Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/17665 E. 2023/13217 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/17665
KARAR NO : 2023/13217
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/1454 E., 2023/1503 K.
SUÇLAR : Silahla, birden fazla kişi ile birlikte konutta geceleyin yağma
HÜKÜMLER : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.04.2023 tarihli ve 2023/1454 Esas ve 2023/1503 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149/1-a-c-d-h, 168/1, 53, 58 inci maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 13.04.2023 tarihli ve 2023/1454 Esas, 2023/1503 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hukuka aykırılığın düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri
Sanık müvekkili hakkında makul tutukluluk süresinin aşıldığını, müvekkili ile, müşteki arasında alacak meselesi olduğunu, olay günü müştekiden, sanık müvekkilinin borcunu istediğini, 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin görmezden gelindiğini, müştekinin hiçbir borcunun olmadığına yönelik ifadesinin gerçeği yansıtmadığını, lehe hükümlerin uygulanmadığını, hükmün sanık müvekkili lehine bozulması talebine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanıklar … ve … …’ın olay tarihinde saat 00.30 sıralarında müşteki …’un iş yerine gittikleri, sanık …’ın içeri girerek oturduğu, mağdur …’ye sinkaflı küfürler ettiği, mağdur …’in sanık …’ın mağdur …’ye karşı yönelen eylemleri sırasında tarafları ayırmak istediği sanık …’a “silah sıkma konuşuruz derdin ne” dediği bunun üzerine sanık …’ın mağdur …’in kafasına silahı doğrultarak “sen karışma” diyerek tehdit ettiği, sanık …’ın belinden çıkardığı tabanca ile havaya ateş ederek mağdur …’yi tehdit edip para istediği, mağdurun da korkarak cebinden çıkardığı cüzdanını yere attığı, sanık …’ın 32.000,00 TL tutarında bulunan yerdeki paraları toplayarak sanık …’a verdiği, sanık …’ın yağma suçunu işlediği sırada havaya ateş etmesi eylemi nedeniyle mağdurun iş yerinde maddi hasar meydana geldiği, sanık … ile sanık …’ın paraları alarak iş yerinden ayrıldıkları ve sanık …’un ikametine giderek mağdur …’den gasp ettikleri para ve suçta kullanılan silahı emanet olarak sanık …’a bıraktıkları mahkemece kabul edilmiştir.

2. Mağdurlar … ve … …’nin soruşturma ve kovuşturma aşamalarında istikrarlı olacak şekilde verdikleri çelişki içermeyen, özde değişmeyen ve birbiriyle örtüşen beyanlarının mahkeme kabulüyle aynı olduğu görüşmektedir.

3. Tanıklar E. U., Ö. U. ve V. U. ‘nun aşamalarda alınan beyanlarında özetle olay günü mağdurlar ve tanıkların bir arada bulunduklarını, sanık …’ın yanında bulunan bir kişi ile olay yerine geldiğini sanık …’ın silahını çıkararak havaya ateş ettiğini, mağdur …’nin paralarını istediğini, mağdur …’nin de cebinden çıkardıkları paraları sanıkların bulunduğu yere doğru attığını diğer sanık …’ın paraları topladığını ve iş yerinden ayrıldıklarına dair soruşturma ve kovuşturma aşamalarında istikrarlı olacak şekilde verdikleri çelişki içermeyen, özde değişmeyen ve birbiriyle ve mağdur beyanları ile örtüşen beyanlarının dosyada bulunduğu anlaşılmıştır.

4. Sanık …’ın aşamalarda alınan savunmalarında mağdur …’nin kendisine 20.000,00 – 25.000,00 TL civarında borcu bulunduğunu, alacağını istediğini, mağdur …’nin olumsuz cevap vermesi üzerine mağdura tokat attığını, silah ile ateş ettiğini, bunun üzerine mağdur …’nin cebinden paraları çıkararak kendisinin bulunduğu yöne doğru attığını, sanık …’ın bu paraları topladığını, toplam 28.000,00 TL para aldıklarını, olay yerinden ayrıldıklarını ve sanık …’un ikametine giderek para ve tabancayı bıraktığını beyanla tevil yollu ikrar içeren savunmalarda bulunması, her ne kadar sanık …’ın mağdur …’nin kendisine borcu olduğunu beyan etmiş ise de, mağdurun aşamalarda alınan istikrarlı beyanlarında sanığa borcu bulunmadığına dair anlatımlarda bulunduğu, yine sanığın aşamalarda mağdurdan alacağı olduğuna dair herhangi bir bilgi belge sunamadığı yine alacağı olduğu miktarı dahi net bir şekilde beyan etmediği, kaldı ki olay günü alacağı olduğunu beyan ettiği miktardan fazla olacak şekilde mağdurun parasını gasp ettiği hususları nazara alındığından sanığın savunmalarının bu yönü itibariyle cezadan kurtulmaya yönelik olduğu mahkemece kanaat edinilmiştir.

