Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/1964 E. 2023/11405 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1964
KARAR NO : 2023/11405
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

İSTİNAF SONRASI TEMYİZ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2979 E., 2022/770 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık, katılan vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığının 18.11.2020 tarihli ve 2019/2012 Soruşturma No.lu iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1-1.cümle, 53/1 maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. Yalvaç Asliye Ceza Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2020/898 Esas, 2021/562 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan beraatine karar verilmiştir.

3. Yalvaç Asliye Ceza Mahkemesinin 01.06.2021 tarihli ve 2020/898 Esas, 2021/562 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucu 09.03.2022 tarihli ve 2021/2979 Esas, 2022/770 Karar sayılı kararı ile, “sanığın, eşinin, çocuğunu hastaneye getirdiği, sanığın çocuğuyla katılan …’ın ilgilendiği, çocuktan kan alınması gerektiği, damar yolunun açılamaması nedeniyle sanığın eşinin çocuğu hastaneden alıp evine götürdüğü, bu durumu öğrenen sanığın 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak, “hastahaneyi yakar yıkarım buradaki doktorları öldürürüm ” şeklinde söz sarf ettiği.. olay günü sanığın çocuğuyla ilgilenen doktorun katılan olduğu, sanığın Acil Çağrı Merkezi’nin aranması halinde, durumun ilgililere iletileceğini bilmesi gerektiği, sanığın da bu kasıtla hareket ettiğinde şüphe bulunmadığı ve mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, katılan vekilinin istinaf isteminin kabulüyle, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak .. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1,62,51/1-3 maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz sebepleri
Bir anlık öfkeyle şikâyetçi olmak için hattı aradığını, öldürmekle tehdit etmediğini, beraatine karar verilmesi gerektiğine,

2. Katılan vekilinin temyiz sebepleri
Kesin olan mahkûmiyet hükmünün temyiz edilemeyeceğine, sanığın üst sınırdan ceza tayini ve vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Olay tarihi olan 13.10.2019 günü sanığın eşinin çocuğunu alarak Yalvaç Devlet Hastanesi’ne gittiği, burada hastanede görevli personellerin çocuğun damar yolunu bulmakta zorlandıkları, birkaç kez koluna iğne yaptıkları, sanığın eşinin tedaviden rızasıyla vazgeçerek eve geldiği, sanığın çocuğunun kollarında iğne izleri görünce 184 Acil Çağrı Merkezini arayarak “hastaneyi yakar yıkarım, buradaki doktorları öldürürüm” şeklinde söz söylediği ve sanığın aşamalarda bu şekilde söz kullandığını ikrar ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar sanık hakkında doktor olan katılana karşı tehdit suçundan kamu davası açılmış ise de; müsnet suçun oluşabilmesi için iletme kastıyla hareket edilmesi gerektiği, sanığın aşamalarda alınan savunmasından alınacağı üzere tedaviyi yapan kişiyi ismen tanımadığı, eylemin doktora hitaben yapılmadığı anlaşılmakla unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraatine karar verildiği, anlaşılmıştır.

2. Sanık ifadelerinde özetle, “..çocuğumu öyle görünce ne yaptığımı bilemedim..Yalvaç Devlet Hastanesi’ni kaç kere şikayet ettim, ancak bir sonuç alamadım, bu hastaneden herkes şikayetçidir.. kızımın kollarına baktığımda iğne izleri vardı, çok sinirlendim, 184’ü arayarak doktorları tehdit ettim ancak ben olayın öncesinde katılan …’yi tanımıyordum ismini eşim bana söylemedi, dava açıldıktan sonra müştekinin isminin … olduğunu öğrendim pişmanım,” demiştir.

3. Katılan aşamalardaki ifadelerinde özetle, “..nöbetçi olarak görev yaptığım acil bölümünde bana söylemiş olduğunuz … isimli kişi çocuğunu kontrol amacıyla getirmişti. Gerekli kontrolleri yapmamızın ardından damar yolu ile … kesici veya vitamin verecektik. Ben hususta reçetesini yazmıştım. Söz konusu damar yolunu hemşire arkadaşlar açacaktı ben reçeteyi yazdıktan sonra çocuğu ve annesini bir daha görmedim.. … isimli kişi 112 acil servis hattını arayarak gıyabımda tehditte bulunmuş. Ben bu olayı hastane personelinin bu şahsın telefonla arayarak beni tehdit ettiğini ve dikkatli olmam gerektiği konusunda uyarıları sonucu öğrenmiştim hastane sekreterliği tehditten beni haberdar etti..” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4. Kolluk tarafından düzenlenen vaka formu ile 13.10.2019 tarihli tutanak dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
… Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 09.03.2022 tarihli ve 2021/2979 Esas, 2022/770 Karar sayılı kararı ile, “Hukuki Süreç” başlığının (3) paragrafında belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.

III. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde yer verilen; “İlk Derece Mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde sanık ile katılan bakanlık vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun’un 286/2-d maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, sanık ile katılan bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Yalvaç Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

08.06.2023 tarihinde karar verildi.