Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2083 E. 2023/11660 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2083
KARAR NO : 2023/11660
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

İ S T İ N A F S O N R A S I T E M Y İ Z

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2199 E., 2022/2276 K.
SUÇLAR : Tehdit, şantaj, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Beraat, mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, katılan vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red – Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükümlerin onanması

1- Sanığın 28.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tefhim edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 04.10.2022 tarihli, temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu; ancak aynı Kanun’un 295 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen 7 günlük kanunî süre içerisinde temyiz nedenlerini içeren gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı, bu nedenle sanığın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

2- Katılan vekilinin ise yalnızca tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümleri temyiz ettiği ve İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. … 47. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.05.2021 tarihli ve 2020/108 Esas, 2021/294 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi, 43, 62 ve 51 inci maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine,
2. Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 51 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine, karar verilmiştir.

B. … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 28.09.2022 tarihli ve 2021/2199 Esas, 2022/2276 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan vekili ve sanığın istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi, 43 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz Sebepleri
Gerekçe bildirmeksizin kararı temyiz ettiğine,
İlişkindir.
B. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden, katılan beyanına itibar edilerek mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğine,
2. Tehdit suçu yönünden, zincirleme suç hükümleri uyarınca ceza arttırılırken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince, “Katılan ile sanığın olay tarihinden önce tanışarak yaklaşık 6 ay süresince birlikte oldukları, sanığın zaman zaman katılanın evine kendi rızası ile gelip gittiği, bir süre sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık üzerine katılanın sanıktan ayrılmaya karar verdiği, bu durumu kabullenemeyen sanığın katılana dosya arasında ayrıntıları bulunan mesaj içerikleri ile tehditte bulunduğu, … sanığın katılan ile ayrıldıktan sonra onun rızası dışında katılanın evine, birlikte oldukları dönemde bir şekilde çoğaltmış olduğu anahtar ile girmek sureti ile konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği” gerekçesiyle tehdit ve konut dokunulmazlığı suçlarından mahkûmiyet kararları verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden “Sanığın savunmasında katılanın evine izinsiz girdiği yönündeki iddiayı ve suçlamayı kabul etmemesi, katılan ile sanığın öncesinde bir süre birlikte yaşadıkları dikkate alındığında sanığın mesaj kayıtlarında kendisinde anahtar olduğunu söylemesinin tek başına atılı suçu işlediği anlamına gelmeyeceği, sanığın atılı suçu işlediğine dair katılanın tahmine dayalı beyanı haricinde mahkûmiyetini gerektirir, her türlü şüpheden arındırılmış, kesin ve inandırıcı delil elde edilememiş olması ve yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince verilen mahkûmiyet kararı kaldırılarak sanığın beraatine karar verilmiş, tehdit suçu yönünden ise “Sanığın gönderdiği mesajların içerikleri, yine mesaj kayıtlarında kendi elinde tüfek ve tabanca olduğu halde fotoğraflar göndermiş olması” gerekçesiyle, yeniden hüküm kurulmak suretiyle verilen ceza alt sınırdan uzaklaşılarak mahkûmiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
1. Konut Dokunulmazlığı Suçundan Mahkûmiyet Kararı Verilmesi Gerektiği Yönünden
Sanığın suçlamayı kabul etmemesi ve katılan beyanı dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair, her türlü şüpheden uzak, somut ve gerçekçi delil bulunmaması karşısında, beraat kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Tehdit Suçunda Zincirleme Suç Hükümleri Uygulanırken Alt Sınırdan Uzaklaşılması Gerektiği Yönünden
Atılan mesajların sayısı ve zaman aralılığı göz önünde bulundurulduğunda, mahkemenin takdirinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanığın Temyiz İstemi Yönünden
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 10.10.2019 tarihli ve 2019/9.MD-355 Esas, 2019/596 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; ön inceleme bölümünün (1) numaralı paragrafında açıklanan nedenle sanığın 28.09.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde tefhim edilen karara karşı, 5271 sayılı Kanun’un 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen kanunî süre içerisinde 04.10.2022 tarihli, temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu; ancak aynı Kanun’un 295 inci maddesinin birinci fıkrasında öngörülen 7 günlük kanunî süre içerisinde temyiz nedenlerini içeren gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesinin, 28.09.2022 tarihli ve 2021/2199 Esas, 2022/2276 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 47. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

19.06.2023 tarihinde karar verildi.