Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/20576 E. 2024/38 K. 08.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/20576
KARAR NO : 2024/38
KARAR TARİHİ : 08.01.2024

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/3858E., 2023/4178 K.
SUÇLAR : Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 08.02.2023 tarihli ve 2022/31367 Soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi,109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (e) bentleri, 58 inci ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.09.2023 tarihli ve 2023/76 Esas, 2023/415 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 11 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; 5237 sayılı Kanunun 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (e) bentleri, 58 inci ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına; hapis cezalarının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. … 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 13.09.2023 tarihli ve 2023/76 Esas, 2023/415 Karar sayılı kararının sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine; … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin, 20.10.2023 tarihli ve 2023/3858 Esas, 2023/4178 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık MüdafiininTemyiz Sebepleri
1.Mahkûmiyete yeter nitelikte delil bulunmadığına,
2.Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına,
3.Müştekinin şikayetinden vazgeçtiği hususunun göz ardı edildiğine,
4.Lehe hükümlerin uygulanmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Mağdur ile sanığın resmi nikahlı evli ancak boşanma aşamasında ve ayrı bulundukları, suç tarihinde mağdurun saat 18.30 sıralarında işyerinden çıkıp yürüdüğü sırada sanık ile karşılaştığı, sanığın mağdura konuşmak istediğini söylediği, mağdurun konuşmak istemediğini belirtmesi üzerine sanığın önce mağduru sokak üzerinde bulunan arabalara doğru iteklediği, ardından cebinden çıkardığı çakı bıçağını mağdurun beline doğru dayadığı ve “sakın sesini çıkarma benimle yürü” demek suretiyle mağduru zorla Kipa AVM yakınlarında bulunan stadyumun içine doğru yürüttüğü, elinde bıçağın bulunduğu sırada mağdurun elinden zorla Xiomi Red Mi 9C marka cep telefonunu aldığı, yürümeye devam ettikleri, stadyumun içerisine geldiklerinde sanığın mağduru, duvar kenarına doğru götürüp yol bulunmadığından oradaki tellerin üzerinden mağduru stadyumun dışına geçirmeye çalıştığı, mağdurun zorluk çıkartması üzerine yüzüne yumruk attığı ve mağduru karşı tarafa doğru tellerden zorla geçirdiği, sanığın da atlayarak mağdurun yanına indiği, aralarında arbede ve boğuşma yaşandığı, sanığın bıçağı salladığı ancak mağdurun bıçağı tutmasıyla bıçağın mağdurun elini kestiği, stadyum içerisinde bulunan kişilerin ihbarı üzerine sanığın olay yerinden kaçarak uzaklaştığı mahkemece maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.

2. Mağdurun alınan doktor raporunda; basit tıbbi müdahale ile giderilemez nitelikte, kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı tespit edilmiştir.

3. Sanık mahkemede alınan savunmasında; “Olay tarihinde ben eşimi bir arkadaşımın telefonundan arayıp buluşmak istedim. Kendisiyle buluştuk. Geldi, konuştuk. Stadyuma doğru gittik. Ben eşimin beni aldattığından şüphelendiğim için telefonunu istedim. Verdi. Telefonunu inceledim. Numaraya ulaştım. Sonradan ulaştığım numarayı aradım. Karşıdaki şahısla konuştum. Şahıs da eşimle bir yerde oturduklarını, çay kahve içtiklerini doğruladı. Bende sinirle telefonu sonradan kırdım. Olay esnasında telefonu incelerken aramızda tartışma oldu, tartışma sonucunda telefon bende kaldı. Olay tarihinde benim üzerimde bıçak yoktu. Bıçak zoruyla bir yerden bir yere götürmüş değilim. Bıçak zoruyla telefonunu almış değilim. Stadyuma girdikten sonra karşımıza bir tel örgü çıktı. Tel örgüden atladık. Müştekideki çizikler bu sırada olmuş olabilir. Aynı çizikler bende de olmuştu” şeklinde tevil yollu ikrar içeren beyanda bulunmuştur.

