Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/18214 E. 2023/13579 K. 23.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/18214
KARAR NO : 2023/13579
KARAR TARİHİ : 23.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/3515 E., 2023/1102 K.
SUÇLAR : Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red-Onama

A. İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararlarının sanıkların eyleminin kül halinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek bu kararlar kaldırılarak yapılan incelemede:

B. İlk Derece Mahkemesince nitelikli yağma suçundan verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2022 tarih, 2021/11273 soruşturma numaralı, 10.12.2021 tarih, 2021/16841 soruşturma numaralı ve 15.09.2021 tarih, 2021/9513 Soruşturma Numaralı iddianameleri ile sanıklar hakkında nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 109/1, 109/2-3-a-b, 63 üncü ve 53 üncü maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2022 tarih, 2021/348 Esas, 2022/253 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı sayılı Kanunun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (h) bentleri, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanunun 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası cezalandırılmalarına, hapis cezalarının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 11.04.2023 tarihli ve 2022/3515 Esas, 2023/1102 Karar sayılı kararı ile; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık …’un Temyiz Sebepleri
Atılı suçu işlemediğine,
B. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine,
C. Sanık …’ın Temyiz Sebepleri
1. Atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığına,
2. Mahkeme zabıtlarına katılanın tüm beyanların geçirilmediğine,
D. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Sanığın atılı suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığına,
2. Eksik inceleme ile karar verilmesine,
3. Lehe hükümlerin uygulanmadığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Suç tarihinde geceden sayılan zaman dilimi olan saat 22.45 sularında sanık …’ın süt mısırı satmak bahanesi ile katılanla buluşma ayarladığı, katılanın, aracıyla sanık …’ı aldığı ve birlikte … Ş.P. isimli işletmeye gittikleri, burada beklemeye başladıkları esnada, diğer sanıklar … ile …’in gelerek araca bindikleri, sanık … ve …’ın katılandan aracı sürmesini istedikleri, o sırada sanık …’un katılanın kafasına silah dayadığı, akabinde katılanın cebindeki 1.400,00 TL tutarındaki parasını rızası dışında zorla aldıkları, olay yerine katılan ile birlikte gelen sanık …’ın olay sırasında, olayı videoya kaydettiği, daha sonra sanıkların katılandan aracı petrole sürmelerini istemesi üzerine, petrole doğru yanaştıkları, o esnada araç hareket halindeyken jandarma aracını görmeleri üzerine sanıkların “devam et” demeleri üzerine petrolden 100 m ilerledikleri, bu sırada sanık … ve …’ın araçtan inerek olay yerinden kaçtıkları yerel mahkemece maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanıkların eylemleri nedeniyle ayrı ayrı ve bağımsız biçimde değerlendirme yapılarak, uygulama maddeleri ayrı ayrı gösterilip, denetime olanak sağlayacak biçimde ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, toplu uygulama yapılmak suretiyle CMK’nın 232. maddesine aykırı davranıldığı anlaşılmış ise de; mevcut haliyle infazda tereddüt oluşturmayacağından bu husus yeniden inceleme ve hüküm kurulmasını gerektirir nitelikte kabul edilmediği belirtilmiş; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, temyize konu nitelikli yağma suçu bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.02.2023 tarihli kararında da belirtildiği üzere, amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “Şüpheden sanık yararlanır.” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.

