YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/1746
KARAR NO : 2023/10639
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hüküm; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 7035 sayılı Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21 inci maddesi uyarınca temyiz isteğinin süresinde olduğu, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2015 tarihli ve 2015/14861 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık hakkında tehdit suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 58 inci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca, cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
2. … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2015/307 Esas, 2015/927 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 29 uncu maddesi, 62 nci maddesi , 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi 18 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli ve 2015/307 Esas, 2015/927 Karar sayılı kararının sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan kurulan mahkumiyet kararının sanık tarafından, temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin, 10.01.2022 tarihli ve 2021/3532 Esas, 2022/1439 Karar sayılı kararıyla;
“… Katılan ile sanığın alacak verecek meselesi yüzünden aralarında anlaşmazlık olduğu ve sanığın, suç tarihinde katılana ait işyerine alacağını istemek amacıyla giderek tehditte bulunduğu biçiminde iddia ve kabul edilen eylemine göre; yüklenen eylemde alacaktan fazlasını talep söz konusu ise sanığın eyleminin TCK’nın 148 maddesinde düzenlenen yağma; aynı değerin talebi hakkında ise TCK’nın 150. maddesinde düzenlenen hukuki ilişkiden doğan alacağın tahsili amacıyla tehdit suçunu oluşturabileceğinden, davaya bakma ve delilleri değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla hüküm kurulması,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmistir.
4. … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.02.2022 tarihli ve 2022/124 Esas, 2022/98 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesi delaletiyle tehdit suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli … Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
5. … 4.Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/165 Esas, 2022/469 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hukuki alacağın tahsili amacıyla tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
6. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Savcılığının 13.12.2022 tarihli ve 2022/153093 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
1. Tanıklar M.G. ve F.Y.’nin Asliye Ceza Mahkemesinde sanığın suçu işlediğine dair beyanda bulundukları buna karşılık sonrasında bu beyanlarını değiştirdikleri, Asliye Ceza Mahkemesindeki beyanlarının esas alınması gerekirken değiştirilen beyanlara göre beraat kararı verilmiş olmasının hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2. Vesaire
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın katılana ait restorantta yaklaşık 1,5 yıl çalıştıktan sonra biriken bir kısım alacağını alamadan ayrılmak zorunda kaldığı ve sonraki tarihlerde bir kaç kez katılanın iş yerine giderek alacağının ödenmesini istediği, ekonomik açıdan sıkışık durumda olan katılanın ise, sanığın biriken alacağının bir kısmını ödediği, kalan kısmını ise sonra ödeyeceğini bildirdiği, kalan alacağını alamayan sanığın suç tarihinde tekrar aynı iş yerine giderek katılan ile alacak verecek meselesinden dolayı girdiği tartışma sonrasında bir kısım tanıkların huzurunda “buraya gelip oturacağım, müşterilerine çelme takıp pislik yapacağı, rezalet çıkaracağım, gelip seni rahatsız edeceğim, pislik çıkaracağım, herşeyi yaparım” şeklinde sözler sarf ettiğinin iddia olunduğu anlaşılmıştır.
2. Sanığın savunmalarında inkar ettiği anlaşılmıştır.
3. Katılanın aşamalarda oluşa uygun beyanlarda bulunduğu belirlenmiştir.
4. Tanıklar M.G. ve F.Y.’nin soruşturma ve Asliye Ceza Mahkemesinde alınan katılan anlatımına uygun beyanları ile görevli ve yetkili Ağır Ceza Mahkemesinde alınan beyanlarının birbirleri ile çelişkili olduğu anlaşılmıştır.
5. Mahkemece, Hukukî Süreç baslığı altında (3) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay
bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildigi belirlenmistir.
IV. GEREKÇE
Katılanın tüm aşamalardaki tutarlı anlatımları ve bu anlatımları ile örtüşen tanılar F.Y. ve M.G.’nin olayın yakın zamanında alınan soruşturma ve Asliye Ceza Mahkemesinde alınan kovuşturma aşamasındaki beyanları ile sanığın olay günü oluşa kısmen uygun düşer şekilde işyerine gittiğini kabul eden savunması hep birlikte dikkate alındığında, sanığın olay ve olgular kısmında ayrıntılı belirtildiği şekilde katılana ait işyerine geldiği ve katılandan alacağı olan parayı istediği buna karşılık aralarında çıkan tartışma sonucunda sanığın katılana hitaben “buraya gelip oturacağım, müşterilerine çelme takıp pislik yapacağım, rezalet çıkaracağım, gelip seni rahatsız edeceğim, pislik çıkaracağım, herşeyi yaparım” şeklinde sair tehdit içerikli sözler söylediğinin anlaşılması karşısında eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekliliği gözetilmeksizin tanıklar F.Y. ve M.G.’nin tam bir çelişki içermeyen, uzun süre geçtiğinden hatırlanmadığı gibi kaçamaklı anlatımlar içeren Ağır Ceza Mahkemesince alınan beyanlarının çelişki oluşturduğu gerekçesi ile delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde kurulan hüküm bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 4.Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.10.2022 tarihli ve 2022/165 Esas, 2022/469 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
11.05.2023 tarihinde karar verildi.