4. Mağdur mahkemede alınan beyanında; “Biz boşanma aşamasındayız. 9 ay kendisiyle konuşmadık. Aldattığını iddia ettiği, kişi mağazada beraber çalıştığım arkadaşımın erkek arkadaşıdır. Sanık instegrama girmiş, benim kısa elbiseli fotoğrafımı görüp kinlenmiş. Beni bıçak zoruyla stadyum içerisine götürdü. Tel örgülerden öbür tarafa atmaya çalıştı. Burnum kırıldı. Bu olayla ilgili güvenlik kameralarının alınmasını istiyorum. Olay tarihinde beni aradı. Ailesinden ayrı olduğunu, tartıştığını, parasının olmadığını söyledi. Daha önce de bu şekilde yardım istemişti. Ben kendisine yardım etmiştim. Tekrar aynı şekilde yardım etmek için kipanın aşağısında buluştuk. Bana yardım edecek misin dedi. Daha sonra bu parayı nereden getiriyorsun dedi. Ben mağazada asgari ücretten fazla aldığımı, yeterince kazandığımı belirttim. Bu kadar kısa sürede neden fazla maaş veriyorlar dedi. Bıçağı yanağıma dayadı. Stadyum içerisine götürdü. İte kaka stadyum içerisine girdik. Maç oynayan kişiler vardı. Beni tel örgünün diğer tarafına atmaya çalıştı. Bacağımda halen yara durmaktadır. Sanırım. Oradakiler benim zorla götürüldüğümü görmüş olmalılar ki polisi aramışlar. Ben sanığın elindeki bıçağı tuttum. Derme çatma bir bıçaktı. Ben tutunca ikiye yarıldı. Bir süre sonra motorlu polisler gelince sanık kaçtı. Telefon benim elimdeydi. Zorla elimden aldı. Telefonu stadyumun girişine bıçağı belime dayamış iken aldı. Olay sebebiyle şikâyetçiyim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

5. Sanığın olayın ardından yakalanamadığı, 26.12.2022 tarihinde mağdurun işyerine gelerek mağduru araması üzerine mağdurun saklandığı, sanığın işyerinden ayrılması üzerine mağdurun durumu kolluğa ihbar etmesi üzerine sanığın yakalandığı, üst aramasında iki adet bıçak ele geçirildiği kolluk tutanaklarından anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Mahkûmiyete Yeter Nitelikte Delil Bulunmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Mağdurun aşamalardaki beyanı, sanığın savunması, kolluk tutanakları, doktor raporları ve kriminal raporlar karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunun Unsurlarının Oluşmadığına Ve Şikâyetten Vazgeçmeye İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından; sanığın bıçağı mağdura dayamak suretiyle rızası dışında onu stadyum içerisine götürdüğü, telefonu almasından sonra dahi stadyum içerisine ilerledikleri, mağdurun istememesine rağmen tellerden atlattığı, yağma eyleminden sonraki aşamada da mağdurun hürriyetini kısıtladığı yönündeki mahkemenin kabulünün yerinde olduğu, nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının şikayete tabi suçlardan olmadığı anlaşıldığından, hükümlerde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3.Lehe Hükümlerin Uygulanmadığına İlişkin Temyiz Sebebi Yönünden
Somut olayda sanık hakkında hükmolunan netice ceza miktarlarının 11 yıl hapis cezası ve 6 yıl hapis cezası olması karşısında bu cezaların, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrası gereği seçenek yaptırımlara çevrilmesine, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin kanunen mümkün olmadığı, yine Mahkemece “. Sanığın sabıkalı geçmişi ve halen suç işlemeye devam etmesi sebebiyle takdiren TCK md.62 nin uygulanmasına yer olmadığına.” şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeler ile lehe hükümlerin uygulanmamasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin, 20.10.2023 tarihli ve 2023/3858 Esas, 2023/4178 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

08.01.2024 tarihinde karar verildi.