Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/2 E. 2023/11311 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2
KARAR NO : 2023/11311
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/725 E. 2020/91 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili ve sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hukuki alacağını tahsil amacıyla tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 150 nci maddesi delaletiyle 106 ncı maddesinin birinci fıkrası birinci cümlesi, 43 üncü madde uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2015 tarihli ve 2015/130 Esas, 2015/379 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hukuki alacağını tahsil amacıyla tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 150 nci maddesi delaletiyle 106 ncı maddesinin birinci fıkrası birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci madde ve 50 nci madde gereğince 7.480,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2015 tarih ve 2015/130 Esas, 2015/379 Karar sayılı kararının katılan vekili ve sanık müdafi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 10.12.2019 tarih ve 2017/2054 Esas, 2019/6119 Karar sayılı kararıyla;
“Hukuki ilişkiden kaynaklı alacağını tahsil edebilmek amacıyla, doğrudan kendisine ve/veya kendisine iletecek şahıslar vasıtasıyla katılanı tehdit eden sanığın eyleminin bir bütün halinde tek suç oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerine yer verilmek suretiyle fazla ceza tayini.” Nedeniyle oybirliği ile bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.03.2020 tarihli ve 2019/725 Esas, 2020/91 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hukuki alacağını tahsil amacıyla tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesi delaletiyle 106 ncı maddesinin birinci fıkrası birinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci madde ve 50 nci madde gereğince 6.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri;
Sanığın yağma suçundan cezalandırılması gerektiği, lehe hükümlerin sanık hakkında uygulanamayacağına yönelik olduğu
Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri;
Sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine yönelik olduğu.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ve katılanın suç tarihinden önce ortak inşaat işi yaptıkları bu işten kaynaklı sanığın katılandan alacaklı olduğu ancak bir süre alacağını tahsil edemediği bu sebeple katılanı telefonla arayıp “Alacağımı öde yoksa seni darp ederim zarar veririm” dediği sonrasında katılanın akrabalarına “Onu nerde yakalarsam geberteceğim” “Onu yakalayacağım zorlada olsa istediklerimi yaptıracağım” şeklinde sözlerle tehditte bulunduğu kabul edilmiştir.

2. Sanığın suçu kabul etmediğine dair ifadesi, mağdur beyanları ile tanık ifadeleri dosya içerisinde mevcuttur.

3. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Katılan vekilinin ve sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Hükümden önce 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Yasanın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı Yasanın 106/1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Yasanın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı Yasanın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

2. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, aynı sayılı Yasa’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “Hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 1401.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı Yasa’nın 7 ve 5271 sayılı Yasa’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu gözetilmemesi sebebiyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.03.2020 tarihli ve 2019/725 Esas, 2020/91 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden hukuka aykırılık görüldüğünden hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

07.06.2023 tarihinde karar verildi.