Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/1972 E. 2023/11351 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1972
KARAR NO : 2023/11351
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/376 E. 2022/402 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, O yer Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, Onama

1. O yer Cumhuriyet Savcısının 20.10.2022 tarihli oturumda yüzüne karşı verilen hükmü karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 07.11.2022 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca REDDİNE karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

2.Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden sanık müdafiinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığının 12.02.2016 tarih 2016/440 nolu iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Yapılan yargılama sonucu Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli ve 2016/61 Esas, 2016/454 Karar sayılı kararı ile sanığın tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) benti, uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli ve 2016/61 Esas, 2016/454 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin, 01.04.2029 tarihli ve 2014/54711 Esas, 2019/5713 Karar sayılı ilâmıyla;
“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 11.12.2018 tarihli ve 2019/508 Esas, 2019/692 Karar sayılı kararı ile sanığın tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 11.12.2018 tarihli ve 2019/508 Esas, 2019/692 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin, 14.10.2021 tarihli ve 2019/3895 Esas, 2021/24434 Karar sayılı ilâmıyla;
“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle değişik CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

6. Bozma üzerine yapılan yargılama sonucu Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 23.06.2022 tarihli ve 2021/302 Esas, 2022/259 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilerek sanığın tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 251 inci maddenin dördüncü fıkrası 50 nci maddenin birinci fıkrasının (a) benti, uyarınca 1.120,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

7. Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 23.06.2022 tarihli ve 2021/302 Esas, 2022/259 Karar sayılı kararına sanık müdafii tarafından itiraz edilmesi üzerine dosya tekrardan ele alınarak yapılan yargılama sonucu 20.10.2022 tarihli ve 2022/376 Esas, 2022/402 Karar sayılı karar ile sanığın tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, uyarınca 1.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

8. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Bassavcılığınca tanzim olunan, 01.02.2023 tarihli ve 2023/8755 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. GEREKÇE
İddianame anlatımına göre; katılan … ile ablasının eşi olan sanık … arasında miras meselesi yüzünden anlaşmazlık bulunduğu, olay günü saat 15.45 sıralarında sanık …’ın miras meselesiyle ilgili konuşmak üzere 0 532 … .. .. numaralı telefonundan katılanın kullanmış olduğu 0 538… .. .. numaralı telefonu arayıp, miras meselesiyle ilgili olarak konuşmak üzere katılanı eve davet ettiği, katılanın görüşmek istemediğini söylemesi üzerine sanığın katılana “Sen mirastan 25.000 TL para aldın bu paradan benim hissemi de ver yoksa seni öldürürüm” diyerek müştekiyi ölümle tehdit ettiği, katılanın kendisine böyle bir paranın miras olarak kalmadığını söylemesi üzerine sanığın bu kez “Var vereceksen vermezsen seni vururum” diyerek katılanı tekrar ölümle tehdit ettiğinin iddia edildiği olay nedeniyle, sanığın eyleminin yağma suçu yahut 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen yağma suçunda daha az cezayı gerektiren hal başlıklı 150 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalıp kalmadığı hususundaki delilleri takdir ve tartışmanın, üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

III. KARAR
A. Cumhuriyet Savcısının Temyizi Yönünden
Ön inceleme bölümünde yer alan (1) numaralı paragraflarında açıklanan nedenle o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oybirliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Müdafiinin Temyizi Yönünden
Başkaca yönleri incelenmeyen Kütahya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.10.2022 tarihli ve 2022/376 Esas, 2022/402 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

5320 sayılı Kanun’un 84. maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

07.06.2023 tarihinde karar verildi.