Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/17850 E. 2023/14833 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/17850
KARAR NO : 2023/14833
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/4469 E., 2022/5320 K.
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteklerinin süresinde oldukları, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığının 03.11.2016 tarihli ve 2016/1195 Soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun)148 inci maddesinin birinci fıkrası, 168 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.06.2017 tarihli ve 2016/83 Esas ve 2017/27 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (h) bentleri, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 5 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 06.12.2017 tarihli ve 2017/1779 Esas, 2017/2118 Karar sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin başvurularının kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile, sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi, 143 üncü maddesinin birinci fıkrası, 145 inci maddesi, 168 inci maddesi, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

4. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 06.12.2017 tarihli ve 2017/1779 Esas, 2017/2118 Karar sayılı kararının Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15/06/2022 tarihli ve 2021/19333 Esas, 2022/9218 Karar sayılı kararı ile;
“…Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, olay günü gece vakti müştekiye ait iş yerine giderek yüzük almak istediğini söylemesi üzerine mağdurun yüzüklerin bulunduğu tablayı çıkarıp gösterdiği, sanığın 120,00 TL değerindeki yüzüğü beğenip parmağına taktığı, müştekinin sanığı tanıdığı için 100,00 TL’ye verebileceğini söylemesi üzerine sanığın 60,00 TL veririm onu da bayramdan sonra veririm dediği ve 60,00 TL verdiği, müştekinin kabul etmeyerek yüzüğü geri istemesi üzerine sanığın elini tezgaha vurarak “işine geliyorsa böyle, bu yüzük çilingir kafası kırar mı” diyerek aynı zamanda çilingirlik işi ile uğraşan müştekiyi tehdit ettiği, bunun üzerine müştekinin rızası hilafına yüzüğü parmağından çıkarmadan iş yerinden dışarı çıktığı, dışarıya çıktıktan sonra müştekiye “ben buradayım ne olacak” diyerek ve işaret parmağını sallayarak müştekiyi tehdit etmeye devam ederek suça konu yüzük ile birlikte olay yerinden ayrıldığı olayda; suça konu yüzüğün eksik kalan bedeli olan 40,00 TL’nin suç tarihi itibariyle paranın satın alma gücü ve günün ekonomik koşulları ile birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında değer azlığı indiriminin de uygulanması gerektiği gözetilerek, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 149/1-d-h, 150/2 ve 168/3. maddeleri kapsamında nitelikli yağma suçunu oluşturduğu halde yazılı şekilde nitelikli hırsızlık suçundan hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında, tekerrüre esas alınan Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 tarih 2012/250 Esas ve 2013/93 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK’nın 151/1. madde ve fıkrasında tanımlanan mala zarar verme suçuna ilişkin olduğu ve hükümden sonra 24.10.2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 151/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olması karşısında tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak ayrıca tekerrüre esas alınacak başka ilam olup olmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun belirlenmesi zorunluluğu…”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

5. Bozma üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 28/12/2022 tarihli ve 2022/4469 Esas ve 2022/5320 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (h) bentleri, 150 nci maddesinin ikinci fıkrası, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi ve 53 üncü uyarınca 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve Müdafiinin Temyiz Sebepleri
1. Taraflar arasında hukuki mesele bulunmakta olup yağma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilerek sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
2. Sanığın sarf etmiş olduğu sözleri tehdit boyutunda bulunmayıp, yağma suçuna vücut vermeyeceğine,
3. Sanığın suç işleme kastı bulunmadığına,
4. Şikâyetçinin çelişkili beyanları ve şikâyetinin bulunmaması hususları doğrulturunda beraat kararı verilmesi gerektiğine,
5. Vesaire,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü gece vakti saat 00.00 sıralarında şikâyetçiye ait iş yerine giderek yüzük almak istediğini söylemesi üzerine şikâyetçinin yüzüklerin bulunduğu tablayı çıkarıp gösterdiği, sanığın 120,00 TL değerindeki yüzüğü beğenip parmağına taktığı, şikâyetçinin sanığı tanıdığı için 100,00 TL’ye verebileceğini söylemesi üzerine sanığın “60,00 TL veririm onu da bayramdan sonra veririm.” dediği ve 60,00 TL verdiği, şikâyetçinin durumu kabul etmeyerek yüzüğü geri istemesi üzerine sanığın elini tezgaha vurarak “işine geliyorsa böyle, bu yüzük çilingir kafası kırar mı” demek suretiyle aynı zamanda çilingirlik işi ile uğraşan şikâyetçiyi tehdit ettiği, bunun üzerine şikâyetçinin rızası hilafına yüzüğü parmağından çıkarmadan iş yerinden dışarı çıktığı, dışarıya çıktıktan sonra şikâyetçiye “ben buradayım ne olacak” diyerek ve işaret parmağını sallayarak şikâyetçiyi tehdit etmeye devam ederek suça konu yüzük ile birlikte olay yerinden ayrıldığı anlaşılmıştır.

2. Şikâyetçinin aşamalarda tutarlı beyanlarda bulunduğu görülmüştür.

3. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği anlaşılmıştır.
4. Tanıklar E.A. ve O.K.’nin şikâyetçi beyanlarını doğrular nitelikteki beyanları dava dosyasında mevcuttur.

5. 14.07.2016 tarihli Görüntü İzleme tutanağı dosya içerisinde mevcuttur.

6. Kolluk güçleri tarafından tanzim olunan, 04.07.2016 tarihli tutanaklar dava dosyasında mevcuttur.

7. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesiyle 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür.

2. Şikâyetçinin tüm aşamalarda birbiriyle uyumlu beyanları ve bu beyanları doğrulayan tanık beyanları, görüntü inceleme tutanağı ile sanığın tevili yollu ikrar içeren savunmaları ve Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, sanık ve müdafii tarafından ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragraflarda bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmının gereklerinin yerine getirildiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 28/12/2022 tarihli ve 2022/4469 Esas ve 2022/5320 Karar sayılı kararında öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

30.11.2023 tarihinde karar verildi.