Bu bilgilerden hareketle, katılanın kollukta 04.08.2021 tarihinde alınan beyanında, … isimli şahısla arabada otururken, tanımadığı iki şahsın araca bindiğini, birinin silah çıkartıp kafasına dayayarak, sür çabuk devam et yoksa ateş ederim diyerek tehdit ettiğini ve cebindeki 1.400,00 TL parayı zorla aldıklarını, bu şahısların jandarma ekibini görmeleri üzerine araçtan inerek kaçtıklarını, olay sırasında şahısların …’a bir şey yapmadıklarını, bu şahsın sakin bir tavırda oturduğunu belirtmiş, sanık … olay yerinde jandarma ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alınmış ve hakkında nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.01.2022 tarihli celsesinde, katılan …, kolluktaki beyanından farklı olarak iddiasını genişletmek suretiyle sanık … ve yanındaki üçüncü şahsın parasını almak için kendisini darp ettiği sırada …’ın da kendisini video ile kayda aldığını, …’ın da diğer sanıklarla birlikte hareket ettiğini belirtmiş, mahkemece soruşturmada alınan ifadesi tekrar okunarak sorulduğunda, sanık …’yı olaydan önce bir kaç kez gördüğünü, …’ın video kaydı yaptığını duyduğunu, ancak görmediğini ifade etmiştir. Bu yönleriyle katılanın aşamalarda çelişen beyanlarda bulunduğunun anlaşılmış, dosya arasında fiziken bulunmayan, ancak UYAP sisteminde pdf formatında kaydedilen Tib kayıtlarının incelenmesinde, sanıklar ile katılan arasında görüşme kaydına ilişkin bilgiye rastlanılmamıştır. Sanık …’un Savcılık ifadesi ile Sulh Ceza Hakimliği sorgusunda, katılanın daha önceden yeğenine uyuşturucu satması nedeniyle katılanla husumetli olduğunu, bu nedenle uyuşturucu madde satın almak için arkadaşı …’ın katılan ile messenger üzerinden iletişime geçtiğini, olay günü katılanın aracına … ile birlikte uyuşturucu madde satın almak için bindiklerini, katılanı gördüğünde sinirlenerek iki tokat attığını ve katılanın yanında bulunan uyuşturucu maddeyi alarak …’la birlikte araçtan indiklerini, yangınlar nedeniyle nöbet tutan şahısların kendilerini görmesi üzerine korktukları için kaçtıklarını, …’ı tanımadığını ileri sürmüş; fakat 19.11.2021 tarihli celsede alınan savunmasında olay günü Sedatla birlikte petrolün önündeyken tesadüfen katılan ile karşılaştıklarını, katılanın aracına bindiklerini, katılanın aracı tenha bir yere çektiğini, yeğenine uyuşturucu satması nedeniyle katılana sinirlenerek eli ile vurduğunu, silah çekmediğini ileri sürdüğü, bu yönleriyle sanık …’un da aşamalarda çelişen savunmalarda bulunduğu, sanıkların katılanın aracına bindiklerini ikrar ettikleri, sanık …’nın katılanı yaraladığını ikrar ettiği, ancak 1.400,00 TL paranın yağmalanmasına ilişkin tüm sanıkların atılı suçlamayı kabul etmediklerine dair istikrarlı savunmalarda bulundukları, paranın alınmasına ilişkin ileri sürülen iddianın yan delillerle desteklenmediği, olay yerinde sanık …’nın silahla yakalandığının tanık beyanları ve yakalama tutanağı ile sabit olduğu hususları, yine sanık …’nın uyuşturucu ticareti hususunda ileri sürdüğü husumet iddiası ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, nitelikli yağma suçunun işlendiğine dair kesin ve inandırıcı kanıt bulunmayıp katılanın iddiasının şüphede kalması ve bu şüphenin de sanık lehine yorumlanması gerektiği, sanıkların eyleminin kişiyi hürriyetinde yoksun kılma, silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarını oluşturduğu, silahla tehdit ve kasten yaralama suçunun ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurunu oluşturması bakımından delillerin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Sanıklar Hakkında Nitelikli Yağma Ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümler Bakımından
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanıklar … ve … ile müdafiilerince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 11.04.2023 tarihli ve 2023/3515 Esas, 2023/1102 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık …’e SİRAYETİNE,

Nitelikli yağma suçundan tutuklu bulunan sanıklar … ve …’un tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak bihakkın TAHLİYELERİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu değilse derhal salıverilmesi için … Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

23.10.2023 tarihinde karar verildi.