Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/1800 E. 2023/11248 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1800
KARAR NO : 2023/11248
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

İ S T İ N A F S O N R A S I T E M Y İ Z

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1608 E., 2021/2953 K.
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.11.2020 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106/1-1.cümle, 53, 58 maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.

2. … 7. Asliye Ceza Mahkemesi 08.06.2021 tarihli ve 2020/334 Esas, 2021/217 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1 cümle, 62 maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mükerrir olduğu kabul edilerek hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. … 7. Asliye Ceza Mahkemesi 08.06.2021 tarihli ve 2020/334 Esas,2021/217 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 18.11.2021 tarihli ve 2021/1608 Esas, 2021/2953 Karar sayılı kararı ile,
“.. Sanığın katılana yönelik” seni öldürürüm, seni gömerim demek suretiyle tehdit ettiğine dair katılanın soyut anlatımı dışında delil bulunmadığı, sanığın katılana söylediği iddia ve kabul edilen ” sen dua et bayansın oğlum, başka biri olsa şimdiye seni ben gömdüydüm bir yere ” şeklindeki sözlerinin, ileride gerçekleşmesi muhtemel olan bir saldırı niteliğinde olmadığı gözetilmeden, beraati yerine kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek mahkûmiyetine hükmolunması, Hukuka aykırı, sanık müdafiinin istinaf itirazları bu itibarla yerinde ise de; bu durumun yeniden delil toplanmasını gerektirmediği ve mevcut delillere göre yapılan değerlendirme ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinde 7035 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle aynı Kanunun 303. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğu ve olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraatine hükmolunmasına dair şartların bulunduğu dikkate alınarak istinaf yoluna başvurulan mahkumiyet hükmünün kaldırılmasına, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı anlaşılmakla, sanığın müsnet suçtan CMK’nin 223/2-a maddesi uyarınca beraatine,” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
Atılı suçun bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere ispatlandığı ve mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğuna,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Suç tarihinde saat 15.00 sıralarında ise sanığın katılanı telefonla aradığı telefon görüşmesi sırasında sanığın katılana “sen dua et bayansın oğlum başka birisi olsa şimdiye seni ben gömdüydüm bir yere” şeklindeki sözler söylediği, yapılan görüşmesinin katılan tarafından kayıt altına alındığı, telefon görüşmesine ilişkin CD’nin bilirkişiye tevdi edilerek görüşmelerin metin haline getirtildi, telefon görüşmesi sırasında sanığın katılana yönelik “sen daua et bayansın oğlum başka birisi olsa şimdiye seni ben gömdüydüm bir yere” şeklinde tehditte bulunduğu, yargılama sırasında da sanığın telefon görüşme kayıtlarını doğruladığı sabit olduğunun kabulü ile mahkûmiyetine karar verildiği, anlaşılmıştır.

2. Katılan 01.05.2020 tarihli kolluk ifadesinde, “.. sanığın 1 yıllık arkadaşı olduğunu tanıdıkça davranışlarının değiştiğini hatırlamadığı bir tarihte evine gelen sanık tarafından tehdit içerikli konuşmaların olduğunu şikayetçi olmadığını.. pandemi döneminde toplam 1.100 TL borcunu istemediği halde sanık tarafından ödendiğini ve sanığın bunu kullanarak evlenmek için kendisine şart koştuğunu telefonda sürekli herzaman sert şekilde kendisine hitaben “seni dövecem seni gömerim orospu bayan olmasan senin benden çekeceğin var seni öldürürüm” gibisinden sürekli hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, olay tarihinde saat 15.00 sıralarında benim kullanmış olduğum telefondan arayıp “seni gömerim abine söyle beni araştırsın benim kim olduğumu öğren orospu” gibisinden tehdit ve hakaret ettiğini kendisine yönelik hakaret ve tehdit sözlerini telefonunda kayıt altına aldığını CD ortamında kopyaladığını belirterek ses kaydını teslim etmiş, kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise, “.. sanık ile daha öncesinden bir gönül ilişkim vardı. İlişkimiz devam ederken sanık bana para vermiştir, sonra geri istedi. Ancak ilişkimiz bitince bu vermiş olduğu hediyeyi ve parayı geri istemiştir. Ayrıca bir kaç kezde kapının önüne gelmiştir. Sanık hakkında ben uzaklaştırma kararı da aldırdım ancak bana yönelik tehdit ve hakaretler devam etmiştir. Ben ses kayıtlarını da daha önceden dosyaya sunmuştum, Sanıkla telefon görüşmesi yaparken ben telefon görüşmemizi telefona kaydederek bu görüşmeleri soruşturma aşamasında dosyaya sunmuştum, sanık telefonla konuşurken zaman zaman bana hakaret etmiştir, ayrıca ölümle de tehdit etmiştir, söz konusu telefon görüşmesi benim ve sanık hakkında gerçekleşmiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

3. Sanık 27.07.2020 tarihli kolluk ifadesinde özetle, “.. … isimli şahıs ile 7-8 ay önce internet üzerinden tanıştık eskortluk yapar sadece birkaç kez birlikte olduk buna istinaden çoğunlukla elden, kendi hesabına ve bana verdiği arkadaşına ait hesaba para gönderdim belgeli olarak 3-4 bin TL elden verdiklerimle 7-8 bin TL’dir. Bu süreçten sonra para taleplerinde bulundu hatta kredi kartımdan 1.500 TL harcadığını ve hattım üzerinden telefon aldığını öğrendim telefonu iptal ettirdim ancak kart borcunu ödedim ben kendisine inanıp para gönderdim ancak daha sonra beni kandırdığını öğrenip para talepleri artınca aramızda böyle konuşma gerçekleşti kendisini tehdit etmedim sürekli beni arayınca kendisini engelledim suçlamayı kabul etmem..” kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise özetle, “.. Benim müştekiden alacaklı olduğum para vardı, müştekide bu parayı bana ödemiyordu. Buna ilişkin telefon görüşmelerinin son kısımlarını müşteki dosyaya sunmuştur. Ayrıca ben müştekiyle aramızda telefon görüşmeleri ve whatsapp görüşmelerinin temin edilmesini talep ederim. Ben müştekiyi tehdit etmedim. Telefon görüşmesi sırasında müşteki bana bir ara ”sen beni tehditmi ediyorsun” dedi. Bende kendisine ”hayır tehdit etmiyorum, erkek olsan seni şimdiye kadar gömerdim” dedim. Bu sözümde tehdit içerikli değildir, Ben iddianamede yazılı olan sözleri müştekiye söylemedim. Ben kendisine hakaret ve tehditte bulunmadım. Müşteki telefonla beni tahrik etmiştir ayrıca kendisi böyle bir kurgu yapmıştır, bilirkişi raporundaki telefon görüşme kayıtları ben ve müşteki arasında geçmiştir. .. ayrıca müşteki CD’nin baş taraflarını keserek o halde sunmuştur..” şeklinde savunmada bulunmuştur.

4. Telefon kayıtları üzerinde ve katılan tarafından sunulan ses kaydını içerir CD üzerinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen bilirkişi raporları dava dosyasında mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
… Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 18.11.2021 tarihli ve 2021/1608 Esas, 2021/2953 Karar sayılı kararı ile, “Hukuki Süreç” başlığının (3) paragrafında belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde yer verilen; “ ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde katılan vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun’un 286/2-d maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, katılan vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 7.Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 10.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle 01.06.2023 tarihinde karar verildi.