Yargıtay Kararı 6. Ceza Dairesi 2023/16796 E. 2023/12643 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 6. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/16796
KARAR NO : 2023/12643
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 10.03.2023
SAYISI : 2023/474 E., 2023/807 K.
SUÇLAR : Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Red, Onama, Bozma

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar …, …, … müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, yapılan incelemede;

I. Sanıklar …, …, … ve Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında Verilen Beraat Kararlarına Yönelik Katılanlar Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesinde,
Sanıklar …, …, … ve suça sürüklenen çocuk …
hakkında ilk derece mahkemesi tarafından verilen beraat kararlarına karşı istinaf talebinde bulunulmadığı, sanık … hakkında verilen beraat kararının sanık … müdafi tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da sanıklar …, … ve suça sürüklenen çocuk … hakkında ki beraat kararlarının incelenmediği, sanık … hakkındaki beraat kararının ise vekalet ücreti yönünden incelendiği belirlendiğinden, katılanlar vekilinin beraat kararlarına karşı temyiz istemlerinin,
tebliğnameye aykırı olarak oy birliği ile REDDİNE,

II. Sanık … Hakkında Kamu Görevinin Usulsüz Olarak Üstlenilmesi, Özel İşaret ve
Kıyafetleri Usulsüz Kullanma ve Resmi Belgede Sahtecilik Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik, Sanık … Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküme Yönelik Temyiz İstemlerinin İncelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı Kanun’un 286/2-a maddesi uyarınca, ilk
derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 19.04.2023 tarihli, 2023/474 esas ve 2023/807 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık … müdafiinin ve sanık … müdafiinin temyiz istemlerinin reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın oy birliği ile ONANMASINA,

III. Sanıklar …, …, …, …, … Hakkında Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İsteminin İncelenmesinde;
5271 sayılı Kanun’un 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek temyiz dilekçelerinde anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar …, …, …, …, … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada 5271 sayılı Kanun’un 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığı da tespit edilememiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine göre, sanıklar …, …, …, …, … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükümlerde ileri sürülen temyiz sebepleri yönünden bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 302/1. maddesi uyarınca, sanık … müdafiilerinin, sanık …’ın, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık …’nun, sanık … müdafiilerinin ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile tebliğnameye uygun olarak oy birliği ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

IV. Sanıklar …, …, …, … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İsteminin İncelenmesine gelince;
5271 sayılı Kanun’un 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294. maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde düzenlendiği de gözetilerek temyiz dilekçelerinde anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Sanıkların katılan …’ın ellerini plastik kelepçe ile bağladığı ancak evde bulunan diğer katılan …’ın ellerini bağlamadığı, sanıkların olay yerinden ayrılmaları üzerine katılanların durumu anlamaları üzerine katılan …’ın, katılan …’ın ellerindeki kelepçeyi kestiği olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2018/14-206 Esas, 2021/431 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, eylem süresiyle sınırlı olarak alıkonulma hâlinde ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmayacağının kabulünde zorunluluk bulunduğundan sanıkların beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık … müdafiinin, sanık …’nun, sanık … müdafilerinin ve katılanlar vekilinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanun’un 304/2. maddesi uyarına yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın … 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, kararımızın bir örneğinin de … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 20.09.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı Oy)

K A R Ş I O Y

Sanıklar …, …, … ve …’nun suç tarihi olan 02.02.2020 tarihinde saat 19.10 sıralarında katılanlar … ve …’ın … Mahallesinde bulunan konutlarının önüne geldikleri, sanık …, … ve …’ın aracın bagajından çıkardıkları polis yelekleri ve üniformaları giyerek kendilerine polis süsü vermek suretiyle sahte polis kartlarını göstererek … Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı gereğince arama kararı bulunduğunu söyleyerek eve girdikleri, sanık …’nun ise daha önce hırsızladıkları ve sahte plaka taktıkları Fiat Doblo marka aracın içinde beklemeye başladığı, eve giren sanıkların ise evi aramaya başladıkları katılan …’e bodrum katta bulunan kasayı açmasını söyledikleri, katılanın kasanın anahtarlarının araçta olduğunu söylemesi üzerine sanıklardan ikisinin refakatinde bahçede bulunan otomobilinden kasanın anahtarını alıp geldikleri,ayrıca araçta bulunan 30.000,00 TL parayı da aldıkları, bu sırada sanıklardan birisinin katılan …’nin yanında beklediği, katılan …’in bodrum kata inerek kasaları açtığı,sanıkların kasada bulunan 3000 amerikan doları, 5500 Euro, 12.000,00-13.000,00 TL civarında para ile yaklaşık 250.000,00 değerindeki ziynet eşyalarını aldıkları, sonra katılanı tekrar giriş katına getirdikleri ve eline plastik kelepçe taktıkları, sanıklardan birisinin katılanların yanında kaldığı, diğer iki sanığın yatak odasına giderek çekmecedeki takıları da aldıktan sonra bodrum kattan giriş kata geldikleri, katılanların cep telefonlarını kapattıkları, kamera kayıtlarını ve iki adet hususi otomobil anahtarını katılandan aldıkları, ayrıca güvenlik kamerası sistemine ait cihazları da söküp götürdükleri, katılanların beyanları nazara alındığında olayın yaklaşık 10 dakika sürdüğü, meydana gelen olay sırasında sanık …’ın üzerinde bulunan silahı mutfak masasının üzerine koyduğu, sanıklardan birinde de silah bulunduğu, katılan …’ın lavaboya gitmesine dahi müsaade etmedikleri, sanık …’ın sürekli katılan …’nin başında durduğu katılanın sanıklara kendilerini bırakmalarını söylediğinde “ne yapacağımı biliyorum beni zorlama” şeklinde sözler sarfettiği, katılanlara evde beklemeleri gerektiğini bir başka polis ekibinin gelerek kendilerini alacaklarını söyledikten sonra evden ayrıldıkları, evde bulunan ve sanıkların farketmediği kamera kayıtlarından sanıklara ulaşıldığı, yaklaşık 10 dakika boyunca katılanların hürriyetlerinin kısıtlandığı, bu sürenin yağma suçunun işlenmesi için gerekli ve sınırlı bir süre olarak kabul edilemeyeceği, bununla birlikte sanıkların hukuki anlamda tek sayılan fiilleriyle her iki katılana yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediklerinden haklarında zincirleme suç hükümlerinin de uygulanması gerektiği kanaatinde olduğumdan sanıkların kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesi yönündeki sayın çoğunluğunun bozma kararına iştirak etmiyorum.