YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2031
KARAR NO : 2023/14859
KARAR TARİHİ : 30.11.2023
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Hakimliği
SAYISI : 2022/7 Değişik İş
SUÇ : Basit tehdit
KARAR : İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA
YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
“Basit tehdit” suçundan şüpheli … hakkında yapılan soruşturma sonucunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25.09.2021 tarihli ve 2021/80702 soruşturma, 2021/51834 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin … 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12.04.2022 tarihli ve 2022/7 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 12.04.2022 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesi uyarınca, 09.12.2022 tarihli ve 94660652-105-16-18529-2022-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.02.2023 tarihli ve 2022/158202 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.02.2023 tarihli ve KYB-2022/158202 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Müştekinin şüpheli hakkında iftira ve dolandırıcılık suçlarından dolayı da şikâyetçi olmasına karşın … Cumhuriyet Başsavcılığınca bu suç ile ilgili bir karar verilmemiş ise de, bahse konu hususun dava zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde giderilebilecek eksiklik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre; müştekinin şikâyet dilekçesinde, şüphelinin kendisine ve vasisi olduğu … …’ya borcu olmasına rağmen ödemediği, bu nedenle aralarında husumet bulunduğu, şüphelinin kendilerini 0537 580 51 37 numaralı telefondan aratarak kendisini polis olarak tanıtan şahsın tehdit ettiğinin iddia edildiği somut olayda, … Cumhuriyet Başsavcılığınca, müştekinin dilekçesinde belirttiği telefon numarasının şüpheli üzerine kayıtlı olmadığı, dilekçede beyan edilen hususların hukuk mahkemelerinde dava konusu yapılabilecek alacak-borç ilişkisine dayalı hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair herhangi bir somut delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müştekilerin şikâyet dilekçesi üzerine hiç bir soruşturma işlemi yapılmadan, şüphelinin beyanının dahi tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında, 0537 … .. .. telefon numarasının abonelik bilgileri sorgulandığında … isimli şahsa ait olduğunun görüldüğü, bu bağlamda, … ile şüpheli ve müştekilerin ifadelerinin alınması, müştekilerin arandığı telefon numarası ile 0537 580 51 37 telefon numarası hattına ilişkin HTS kayıtlarının getirtilerek incelenmesi sonucu şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 160 ıncı maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172 inci maddesi gereğince kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği düzenlenmiştir.
2. Müşteki, şüpheli hakkında iftira ve dolandırıcılık suçlarından dolayı da şikâyetçi olmasına rağmen, … Cumhuriyet Başsavcılığınca bu suçlar hakkında bir karar verilmemiş ise de, bahse konu hususun dava zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde giderilebilecek eksiklik olduğu kabul edilmiştir.
3. İnceleme konusu olayda; müştekinin şikâyet dilekçesinde, şüphelinin kendisine ve vasisi olduğu … …’ya borcu olmasına rağmen ödemediği, bu nedenle aralarında husumet bulunduğu, şüphelinin kendilerini 0 537 … .. .. numaralı telefondan aratarak kendisini polis olarak tanıtan şahsa tehdit ettirdiğini iddia ettiği ve … Cumhuriyet Başsavcılığınca da müştekinin dilekçesinde belirttiği telefon numarasının şüpheli üzerine kayıtlı olmadığı, dilekçede beyan edilen hususların hukuk mahkemelerinde dava konusu yapılabilecek alacak-borç ilişkisine dayalı hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu, şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair herhangi bir somut delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; müştekilerin şikâyet dilekçesi üzerine hiç bir soruşturma işlemi yapılmadan, şüphelinin beyanının dahi tespit edilmediğinin anlaşılması karşısında, 0 537 580 51 37 telefon numarasının abonelik bilgileri sorgulandığında … isimli şahsa ait olduğunun görüldüğü, bu bağlamda, … ile şüpheli ve müştekilerin ifadelerinin alınması, müştekilerin arandığı telefon numarası ile 0 537 … .. .. telefon numarası hattına ilişkin HTS kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, … ile şüpheli arasında herhangi bir bağlantı bulunup bulunmadığının araştırılması sonucu şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi, bu itibarla; eksik soruşturmaya dayalı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine 5271 sayılı Kanun’un 173 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. … 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12.04.2022 tarihli ve 2022/7 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
30.11.2023 tarihinde karar verildi.