5. Temyiz dışı sanık …’ın soruşturma aşamasında alınan ve Sulh Ceza Hakimliği’nin 2021/385 sorgu numaralı hakim huzurunda alınan savunmalarında özetle, olay günü sanık … ile birlikte olay yerine gittiklerini sanık …’ın mağdur ve tanıkların bulunduğu iş yerine girer girmez bağırmaya başladığını belinden silah çıkardığını mağdur …’in sanık …’ı sakinleştirmeye çalıştığını, sanık …’ın silahla havaya ateş ettiğini ve mağdur …’den para istediğini … …’nin olay nedeniyle korktuğunu ve paraların yere saçıldığını, sanık …’ın paraları topla demesi üzerine yerde bulunan paraları topladığını, olay yerinden ayrılarak sanık …’un ikametine gittiklerini, paraları ve silahı sanık …’a bıraktıklarına dair tevil yollu ikrar içeren savunmalarda bulunduğu anlaşılmıştır.

6. Temyiz dışı sanık …’un aşamalarda alınan savunmalarında, olay günü sanık …’ın ikametine geldiğini, alacağını tahsil ettiğini söyleyerek muhafaza etmesi için kendisine 28.200,00 TL para ile tabanca bıraktığına dair savunmalarda bulunmuştur.

7. Olay yeri inceleme ekiplerince olay mahallinde yapılan incelemede mağdur beyanları ile uyumlu olacak şekilde, ikamette 2 adet MKE 7.65 20 ibareli kovan bulunduğunun görüldüğü, pvc kapının sol üst köşesinde 1 adet mermi giriş çıkış deliğinin olduğunun görüldüğü yine güvercin kümesinin üst kısmındaki ahşap çıta üzerinde mermi isabet noktası olduğunun görüldüğüne dair raporlar dosya içerisinde mevcuttur.

8. Temyiz dışı sanık …’un kendi rızası ile müştekiye ait 28.200,00 TL’yi kolluk birimlerine teslim ettiğine dair 18.11.2021 tarihli muhafaza altına alma tutanağı dosyada mevcuttur.

9. Temyiz dışı sanık …’un kendi rızası ile olayda kullanılan BERETTA MADE IN İTALY ve S-12255180 kalibre 7*65 çapında ruhsatsız silahı kolluk birimlerine teslim ettiğine dair 18.11.2021 tarihli muhafaza altına alma tutanağı dosyada mevcuttur.

10. Olay yeri inceleme çalışmaları sırasında tespit edilen 3 adet mermi çekirdeğinin sanık …’a ait olan suçta kullanılan tabanca üzerinde yapılan kriminal inceleme sonucu söz konusu tabancanın 6136 sayılı yasa kapsamında kalan ruhsatsız tabanca olduğu ve olay yerinden ele geçiriline 2 adet kovan ve 1 adet mermi çekirdeğinin suçta kullanılan tabanca ile atıldıklarına dair … Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün uzmanlık raporu dosyada mevcuttur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
Ancak; “Dava konusu fiilin sanık tarafından işlendiğinin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, sabit görülen fiilin doğru olarak vasıflandırıldığı, cezanın kanunda düzenlenen kurallara uygun şekilde bireyselleştirilerek kanuni bağlamda belirlendiği, ancak ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dayanak olan ilamın 2013 yılında işlediği uyuşturucu kullanma suçuna ilişkin ilam olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağından, hakkında sadece birinci defa tekerrür hükümleri uygulanması gerektiğinden hükümdeki ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümden çıkarılması, hükümdeki diğer bölümlerin aynen korunması suretiyle CMK’nın 303, 280 maddeleri gereğince HUKUKA AYKIRILIĞIN DÜZELTİLMESİNE, hukuka aykırılık düzeltilerek giderildiğinden sanık hakkındaki yağma suçuna ait hükme yönelik İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE” karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Mağdurların olay sonrası sıcağı sıcağına alınan birbirleriyle ve iddianame ile uyumlu beyanları, tanığın katılanı destekleyen anlatımları, sanığın tevil yollu ikrarı, usulüne uygun kolluk tarafından düzenlenen teşhis içeren tutanaklar ve kamera kayıtları dikkate alındığında, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı ve eksik veya araştırılacak bir delil kalmadığı, suçun kesin delillerle sanık tarafından işlendiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, temyiz sebepleri yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. 5237 sayılı Kanunun “Daha az cezayı gerektiren hâl” başlıklı 150/1. maddesinde; “Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.” denilmektedir. İlk derece mahkemesince; ” Her ne kadar sanık … müşteki … …’nin kendisine borcu olduğunu beyan etmiş ise de, müştekinin aşamalarda alınan istikrarlı beyanlarında sanığa borcu bulunmadığına dair anlatımlarda bulunduğu, yine sanığın aşamalarda müştekiden alacağı olduğuna dair herhangi bir bilgi belge sunamadığı yine alacağı olduğu miktarı dahi net bir şekilde beyan etmediği, kaldı ki olay günü alacağı olduğunu beyan ettiği miktardan fazla olacak şekilde müştekinin parasını gasp ettiği hususları nazara alındığından sanığın savunmalarının bu yönü itibariyle cezadan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varılmış ve sanık hakkında koşullar oluşmadığından TCK 150/1-2 madde hükümlerinin sanık hakkında uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçesiyle indirim uygulanmamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 13.04.2023 tarihli ve 2023/1454 Esas, 2023/1503 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.