünce nedensiz geri dönmelerinin de akla yatkın olmadığı, ayrıca olaydan kısa bir süre sonra araç içerisinde bekleyen sanıkla birlikte aracın ön koltuğunda içine fişek basılı şarjörün takılı olduğu tüfek ile sustalı bıçağın ele geçirildiğinin kolluk tarafından düzenlenen olay/yakalama tutanağında belirtildiği dikkate alındığında, sanığın aşamalarda ki hayatın olağan akışına aykırı savunmalarının tevil yollu ikrar içerdiğinin, sanığın kendisini katılanlara suç isnadında bulunması için yönlendirdiği tanık …’nın ise kolluk ifadesinde bu hususu ikrar ettiği halde sonraki ifadelerinde sanığı suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın katılanlara yönelik sübut bulan silahla tehdit suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yeterli ve yerinde olamayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Nedenleriyle hükümde hukuka ayrılık bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 22.10.2021 tarihli ve 2021/3082 Esas, 2021/2949 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz istemi, gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren … Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

15.06.2023 tarihinde karar verildi.